Bu konuda lobi faaliyetleri yürüten bir grup, 11 Eylül'den bu ya­na Amerika'ya gelen yabancı turist sa­yısında 60 milyondan fazla düşüş oldu­ğunu bildirdi.

Florida'nın Orlando kenti en fazla turist çeken yerlerin ba­şında geliyor. Yerel turizm bürosuna göre Orlando her yıl 50 milyondan faz­la turist çekiyor. En az 3 buçuk milyon yabancı turist de Disney World ve di­ğer eğlence parklarını ziyaret ediyor. Orlando'ya yabancı turistlerin yansın­dan fazlası Avrupa'dan, yüzde 24'ü Kanada'dan, geri kalanı ise Güney Amerika, Asya ve Orta Doğu'dan geli­yor.

Kentin sergi ve ziyaretçi dairesi yetkilisi Danielle Courtney uluslarara­sı turizmde görülen düşüşün kaygı ve­rici olduğunu söylüyor. Courtney şöyle konuşuyor: 'Bu Orlan­do için çok önemli bir bölüm. Toplam turizm hacminin yüzde 5'ini oluştursa da ekonomiye etkisi yüzde 17'yi bulu­yor. Dolayısıyla çok değerli ve bizim açımızdan Amerika'nın bu konudaki duruşu çok önemli.'

Las Vegas gibi di­ğer bazı turistik yerlerde ise yabancı ziyaretçilerde artış gözleniyor. Sektör uzmaları Las Vegas'a gelen yabancı turist oranının 1 yıl içerisinde yüzde 12'den 13'e çıktığını belirtiyor. Ancak ülke genelinde bu oran düşüşte. Ame­rika'yı Keşfet adlı lobi grubunun veri­leri de bunu gösteriyor. Grubun yöneticisi Geoff Freeman 11 Eylül'den bu yana diğer ülkelerden gelen turist sayısının yüzde 20 oranın­da azaldığına dikkat çekerek, bunu ül­keye girişlerde yaşanan sorunlara bağlıyor. Freeman, 'Sadece bu hafta Los Angeles'taki uluslararası havaala­nında insanların pasaport kontrol nok­tasına girebilmek için 3 saat sıra bek­lediğini öğrendik. Bu kabul edilemez bir durum. Ayrıca yaptığımız anketler, insanların terörizmden daha çok Amerikan hükümetinin yetkililerinden korktuğunu gösteriyor. İşte bu korku ve düşüncelerden dolayı yabancılar Amerika'yı ziyaret etmeyi bıraktı. Bizim çözmemiz gereken sorunlar da bun­lar.' diyor.

Amerika Ticaret bakanlığı'na göre, 2006'da ülkeye giren yabancı turist sa­yısı 11 Eylül saldırılarından önceki seviyeye çıktı. Ancak rakamlar bu turist­lerin daha çok Kanada ve Meksika gi­bi komşu ülkelerden geldiğini gösteri­yor. Diğer yerlerden gelenlerin sayı­sında gözle görülür bir düşüş var. Do­ların uluslararası piyasalarda değer kaybetmesi bile bu durumu değiştir­miyor. Gümrük ve Sınır Koruma Dai­resi her gün Amerika'ya 1 milyondan fazla kişinin girişini kontrol ediyor. Bunların 250 bini havaalanlarından gi­riş yapıyor. Sınır güvenlik direktörü Robert Jacksta hükümetin dengeyi
sağlamak için büyük çaba sarfettiği görüşünde. Jacksta, 'Amacımız, sınırlarımıza ulaşan herkese, bu ülkede hoş karşılandıklarını hissettirmek. Ayrıca işlemlerin en kısa zamanda bitirilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak aynı zamanda ülkemizin sınır güvenli­ğini de sağlamak durumundayız. Ulu­sal güvenliğimiz için gelen herkesin vize ve diğer gerekli dokümanlara sahip olduğundan emin olmalıyız.' şek­linde konuşuyor.

Jacksta gelen yabancı ziyaretçilere yardımcı olmak ve gümrük memurlarına eğitim vermek amacıyla prog­ramlar oluşturduklarını söylüyor. 2006'nın Ocak ayından bu yana oluştu­rulan bir program sayesinde ziyaretçi­ler, daha sınırlara gelmeden vize ve gümrük işlemleri konusunda bilgilen­diriliyor; böylece gümrükten sorunsuz ve hızlı geçmeleri sağlanıyor. Bir di­ğer programsa sınırlarda ziyaretçileri bilgilendirme ve vize memurlarına eğitim konularına odaklanıyor.

Robert Jacksa Gümrük ve Sınır Ko­ruma Dairesi'niri turizm sektörüyle birlikte çalışarak sistemin açıklarını kapatmayı amaçladığını belirtiyor. Ancak Orlando'da özellikle Avrupa ve Asya'dan gelen turist sayısındaki dü­şüş kaygı yaratıyor. Turizmciler daha fazla reklamın sorunun çözümü için etkili olacağını umuyor. Örneğin Orlando Sergi ve Ziyaretçi Dairesi son yıllarda Doğu Avrupa ve Orta Doğu'yu tercih eden İngilizlere yönelik reklam faaliyetlerini iki katına çıkardı.

Amerika'yı Keşfet adlı grupsa, kon­grenin Amerika'ya vizesiz giriş-çıkış yapanlar için yeni ücretlendirmeler getiren bir yasa tasarısını kabul etme­si yolunda baskı yapıyor. Grup bura­dan elde edilecek 200 milyon dolarlık bütçenin, yurtdışındaki reklam faali­yetleri için harcanabileceğini savunu­yor.

Amerika'nın Sesi