Yeşil Kamer Genç'i Cezalandırmış (FOTO)

Yeşil Kamer Genç'i Cezalandırmış (FOTO)

Oğlu, Yeşil'in bilinmeyenlerini anlattı. Yeşil, Kamer Genç için halktan oy isteyerek Genç'i cezalandırmış. İşte kitaptan ilginç kesitler ve yeni fotoğraflar...

Bugün gazetesinden Mehmet Rıfat Yeğen'in haberi:

Adı Susurluk kazasıyla gündeme gelen ve bugüne kadar hakkında birçok efsane üretilen 'Yeşil' Kod adlı Mahmut Yıldırım'ın oğlu Murat Yıldırım, yazdığı bir kitapla babası hakkında bilinmeyenleri anlattı. Çok kısa bir süre sonra Timaş etiketiyle çıkacak olan kitapta Yeşil hakkında çok çarpıcı bilgiler yer alıyor. İşte oğlu Murat Yılıdırm'ın kaleminden 'Yeşil...'

Babasının Yeşil olduğunu tesadüfen öğrendiğini anlatan Murat Yıldırım, özel harekatçıların Yeşil'e nasıl Yeşil'i anlattıklarından bahsediyor: "Mersin'e gidiyorduk. Maraş'ta özel harekâtçıların kaldığı yere uğradık. Elazığlı olduğumuzu duyan özel harekâtçılar bize Yeşil'i sordular. Babam, "Adını duydum ama tanışmak nasip olmadı" dedi. Masadaki birkaç kişi başladılar Yeşil'i anlatmaya. Kimisi dağda Yeşil'le beraber girdiği çatışmayı anlatıyor, kimisi gösterdiği kahramanlıktan dolayı hayranlığını dile getiriyor. Babama baktım, anlatılan Yeşil'i dinliyor onlarla beraber kahramanlığını kutluyordu."

PKK'yla çatışmaya helikopterle gidiyor

Oğul Yıldırım, Yeşil'in bölgeyi çok iyi bildiği için Ankara'da ikamet ettiği dönemde bile operasyonlara katıldığını anlatıyor. Teröristlerle çatışmaya giren arkadaşlarına telefonda bölgeyi tarif eden ve uyarılarda bulunan babasının, bazen Ankara'dan özel bir helikopterle olay yerine intikal ettiğini anlatıyor. Yıldırım, "Elazığ'daki evdeyken, acil durumlarda helikopterle olay yerine intikal ettiği olurdu." diyor.

Baykuş sesiyle konuşurdu


Babası Yeşil'in ağırlıklı olarak görev yaptığı Güneydoğu'nun tüm adetlerini bildiğini anlatan oğul Yıldırım, "Halkın örfünü âdetini çok iyi biliyordu. İnsanlarla hemen kaynaşırdı. Bir de baykuş sesini hem kendisi hem grubu iyi taklit ederdi, arazide bu şekilde anlaşırlardı. Bunun eğitimini sana kimse veremez. O bölgenin çocuğu olman lazım." diyor.

Kanlı elbiselerini yakarmış


Babasının her operasyondan dönüşte kanlı elbiselerini yaktığını anlatan Yıldırım, "Bir defasında, babam elbiselerini yakmadan önce kazanda su kaynattık, sonra elbiseleri kazanın içine attık. Babam bahçeye bir çukur kazdı. Elbiselerden çıkan kanlı suyu, babamın açtığı bu kuyuya gömdük. Nedenini sordum. Hüzünlü bir sesle cevap verdi: "Oğlum, dün çatışmada yardım için gittiğimiz askerlerimizden biri yaralandı. Kucağımda taşıdım ama yetiştiremedim, şehit oldu. Üzerimdeki kan o şehidin kanıydı" dedi.

Kamer Genç de Yeşil'in gazabına uğramış


Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım, Tunceli'de görev yaptığı dönemde halka Kamer Genç'i methetmiş ve onlardan Genç'e oy vermesini istemiş. Zaten Tunceli'de sürekli kazanan Genç'in bu propagandadan sonra tuhaf bir şekilde oyu düşmeye başlamış. Durum, Genç'in Tunceli İl Jandarma Komutanlığı'na gelerek Sakallı'yı sormasıyla anlaşılmış. Kamer Genç, oradakilere 'Sakallı'yı şikayet etmiş ve kendisi için oy istediğini söylemiş. "Daha ne istiyorsun, senin için oy toplamış" diyenlere Genç, "Ne oy toplaması! Hayatımda ilk kez oy oranımda düşüş oldu. Yeter artık, benimle uğraşmasın!" demiş. Tunceli'de Sakallı'yı sevmeyen halk, sırf Kamer Genç'i destekliyor diye o Genç'e oy vermemiş. Babamın istediği de bu zaten: Kamer Genç'e ceza vermek!

Hedefte 33 asker mi yoksa Şekercioğlu mu vardı

Bingöl'de 33 askerin şehit edildiği gün babasının o yolda olduğunu anlatan Murat Yıldırım, "Babam, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Elazığ Milletvekili Tuncay Şekercioğlu ile birlikte Bingöl'den Elazığ'a gidiyor. Bir süre yolun ters istikametinde, yani karşıdan araç gelmediğini görünce, yola pusu atıldığını düşünüyor. Hemen yolu değiştirip, dağ yoluna sapıyorlar. O gün atılan pusuda 33 askerimiz şehit ediliyor. Babam, o pusunun Tuncay Şekercioğlu'na atılmış olabileceğini söylerdi."

Devletle gizli antlaşma


Babamın operasyonlarda ölme ihtimali sağ dönme ihtimalinden çok daha yüksekti. Devlet buna göre bir anlaşma yapmış babamla. Anlaşmaya göre, eğer plan bir şekilde aksar ve babam yakalanırsa devlet, babamı ve ekibini tanımayacak. Ekibin içinde hiç kimse Türkiye'yi deşifre etmeyecek, MİT ile ilgili her hangi bir bağlantı kurmayacak. Suriye'de cezaevinde yatacaklar ve idam edilecekler. Böyle bir anlaşmaya babam imza atıyor.

Apo'yu vuramadığı için intihar etmesinden korktum!

Yeşil'in, Apo'yu öldürmeyi hayatta her şeyden çok istediğini ve bunun için birkaç kez plan yaptığını anlatan oğul Yıldırım, operasyonun başarısızlığa uğramasına babasının moralinin çok bozulduğunu söylüyor. Yeşil'in bir hafta boyunca yemek yemediğini ifade eden Yıldırım, "O halinden ailece çok endişe ediyorduk, korkuyorduk. Silahındaki mermileri ondan habersiz çıkarıp banyoda ıslatıyordum, sonra tekrar şarjöre yerleştiriyordum. Kendine zarar vermesinden korkuyordum." diyor.

"Babam yaşıyor mu; ben de bilmiyorum"


Babasının ölüp ölmediği konusunda bilgisi olmadığını söyleyen Yıldırım, "Birisi gelip bize yaşadığına veya öldüğüne dair bir bilgi vermedi. Çünkü Yeşil yaşıyorsa ve gelmemesi gerekiyorsa, ailesini hiç düşünmez. "Bunlar ne yapıyor, gidip bir bakayım" demez.O'nu on yıl bir odaya koyun, on yıl o odadan çıkmadan orada hayatını devam ettirir."