Abdurrahman Dilipak
BATI’DA YIL SONU PSİKOLOJİSİ
BATI’DA YIL SONU PSİKOLOJİSİ
Hristiyanlar için 25 Aralık Perşembe Noel, 31 Aralık Çarşamba’yı 1 Ocak’a bağlayan gece yılbaşı. Batı’da, kiliselerin Gregoryen, Jülien gibi farklı takvim ve farklı hesapları sebebi ile Noel kutlamaları Ocak ortalarına kadar devam eder. Batı kiliseleri Gregoryen takvimi kullanır. Onlarda kutlamalar 25 Aralık – 5 Ocak arasında oluyor. Jüllien takvimi kullanan Ortodoks’larda ise kutlamalar 6 Ocak’ta başlar, Noel bayramı 18-19 Ocak’a kadar devam eder. Bu arada Ortodoks’ların orucu 15 Kasım’da başlar ve 40 gün devam eder.
Dünya açısından bunun anlamı şu: Artık yılbaşı dini olmaktan çok tatil, eğlence, turizm dönemi. Alkol, Fuhuş, Kumar, bu ayın alameti farikası. Bu günlerde en çok satılan okunan kitaplar fal ve kehanet kitapları. 2016 nasıl geçecek, neler olacak, kendi başlarına ne gelecek?
“Noel Baba” dedikleri kişi, İznik konsili’ne katılan bir İncil hafızı aslında. Yani Derviş Nikola! İslam’dan önce yaşadığı için Muvahhid bir Müslüman olarak görebiliriz. Kudüs’de almış teoloji dersini, büyük ihtimalle Arius’cu, yani tek Allah’a inanan biri. Hatta İznik konsilinde İmparatorun müdahalelerine karşı çıkınca İmparator onu “7 Kule zindanları”na attırmış. İşe bakar mısınız, dün İznik konsülü toplayıp, İncillerden İncil seçen akıl, Konsile katılan bir İncil hafızını hapse attırıyor, ama daha sonra bu İncillere inanan, konsülün tanımladığı dine inananlar daha sonra Noel babayı aziz ilan ediyorlar. Tabi, Aziz ilan ettikleri Santa Klaus’u, bir Pagan mitolojisindeki bir kişiliğe dönüştürerek. Bunun adına da Hristiyanlık diyorlar.
Biz Onların İsrail peygamberlerinin tamamına iman ettik. Onların iman etmedikleri Hz. Davud ve Hz. Süleyman’ın peygamberliğine de iman ettik. İmran ailesine, Hz. Zekeriya’ya, Hz. Yahya’da iman ettik. Hz. Meryem’e ve Hz. İsa Mesih’e de. Onlardan kimileri peygamberlerini katletti, kimi iftira attı, kimi inkar etti. Biz onlardan daha çok bağlıyız bu peygamberlerin şeriatına. Bizim iman ettiğimiz kitabımızda, camilerimizdeki mihrabın adı “Zekeriyal mihrab”dır. Minberimiz, “Süleyman mabedi”nden alınan, emanet sandığının konulduğu yeri yükelten bir makamdır. “Süleyman mabedi”, sadece dindar bir kralın yaptırdığı bir mabed değil, orası bizim ilk kıblemizdir. Hz. Davud sadece dindar bir kral değil, kendine kitab olarak Zebur’un verildiği bir peygamberdir. Biz İsevilerden, Musevilerden daha fazla sadık’ız bu değerlere. Bizim kitabımızda İsrail oğulları üzerinden bize dersler veren bir sure var. Bu surenin adı “Bakara suresi”. Bu sure ilk başta ve Kur’an-ı Kerimin en uzun suredir. Yine kitabımızda “Ali İmran” diye bir sure var, “Meryem suresi” var..
İncil’in aslı Aramice olması gerek, ama şu anda elimizde Aramice bir İncil yok. Mevcud İncil’ler, İbranice, Latince, eski Yunanca dillerinde yazılmış. Bunlar mesela Havarilerden Barnaba adı ile yazılıp çoğaltılan İncil metnini de kabul etmiyorlar. Böyle bir çok kitap var.
Papa geldi, dünya savaşından söz etti, Trump zaten her gün bir ülkeye saldırmaktan söz ediyor. Çin’e saldıracaktı olmadı, Ukrayna’da ne savaş oldu ne barış. Kanada’yı istedi olmadı, Panama dedi olmadı, Grenland dedi olmadı, Şimdi Madura’ya takti kafayı, Venezuella, Nikaragua, Küba filan diyor. Gazze konusunda da esip gürledi ama durum ortada. Fincancı dükkanına giren fil gibi. Pedefolik, Satanist, Siyonist ama, Mesihçilik oynayan politik bir aktörden başkası değil.
Trump “Narko ülkeler” olarak 23 ülkenin adını vermişti. Bu ülkelere karşı 2026’da yaptırım uygulayacağını söylüyor. Bu ülkeler: Afganistan, Bahamalar, Belize, Bolivya, Burma (Myanmar), Çin, Kolombiya, Kosta Rika, Dominik Cumhuriyeti, Ekvador, El Salvador, Guatemala, Haiti, Honduras, Hindistan, Jamaika, Laos, Meksika, Nikaragua, Pakistan, Panama, Peru, Venezuela..
Yani 20 Aralık 2025 – 20 Ocak 2026 arasında bir savaş olmaz. Yine de, elbette geleceği Allah (cc) bilir.. Bunların hiçbir şeylerine güven olmaz. 20 Aralığa kadar vur-kaç, it dalaşı benzeri tacizler, faili meçhul saldırılar, terör saldırıları olabilir. Venezüella üzerinde Pentagonun gölgesi dolaşıyor. Karadeniz’de dron saldırıları var. Egede sular ısınacak gibi. Çin, Rusya ve İran ortak tatbikatını da bir kenara not etmek gerek.
Aslında onun düşmanlarının hepsi Müslüman değil. Çin-Hindistan’ı hesaba katmazsanız, Rusya, AB ülkelerinin tamamı, İngiltere Hristiyan. “Narko ülkeler” dediği 23 ülkenin sadece ikisi Müslüman, geri kalanı büyük ölçüde Hristiyan. Hristiyanların bayramı olan günlerde bir saldırı söz konusu olmasa gerek. Yani 2026’ye girerken gerilim göreceli olarak azalıp, Ocak yarısından sonra siyasi ortamın giderek ısınması beklenebilir.
Yahudiler için durum farklı tabi. Onlar için herşey mümkün. İsrail’de muhalefet Netenyahu’nun tutuklanmasını isterken, iktidar affedilmesini istiyor. Böyle birinin yönetimindeki bir İsrail, bir çok Musevi için bile yüz yüz kızartıcı, utanç verici bir durum. İsrail’den başka ülkelere. Büyük bir beyin göçü yaşanıyor aslında. İsrail ve İsrail’in resmi ideolojisi olan Siyonizm, kendilerinin kutsal bir aile olduklarını söyleyen Yahudiler dünyada hiç bu kadar dışlanmamışlardı. Artık ABD’de ya da İngiltere’de, Almanya’da, Fransa’da, İtalya’da Yahudi olmak prestijli bir durum değil. İsrail’le iyi geçinmeye çalışan İslam ülkeleri dahil, diğer ülkelerin yöneticilerinin, sermaye sahiplerinin VIP ya da CIP olarak itibar görenlerin hemen hemen tamamının MOSSAD veya CIA’nın elinde ya Kased’i, ya “dosya’sı olsa gerekir.
Hristiyan dünyası yeni yıla girerken, Venezuella, Ukrayna ve İran’a yönelik bir saldırı da beklenmemesi gerekir. Bu bir aylık dönem “fırtına öncesi sessizlik” olarak görülebilir. Ondan sonrası için ise gelecek günler, geçen günleri aratabilir. Ama birileri, bu günlerde Hristiyan dünyasını, kiliseleri hedef alan saldırılar düzenleyerek Noel sonrası kendi saldırıları için bu saldırıları bahane olarak kullanabilir. Bunları Şeytani akılları bu tür planlar için sabıkalı akıllardır.
Neyse, yeni yılda yine her yerde süslü Çamlar göreceğiz. Almanya’da, 16. YY’da Protestan Hristiyan geleneği olarak başlamış, devam ediyor.. Martin Luther’le başladığını söyleyenler de var, çam ağacının İsa’nın sonsuz hayatını simgelediğini, üzerindeki ışıklar/mumlar da “dünyanın ışığı” olan İsa’yı temsil ettiğini söyleyen de. Kimine göre, Mesih’in dünyaya yeniden gelişinde, bir Çam ağacının üzerine inecek. Bu Çam Ritüeli ile “Ey İsa bizim evimize gel” demiş oluyorlar. Ama eğer Hz. İsa o çamların çevresinde yenen herzeleri görse, herhalde ya oradan uzaklaşır, ya da onları oradan kovardı.
Hindi yeme geleneği 16.YY ABD’de başlamış. Önce Kaz yiyorlarmış, Kaz pahalı olunca Hindiye dönmüşler. 1921’de İngilizler, Şükran gününde Hindi yemişler, daha sonra Şükran günü yemeği, Noel günü yemeği ile birleşmiş. Bu arada Şükran günü dedikleri, Kızılderililerin topraklarının işgal kutlaması gibi bir şey.
Amerikalı’ları, İngiliz’leri, Alman’ları anlıyorum da bizimkilerin Çam merakını, Hindi merakını anlamış değilim. “Batılılaşma rüzgarı” sonucu bu adetler Milli Piyango, Yılbaşı eğlenceleri, Baloları ile hayatımıza girdi. “Milli” diye başlayan 9 kamu kurumu var. Bunlar: Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı, Milli Savunma Üniversitesi, Milli Emlak Genel Müdürlüğü, Milli Kütüphane, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu var. Bunlardan biri de “Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü”.
Bugünlük de bu kadar. Selam ve dua ile.
mirathaber