Bir kişi risk almadan dünyevi bir konuda başarı elde edemeyeceği gibi, aynı şekilde risk almadan İslam"ı hayata hakim kılma konusunda da mesafe kat etmesi, cenneti kazanması kesinlikle mümkün değildir. Ancak risk alabilenler atılım yapabilirler, sıçrama yapabilirler.

Kaplumbağa başını dışarı çıkardığı zaman risk alır, fakat kaplumbağa ancak başını dışarı çıkardığı zaman mesafe alabilir. Çünkü kaplumbağa başını dışarı çıkararak yürüyebilir.
 
Uzaktan tanıdığım zengin bir ailenin boşanmış bir kızından söz ediliyordu. Çokça isteyeni olduğu halde bunlardan birisiyle niçin evlenmediğini, mutlaka kendisi gibi zengin birisini mi aradığını, birinci dereceden maaş alan birisiyle, hatta özel sektörde müdürlük yaparak beş milyara yakın maaş alan birisini niçin reddettiğini sordum. Aldığım cevap gerçekten çok mükemmeldi.
"Ben bir iş adamıyla evlenmek istiyorum, velev ki şu anda iflas etmiş olsun"
Öyle ya, iflas etmiş bir iş adamının ayağa kalkma, işini düzeltme, eski günlerine kavuşma, hatta eskisinden daha ilerilere gitme ihtimali vardır ve örnekleri de çoktur. Çünkü büyük iş adamlarının en belirgin özellikleri, risk alabilmeleridir. Öte yandan bir memur, bir müdür ne yapabilir, yapsa yapsa maaşını bir milyar daha artırabilir, var mı bunun ötesi?
Ticari hayatta başarıya ulaşabilmenin olmazsa olmazı cesarettir, risk alabilmektir. Bugün kitap evlerinin raflarını dolduran kitapların büyük bir kısmı bu konuyla ilgilidir.

Fakat nedense aynı kural İslami hayatta da geçerli olduğu halde, bu husus fazla dile getirilmemektedir.
Allah"ın selamı üzerlerine olsun, bütün peygamberler "lailahe" diyerek, toplumun taptığı putları reddederek daha işin başında en büyük riski alarak işe başlamışlardır. Konuyla ilgili kitapların sayısı çoktur, burada tevhid konusuna girmeyeceğim.
Sözü hiç uzatmadan Müslümanları risk almaya çağırıyorum, kafalarını dışarı çıkarmaya çağırıyorum, mesafe kat etmeye çağırıyorum.
Veya kendilerinden önce risk almış, şu anda risk almakta olanların yanında yer almaya, başlarını dışarı çıkarmış Müslümanların yanında yer almaya, mesafe kat etmekte olanlarla kol kola girmeye çağırıyorum ki, bu da bir risk alma biçimidir.
 
Riski göze almayıp, her şeyi ince ince hesap ederek garanticilik yapıyorsanız, kendinize göre akıllılık ediyorsanız yanılıyorsunuz.
"Varsın birileri arabayı zorlu yokuşa süredursun, tümseği aşıp inişe geçer geçmez varır katılırım, fırtına geçsin hele, daha sonra ben de varır katılırım" diyorsanız, gerçekten yanılıyorsunuz.
Bizler elbette İslam"ın kayıt memurları değiliz, filan saatten sonra gelenleri kapıdan içeri almayız gibi bir şey iddia etmiyoruz. Sadece şunu bildiriyoruz ki, tarih boyunca Rabbimiz tarafından "ilklerden olmakla emrolunduk", biz bunu hatırlatıyoruz, bunun ecrinin Allah katında bambaşka olduğunu belirtiyoruz.
 
Konuyu biraz daha somutlaştırmak, misallendirmek istiyorum. Elinizde tuttuğunuz gazeteye, bu çerçevede faaliyet gösteren birtakım derneklere destek vermeye çağırıyorum sizleri. Özellikle gazetemizi, derneklerimizi ve bu çatı altında faaliyet gösteren kardeşlerimizi yakinen tanıyanları, doğru yolda olduklarını kabullenen, fakat birlikte olmayı, destek vermeyi riskli görenlere sesleniyoruz. Gelin bu riski siz de alın.
Gazetemizi ve bu çerçevedeki faaliyetlerimizi tanımayan veya yanlış tanıyan kardeşlerimize hiçbir şey söylemiyoruz ve zaten söyleme hakkını kendimizde görmüyoruz. Bu konuda görevin bizlere düştüğüne inanıyoruz.
Sözümüz, çağrımız, bizleri yakinen bilen, yaptıklarımızın doğruluğuna inanan, hatta daha önce bu çalışmaların içinde bulunmuş, fakat şu anda riskli gördüğü için uzak duran kardeşlerimizedir.
Sizi risk almaya çağırıyoruz, sizi yol almaya, mesafe almaya çağırıyoruz.
 
Doğru Haber