İbrahim Karagül

İbrahim Karagül

Anadolu'nun sessiz insanları ayağa kalkın!

Anadolu'nun sessiz insanları sokağa çıkın! Bu çağrıyı yapmıştık tam bir ay önce. Yine acı, yine öfke vardı. Dün bunların hepsini tekrar yaşadık. Biz uyurken, gece boyu devam eden çatışmalarda 24 asker şehit oldu. Yaralılar, ağır yaralılar, ardından Ankara'nın teyakkuz hali, sınırötesi operasyon, hava saldırıları ve bolca terör tartışmaları. Ekranları kaplayan, yıllardır konuşup duranların karmaşık analizleri. Gazete köşelerinde uzman yorumları... Acıyı yaşayanlar ile profesyoneller arasındaki farkı nasıl da ortaya koyuyordu.

Kan üzerinden bir piyasa var burada... Masumların, Anadolu insanının kanı üzerinden hesaplar yapılıyor. Yıllardır konuşup yazan "uzmanlar"ın aslında yıllardır hiçbir şey söylemediğini farkediyoruz. Siyasi hesaplar, ekonomik hesaplar ve "entelektüel piyasa" kaygıları... Acı konuşma, sorgulama hatta yok sayma zamanı.

Bu yüzden, aynı çağrıyı bugün bir kez daha tekrarlıyoruz.

Anadolu insanları, sokaklara çıkın, meydanlara inin, ayağa kalkın!

Ama öfke ile değil, sessizlikle.. Kırmadan, dökmeden, düşman bellemeden, el ele, omuz omuza.. Milyonlar olarak sessiz protestonuzu ortaya koyun. Teröre, çatışmaya, ayrışmaya karşı, barış için.

Bu çağrıyı, şehir şehir, köy köy, sokak sokak, meydan meydan yayın. Yüreklerimizin hala bir olduğunu, ayrılmadığını, ayrışamayacağımızı, bin yıllık geçmişe bin yıl daha katacağımızı gösterin.

Terörün rantını yiyenlerden, oluşan sektörden, bunu ekonomik kazanca dönüştürenlerden, yıllardır bu mesele üzerine konuşan yazan ancak hiçbir çözüm üretmeyenlerden uzak, hep birlikte ses verin.

Van'dan Edirne'ye, İstanbul'dan Diyarbakır'a yüreklerinizdeki acıyı ve üzüntüyü sessizce ortaya ortaya koyun. Bu toprakların geçmişte çok daha büyük krize bu şekilde çözüm ürettiğini bilenler olarak, geçmişte birbirimize tutunduğumuz değerlerin hepsini küçümseyenlere aldırmadan yeniden harekete geçin.

Yüz binler, milyonlar hasım bilmeden, yaşananların hepsinin üstünde bir değeri, iradeyi ortaya koyun. Hangi siyasi çevreden, hangi etnik yapıdan, hangi dini kimlikten olduğuna bakmaksızın, Anadolu'nun sessizleri olarak sokağa çıkın. Birlikte yaşanabileceğini, yaşamak istediğimizi gösterin. İnadına yapın bunu. Bütün yıpranmışlıklara, aşınmışlıklara, öfkeye, acıya rağmen yapın.

Evet, bu çağrıyı daha önce yaptık, tekrar edelim:

Hiçbir siyasi hesap, etnik proje bu zengin ortaklıktan daha değerli değildir. Aksini söyleyenler yalan söylüyor. Onların solukları çok kısa ömürlüdür inanın! Otuz yıllık acıyı, öfkeyi, çaresizliği içinize gömerek harekete geçin.

Anadolu'da bir milyon hareketi başlatalım. Hiçbir siyasi sembol, konuşma, slogan olmadan, sadece sessizliğimizi, sessizlikle olanları onaylamadığımızı gösterelim.

Eksenimiz Anadolu olsun, evlat acısını yaşayanlar olsun, yürekleri yananlar olsun, ortak geçmiş ve ortak gelecek olsun. Çok bilmişler yüzlerce argümanla bunlara karşı çıkabilir, küçümseyebilir. Onların bu bakışları yüzünden yürekler paramparça oldu, bunu da yüzlerine vuralım.

Teröre karşı, ortak geleceğimizi yok etmek isteyenlere karşı sessiz yürekleri harekete geçirelim. Yüz binlerin, milyonların sessizliğini, sessiz öfkesini harekete geçirelim.

Gelin hep beraber, bir gelecek inşa edelim. İnanın buna gücümüz yeter. İnanın bu duruş sonuç verecektir. Mesele sadece PKK değil, hepimizin ortak geleceğidir, bu ülkedir, bu topraklardır, varlığımızdır.

Neden olmasın! Gelin, harekete geçelim...


yenişafak

Bu yazı toplam 789 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar