Şehit mi var? Vurun Erdoğan'a!

Sur, Lice, Silopi, Cizre, İdil, Yüksekova vs’de sayısız bombalı hendek, sayısız bombalı barikat, sayısız ‘mayın ev’ ve o evleri birbirine bağlayan sayısız tünel vardı…

Bu olağanüstü altyapıya dayanarak “özyönetim” savaşı başlatan PKK teröristlerinin sayısızlığı da cabasıydı…

Manzara öyle korkunçtu ki, bu belanın üstesinden gelinebileceğine ya hiç ihtimal verilmiyor veya seneler boyu devam edecek bir mücadele öngörülüyordu…

O günlerde memleketin üzerine çöken karamsarlığı hatırlayın lütfen.

“Yok yok, bu işin biteceği yok. Hendeklerin sonu gelmez. Hendekler bitse de tüneller bitmez. Adamlar bu işe senelerce hazırlanmış, her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesaplamış. Öyle bir tezgâh kurmuşlar ki, üzerine ne kadar polis ve asker gönderirsen gönder, hepsini öğütür” gibi çaresizlik ve umutsuzluk beyanlarını hatırlayın.

Ama ne oldu? 

Polis ve askerimiz, bu kâbusu bir sene içinde sona erdirdi. 

Bütün o ilçelerdeki bütün o bombalı hendekleri, barikatları, tünelleri ve evleri bir sene içinde teröristlerin başına yıktı.

Şehirlerde güya kol gezen 2 bin teröristin canına okuyarak “özyönetim”i tarihin çöp tenekesine attı.

PKK’nın dağ kadroları da terörle mücadeledeki kararlılıktan paylarını aldılar; başlarına yıkılan inlerinin haddi hesabı yok.

***

PKK vurur da aynı tezgâhın elemanı olan Bağdadi Grubu durur mu?

O da Suriye’den Türkiye’ye roket atmayı alışkanlık haline getirmişti.

Bu saldırılar da değişmez bir kader gibi algılanmaya başlamış ve korkunç bir çaresizlik hissi doğurmuştu.

Kilis’i boşaltma fikri bile gündeme gelmişti, hatırlayın.

Derken…

Türk Silahlı Kuvvetleri-Hür Suriye Ordusu işbirliği ile Fırat Kalkanı Harekâtı başladı.

Bağdadi Grubu, Türkiye sınırına yakın yerlerdeki mevzilerinden sökülüp atıldı ve atılmaya devam ediyor.

Kilis’e roket yağmıyor artık.

***

Evet, hâlâ şehitler veriyoruz.

Cephede feci bir mağlubiyete uğrayan PKK, Türkiye’den intikam almak için şehirlerde canlı bomba terörü estiriyor ve şehitler veriyoruz.

Fırat Kalkanı’yla baş edemeyip Cerablus’tan El Bab’a kadar geri çekilen ve orayı da -inşaallah- kaybetmek üzere olan Bağdadi Grubu, son bir gayretle intikam saldırıları düzenliyor ve şehitler veriyoruz. 

İçimizden bazılarının nazarında, şehitlerimiz, siyasi hesaplaşma malzemesi olmaktan öte bir mana ifade etmiyor.

PKK, İstanbul’da 14 polisimizi mi katletti?

Vuruyorlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!

Bağdadi Grubu, El Bab’da 14 askerimizi mi katletti?

Vuruyorlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!

O müzmin muhalifler de muhakkak bilirler ki, verdiğimiz bu şehitler, PKK ve Bağdadi Grubu ile mücadeledeki başarının bedelidir.

Öyleyse, “Bombalı hendeklere dokunulmamalıydı, teröristlerin özyönetimi sineye çekilmeliydi. IŞİD’in roket saldırıları yahut canlı bomba terörü de makul karşılanmalıydı” mı demek istiyorlar?

***

A evet, “Çözüm Süreci dedikleri şey olmasaydı bunlar yaşanmazdı” veya “IŞİD’i de bunlar büyüttü zaten” mavraları var…

Çözüm Süreci dediğimiz şey sayesinde PKK’nın tabanı çöktü, arkasındaki halk desteği buharlaştı; o süreç yaşanmasaydı bugün çok daha büyük bir bela ile uğraşmak zorunda kalırdık, ama gel de anlat bunlara!

Kurulduğu günden beri Erdoğan’ı tekfir eden ve Türkiye’ye düşmanlık gösteren -varoluş sebebi gereği zaten öyle yapması gereken- Bağdadi Grubu’nun geçmişte Erdoğan’dan yahut AK Parti hükümetinden destek aldığı iddiasının saçmalığını anlatma çabası zaten büsbütün gereksiz, çünkü ‘çamur at, izi kalsın’ anlayışıyla yaydıkları bu saçmalığa aslında kendileri de inanmıyorlardır.

karargazete

Bu yazı toplam 930 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar