Öyle bir eksiklik ki...

Öyle bir eksiklik ki...

Sakarya, 31 Mayıs Cumartesi günü muhteşem bir güne tanıklık etti. Sakarya Atatürk stadını dolduran, ülkemizin hemen her tarafından gelmiş onbinler ve televizyonları başında canlı yayını izleyen belki de milyonlarca kişi, İstanbul"un Fethi"nin 555. yılını beraberce idrak ettiler..

İstanbul"un Fethi"nin 555. Yılı"nda, İslam Aleminin hemen her tarafından gelen temsilcilerle beraber Sakarya"da yapılan kutlama, İstanbul"un Fethi olayının yalnız bize ait değil, bütün İslam Dünyasına ait bir olay olduğunun altını bir kez daha kuvvetlice çizdi.

Anadolu Gençlik Derneği"nin Milli Gençlik Vakfı"ndan devralarak sürdürdüğü gelenek, İstanbul"un Fethi"nin, Fatih Sultan Mehmed"in, fetih olayının ve tabii ki Fetih Ruhu"nun unutulmaması ve her geçen gün daha fazla sayıda insanın bu konuyla alakalı olarak şuurlanmasına vesile oluyor.

Çeşitli entrikalarla nerdeyse tamamiyle kendisine ait değerleri ve hatta kendisini unutmaya sevkedilen insanımıza, bir güzellik aşısı gibi oluyor Fetih yıldönümü kutlamaları.

2008, İstanbul"un Fethi"nin 555. yıldönümü olduğu için, bu seneki kutlamalara biraz daha yüklenilerek, Sakarya"daki kutlama ile beraber toplamı 555"i bulan programa imza atmış oldu Anadolu Gençlik Derneği.

Sakarya"da hemen her şey çok güzeldi.

Hava güzel, stadın içini ve dışını dolduran insanlar güzel, okunan Kur"an-ı Kerim güzel, yapılan konuşmalar, gösteriler, seslendirilen ezgiler güzel... Velhasılı her şey güzeldi... Ama yine de katılan ve izleyen hemen herkesin içini burkan bir eziklik daha doğrusu bir eksiklik vardı. Sakarya Stadı"nın içini ve dışını dolduran onbinlerin, televizyonları başında o kutlamayı izleyenlerin, hemen herkesin farkında olduğu bir eksiklik...

Fetih kutlamalarının öncesi ya da sonrasında yapılan Uluslarararsı Müslüman Topluluklar Birliği Toplantısı için İslam Aleminin çeşitli yerlerinden gelen delegeler, bu sene 17. si gerçekleştirilen toplantının daha başlangıcında hissetmişlerdi bu eksikliği...

Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği"nin 29 ve 30 Mayıs tarihlerinde yapılan ve 31 Mayıs"ta yayınlanan 2008 İstanbul Deklarasyonu ile sona eren 17. Kongresi"nde de, alışılan bir şey yoktu ve bu hemen dikkati çekiyordu.

O toplantıda ve sonra Cumartesi günü Sakarya"daki kutlamalarda eksikliği hemen herkes tarafından hissedilen şey, Erbakan Hoca"nın toplantılara ve kutlamalara katılmıyor oluşu idi...

Türkiye"den katılanlar tabii ki durumu biliyorlardı ama özellikle yaklaşık 40 İslam Ülkesinden gelen delegelere durumun anlatılması hayli zor oldu. Anlatılmaya çalışılanı onların anlamasının da zor olduğu anlaşılıyordu. Hayatını ülkesine ve insanına adamış bir insanın, tamamen siyasi sebeplerle ve hem de kural-dışı bir şekilde; yine ülkesi, İslam Alemi ve bütün insanlık için başlattığı bir faaliyete katılamıyor oluşu, anlaşılabilir olmaktan çok ama çok uzak bir olaydı, gerçekten.

Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği"nin 17. Kongresi, hissedilen eksikliğe rağmen, sanki Erbakan Hoca orada imiş ve toplantıya başkanlık ediyormuş gibi yürütüldü.

2008 İstanbul Deklarasyonu da, Erbakan Hoca"nın insanımıza ve İslam Alemine açtığı ufkun, Yaşanabilir, Saadet İçerisinde Bir Dünya idealinin önemli adımlarından birisi oldu.

Sakarya"da yapılan İstanbul"un Fethinin 555. Yıldönümü kutlamaları da, Erbakan Hoca Sakarya Atatürk Satıdını dolduran onbinlerin arasında imiş gibi yapıldı... Ve beden olarak orada olmasa bile, Erbakan Hoca orada idi zaten. Toplantının ve kutlamaların sonunda, İstanbul"un Fethi"nin 556. Yıldönümü kutlamalarında ve o zaman yapılacak Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği"nin 18. Kongresi"nde, İnşaallah Erbakan Hoca aramızda olur duası, katılanların hemen tamamının ortak duasıydı..

milli gazete

Bu yazı toplam 447 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar