İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile kısa süre önce görüşen Annan, her ikisinin de kabul görmeye ve dünyanın geri kalanıyla normal ilişkiler sürdürmeye çok istekli olduğunu belirtti, ancak bu iki ülkenin sorumluluklarını üstlenmesi gerektiğini kaydetti.

İran'ın tartışma yaratan nükleer faaliyetleriyle ilgili olarak da, herkesin
geri adım atıp düşünmesi için bir yol bulunmaması halinde, İran ile büyük
güçlerin çatışmaya sürükleneceğini söyleyen Annan, "Ancak ben tarafların ne kadar esneklik göstermeye hazır olduğu konusunda emin değilim" ifadesini kullandı.

Annan, "İran ekonomisi o kadar güçlü değil. Diğer ülkeler kadar ilerleme
kaydetmiyorlar. İranlılar bölgedeki başka ülkeleri, hatta kendilerininkinden daha küçük ülkeleri ziyaret ettiklerinde, onların ne kadar ilerlediğini görüyor" dedi.

Irak'taki son durumla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Annan, Irak'taki şiddet olaylarının Orta Doğu'daki görüşlerin radikalleşmesine yol açtığını belirterek, "Irak gerçek bir sorun yarattı. Amerikan, ne kalabileceği ne de gidebileceği bir duruma düştü. ABD ne yaparsa yapsın, bir çekilme takvimi Irak'taki durumu daha da kötüleştirmemeli, mümkün olan en az zarara yol açmalıdır" dedi ve aksi halde bölge ve dünya ülkelerinin bunun sorumluluğunu ABD'ye yükleyeceğini belirtti.

Annan, İsrail ile Hizbullah arasındaki 1 aylık savaştan sonra Lübnan'daki
durumun istikrara kavuşmasının bölgede barış sürecinin yeniden işlerlik kazanması için temel oluşturabileceğini de ifade etti.