"Şiisiyle Sünnisiyle Vahdetten Başka Yolumuz Yok"

"Şiisiyle Sünnisiyle Vahdetten Başka Yolumuz Yok"

Tunus İslami Hareket lideri Raşid el Gannuşi, siyonistlerin Kudüs'e yönelik yıkım girişimlerini sürdürdüğü bir sırada, İslam ümmetinin ve bütün grupların birbirleriyle vahdet oluşturmaları gereğini vurguladı.

Tunuslu İslam düşünürü Raşid Gannuşi, Kudüs'ün Yahudileştirilmesi tehdidi karşısında Müslümanların bugün bir imtihanda olduğu belirterek "Arap liderler bugün, koltuklarını korumak için Filistin, Kudüs ve direniş üzerinde komplolar tasarlamaktadır" dedi.

İsraillilerin son dönemde Filistin halkı üzerinde uyguladıkları şiddet olaylarına dikkat çeken al Alem'e yaptığı açıklamasında Gannuşi, İsraillilerin uzun bir süredir "Yahudi Devleti"ni kurmayı planladıklarını, Yahudilere göre şimdi bu planlarını hayata geçirme vakti geldiğin kaydetti.

Gannuşi "Kudüs'teki Müslüman ve Arapları yurtlarından kovma, yeni yerleşim merkezlerini hızlandırma çalışmaları ve Mescid-i Aksa'yı doğrudan hedef alan baskınları, geçmişte planladıkları efsaneyi hayata geçirme vaktinin geldiği inancında olduklarının göstergesidir" dedi.

Mescid-i Aksa'yı hedef alan saldırılara işaretle, İsrail toplumunun aklını kullanarak hareket etmediğini belirten Gannuşi, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bugün yerleşimcilerin ve İsrail hükümetinin yaptığı hazırlıklar, Arap-İslam dünyasının ihmalkarlığı, hedeflerini gerçekleştirmesi için işgalcilere fırsat vermektedir. İsrail hükümeti de Müslümanların Kudüs'teki kutsallarına saldırmaları için yerleşimcileri kışkırtmaktadır. Bütün bunlarla şeytansı hayallerini gerekleştirmeyi hedeflemektedirler. Bugün, Müslümanlar ve Araplar, vicdan sahibi herkes bu Siyonist çılgınlığın karşısında bir imtihandadır. Şayet Araplar ve Müslümanlar, kutsallarını korumaya önem verseler bu çılgınlığın hayata geçmesinin önüne geçilecek. Kudüs'ün korunması, Allah'a ve Resulüne iman eden herkesin boynuna borçtur"

Her müslümanın, ister tek başına ister toplu olarak, İslam dünyasının görüşlerini ifade etmesi için köşeye çekilen Arap liderlere baskı yapabileceğini ifade eden Gannuşi, medyanın ümmetin tehlikenin farkına vardırmadaki önemine değindi.

Arap liderlerden direnişe mani olmamaları çağrısında bulunan Gannuşi, Kudüs'ü hedef alan saldırılara karşı Müslümanları vahdete çağırdı.

Gannuşi "Arap rejimler, direnişten ellerini çekmelidir. Rejimler, direniş ve cihadı engellemek, siyasi ve askeri gücünü kırmak için komplolar tasarlamaktadır. Halklar, Arap rejimlerin direnişten elini çekmesi ve maddi destekte bulunması için Arap liderlere vaksı uygulayabilir. Direniş desteklenmeli, İslam dünyası Şiisiyle Sünnisiyle saflarını birleştirmelidir. Kudüs davası, ümmeti birleştiren bir davadır. Kudüs davası vicdanını satanla insan olarak ülkesinin savuna bir davadır" diye konuştu.

Gannuşi, İslam dünyasına yaptığı birlik çağrısının saldırıya uğrayan her toplumun tabii bir yanıtı olması gerektiğini savunarak sözlerine şöyle devam etti:

"Vahdet, ümmetin akidesinin aslı ve cevheridir. Düşmanın saldırılarına karşı saflarımızı birleştirmemiz gerekiyor. Bu, saldırıya maruz kalan her toplum için tabi bir yanıttır. Bugün ise başta Kudüs ve Mescid-i Aksa olmak üzere İslam toplumunun tamamı saldırıya maruz kalmıştır. Çünkü Siyonist projeye göre ne sadece Araplar ne de sadece Müslüman ülkeler hedeftedir. Bölgele olarak hepimiz hedefteyiz, yok edilme tehdidiyle karşı karşıyayız. Şuan ki durumumuza bakacak olursak vahdet dışında bir seçeneğimiz yok."

Müslümanlarla değil de Müslüman toplumun düşmanlarıyla vahdete gidenleri sert dille eleştiren Gannuşi "Ümmet içerisinde yer alan bazı kişiler, koltuklarını ve menfaatlerini kaybetmekten korktukları için düşmanla birliğe gitmektedirler" dedi.

Direnişin Arap ülkelerin güvenliğini tehdit ettiği yönündeki söylemlere karşı çıkan Gannuşi, "Bugün kim böyle konuşuyorsa kendi halkına hitaben konuşmuyordur. Bu kişiler dışarıya mesaj vermektedir. Çünkü halklar, Kudüs'ü, Filistin'i ve Gazze'yi kimin savunduğunu çok iyi bildiği gibi Filistin'e karşı ihanet içinde olanları da bilmektedir" diye konuştu.

Gannuşi, sözlerine şu ifadelerle son verdi: "Gazze'nin saldırıya maruz kaldığı bir dönemde elçilerini çekemeyen ve elçilikleri kapatamayanlar hata yapmışlardır. Çünkü Arap ve İslam ülkelerinin güvenliği, Lübnan ve Filistin'deki direnişi desteklediğimiz ölçüde gerçekleşecektir."

İSRA HABER