ODTÜ güvenlik görevlisini linç etti

ODTÜ güvenlik görevlisini linç etti

ODTܒde 2 başörtülü öğrencinin okula girmesine izin veren güvenlik görevlisi Soner Ercim geçtiğimiz yıl “temizlik” ekibine dâhil edildi, sonra “maaş kesme” cezasına çarptırıldı, şimdi de “işinden” atıldı.

Meclis'te 411 milletvekilinin oyuyla kabul edilen ve üniversitelerde başörtüsüne serbestlik getiren anayasa değişikliğinin yapıldığı hafta başörtülü öğrencileri içeriye alan güvenlik görevlisi Soner Ercim, rektörlük tarafından 'temizlik' ekibine dâhil edilerek cezalandırılmıştı. Bununla da yetinmeyen ODTÜ Rektörlüğü aynı zamanda Ercim hakkında iki ayrı soruşturma başlatmıştı. Ercim ise YÖK'e dilekçe ile başvurarak, haksızlığı ve hukuksuzluğu dile getirmişti. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın dilekçe üzerine harekete geçerek olayın araştırılması talimatının ardından ODTÜ geri adım atarak Ercim'i tekrar güvenlik görevine iade etmişti.

BÜYÜK HUKUKSUZLUK
Ancak ODTÜ, Ercim'i artık öğrenci girişlerinde değil sadece kamyonların giriş yaptığı arka kapıda görevlendiriyordu. Açılan soruşturmaların ilkinde Ercim'e 'aylıktan kesme' cezası verildi. Verilen haksız ceza sonrasında ise Ercim Rektörlüğe iki ayrı dilekçe ile başvurarak, 'olayın hukuksuzluğuna' dikkat çekti. İki dilekçesi de rektörlük tarafından reddedilince Ercim, İdare Mahkemesine 'aylıktan kesme cezası'nın iptali istemiyle dava açtı. Dava devam ederken ODTÜ tarafından başlatılan ikinci soruşturmada Ercim başörtülüleri kampüse aldığı için 'kaos çıkartmak' ile suçlandı. Soruşturmanın ve İdare Mahkemesinin sonucu henüz açıklanmazken, Ercim'in geçen hafta evine gönderilen tebligat ile görevine son verildiği bildirildi.

"TBMM VE YÖK NE DEDİYSE ONU YAPTIM"
Vakit'e konuşan Ercim, "Birileri dik durmak zorunda. Özgürlüğü savundum ve bedel ödedim. 411 milletvekilinin oyu ile özgürlük kabul edilmiş, YÖK ise genelge yayınlamıştı. Ben de Meclis ve YÖK'ün kararını yerine getirdim. Ancak cezalandırıldım. Bu dünyada ODTÜ bana en fazla bu zulmü yapar. Ancak öbür dünyada herkes hak ettiği değeri bulacak. Büyük mahkeme orada kurulacak. Ben bu hukuksuzluk karşısında kenara çekilmeyip tüm hukuki haklarımı sonuna kadar koruyacağım. Konuyu yargıya taşıyacağım" dedi.

"MADDELER AÇIK"
Ercim'in avukatı MAZLUM-DER Genel Sekreteri Emre Yurtalan ise, "Yaşanılan durum ülkemizde hukuksuzluğun kamu kurumu olan üniversitelerde nasıl açıkça işlendiğini ortaya koymuştur. Anayasa değişikliği sürecinde yaşanılan gariplikleri toplum olarak hatırlamamız gerekir. Bu konuda yaşanılanlar Türk yargısının bulunduğu konumu görmemiz açısından da son derece önemlidir. Anayasa Mahkemesi'nin yetkisi olmamasına rağmen Anayasa değişikliğinde esas denetimi yapması, bu değişikliğin parti kapatma gerekçesi sayılması bunun en çarpıcı örnekleridir. Soner Ercim'in durumu da bu konuda yaşanılanların en somut ve acı örneği olmuştur. Memur olan bir kişi, kendisine verilen görevi ne olursa olsun değil, ancak konusu suç oluşturmuyorsa ve yasalara aykırı değilse yerine getirebilir. Bu hüküm gerek Anayasanın 137. maddesinde gerekse 657 sayılı kanunun 11. maddesinde açıkça belirtilmiştir" diye konuştu.

"BU BÜYÜK BİR HUKUKSUZLUKTUR"
"Soner Ercim hakkında yapılan disiplin işlemlerinin bu maddeler çerçevesinde değerlendirildiğinde tamamen hukuka aykırı olduğu açıktır" diyen Yurtalan, "Ancak ODTÜ, bu konuda konusu suç oluşturan bir fiilin sadece şifahi olarak yerine getirilmesini istemiş, Anayasa'da belirtilen yazılı emir dahi verilmemiş olmasına rağmen Soner Ercim hakkında hemen disiplin soruşturması başlatmış, görev yeri ve şeklini değiştirmiş, disiplin cezası vermiş, ardından da ilişiğini kesmiştir. Bu işlemler tamamen hukukun hiçe sayıldığının resmidir. Üstelik disiplin cezalarına karşı dava açılmış ve kesinleşme olmamasına rağmen bu işlemlerin yapılması da tutarsızlığın başka bir boyutudur. Biz bu hukuksuzluğu yargıya taşıyacağız" şeklinde konuştu.
Yurtalan hukuksuz kararı alan rektör ve dekanlar hakkında işlem yapılmamasına da tepki gösterdi.