Reuters ajansı, üç kaynağa dayanarak Suriye liderliğinin İsrailli casus Eli Cohen'e ait belgeleri ve kişisel eşyaları işgal rejimine teslim etmeyi kabul ettiğini duyurdu. Haberde, bu adımın "ABD Başkanı Donald Trump'a iyi niyet jesti olarak Washington'la gerilimi azaltma çabası" olduğu belirtildi.

İki gün önce İsrail, on yıllardır "Suriye'nin resmi arşivinde" sıkı koruma altında tutulan Cohen'e ait yaklaşık 2500 belge, fotoğraf ve kişisel eşyayı geri aldı.

İşgalci Başbakan Benjamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, "Mossad'ın bu materyalleri geri almak için 'ortak bir istihbarat servisiyle' karmaşık ve gizli bir operasyon yürüttüğünü" iddia etti. Açıklamada, "Arşivin Suriye istihbaratı tarafından tutulan binlerce belge içerdiği" ifade edildi.

Ancak ajans, Suriyeli bir güvenlik kaynağı, Suriye Geçiş Dönemi Başkanı Ahmed el-Şara'nın danışmanı ve gizli görüşmelere aşina olan üçüncü bir kişinin, bu materyallerin "el-Şara'nın dolaylı bir girişimiyle İsrail'e sunulduğunu" doğruladığını aktardı. Bu adımın, "ABD Başkanı Donald Trump yönetimiyle gerginliği azaltma ve güven inşa etme çabaları" kapsamında atıldığı vurgulandı.

Mossad, bu eşyaların geri alınmasını "yüksek ahlaki bir başarı" olarak nitelendirirken, Netanyahu Cohen'i "efsane" ve "İsrail tarihinin en büyük istihbarat ajanı" olarak tanımladı.

Suriye'ye Kamel Amin Thabet adıyla, Suriyeli kökenli bir iş adamı kimliğiyle sızan Cohen, ülkenin siyasi ve askeri elitine sızmayı başardıktan sonra yakalandı ve 18 Mayıs 1965'te Şam'ın Merje Meydanı'nda idam edildi. İsrail, yıllardır naaşının iadesi için çaba gösteriyor.

Öte yandan, Netanyahu'nun ofisinden, Suriye makamlarından veya Beyaz Saray'dan bu operasyondaki Suriye rolüne dair resmi bir açıklama gelmedi.

İsrail'in 12. Kanalı ise Reuters'ın "Golanili yetkililerin arşivin tesliminde rolü olduğu" iddiasını yalanladı.

İsrail, 2024'ün sonlarından bu yana Cohen'in mezarının yerini tespit etmek için dış aktörler ve Suriyelilerle temas halindeydi.