Anayasa değişikliğine neden evet denilmesi gerektiğini konusundaki görüşlerini aktaran Dilipak, "Ülkemin geleceği açısından insan hakları hukuk devleti açısından darbelere dur demek için. Her ne kadar bütünü ifade etmiyorsa da doğru yönde adım olarak görüyorum" dedi.

12 EYLÜL DARBESİ AŞAĞILIK BİR TUZAKTI

12 Eylül 1980 Askeri darbesinin bütün darbeler gibi insanlığa karşı kurulan bir tuzak olduğunu belirten Abdurrahman Dilipak, "İşkenceciydi bunlar sahtekârdı, yalancıydı halka gerçekleri söylemediler. Ülkenin ekonomik kaynaklarını tükettiler ve kendilerini kahraman ilan ettiler. Cellâdımızı alkışlamaya bizi mecbur bıraktılar. Bu psikolojik bir işkenceydi" dedi.

DARBECİLERE "SİZ SUÇLUSUNUZ" DİYECEĞİZ

"Bir insana yapılan bir haksızlık bütün bir topluma yönetilmiş bir tehdittir" diyen Dilipak, 12 Eylül 1980 darbecilerin bütün işledikleri suçları yargı karşısında kendilerine bir mahsumiyet anayasını yaptıklarını 12 Eylül referandumunda bunun son bulacağını bir bakıma rövanşı olacağını vurguladı. 12 Eylül'de darbecilere "hayır siz suçlusunuz" diyeceklerini ve darbecilerin yargılanması için yeni bir sürece girileceğini de sözlerine ekledi.

Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesi halinde Türkiye'yi neler bekleyeceğine de değinen Dilipak; "Bir defa adalet mülkün temelidir. Adalet yoksa barış yok, adalet ve barış yoksa hiçbir özgürlüğün güvencesi yok demektir. Henüz uzun ince bir yoldayız çok küçük bir adım atılıyor ama bu adımın stratejik önemi çok büyük, taktik önemi çok büyük önce bu düzen değişmelidir diyen resmi tarihe resmi ideolojiye karşı çıkan partiler kapatılıyordu. Şimdi artık partilerin kapatılması zorlaştırılacak. Bu yönde yapılan değişiklikler anayasa mahkemesi tarafından iptal ediliyordu. Artık bu eski kadar olmayacak. Darbecilerden hesap sorulamıyordu artık hesap sorulabilecek" dedi.

Klasgazete

İşte röpörtajın tamamı:

klasgazete