Mü’minin Allah ile Olan Bağına Kim Nasıl Büyü Üfürür?

Mü’minin Allah ile Olan Bağına Kim Nasıl Büyü Üfürür?

Mü’minin Allah ile olan bağ- larına yapılan üfürük, sihir ve zehirlemeler doz doz, tür tür olmuştur. Şöyle ki;

1) “Allah Yoktur” Üfürüğü
Bir gecede başlayan ve peş peşe gelen devirmeci uygulamalar ile okunamayan bir Kur’an, seda edilemeyen bir ezan, varlığı inkâr edilen bir Allah bağsızlığı icad ediliverir. İlk mekteplerde başlayan Darwinist eğitim öğretim ile İslâm akâidine dair ne varsa her düğüme, her akâide üfürülmeye başlanır. Allah’ı hatırlatan ne varsa, Peygamberi hatırlatan her ne varsa kisve, kıyafet, ahlâk, vâris ulemâ gibi tüm bağlar birer birer yok edilmek istenir. 1940’larda kurulan köy enstitüleri ile köylerden toplanan özellikle kız çocukları, az ileride düğümlere üfleyen ilkokul öğretmeni kadınlara dönüşecektir. Peygamber’e (s.a.v) “Çöl bedevi- si” (Haşa!) Kur’an’a “Muhammed’in uydurması” diyen tarih kitapları “Türkiye için Ahiret olmadığına şehadet ederim.” diye basılan kitap- çıklar ile tüm kutsal düğümlere, bağlara üflenir. Mü’minler bu üfürük- çülerin şerrinden Allah’a sığınarak imanını, akâidini muhafaza edebilir.
2) Allah Şartlı Sınırlı Vardır Üfürüğü
Allah’ı ve Dini’ni üfürükleriyle yok edemeyenler, Allah’ı şartlı, sınırlı kılarak mü’minin akâidine üflediler. “Allah vardır ancak falana, filan işe karışamaz, belli vakitlerde, belli günlerde var olur, tapınılır. Bunun dışında her daim bağ kurulmaz, her saat her gün bağlanılmaz.” üflemeleri ile mü’minin akâidine üflenmiştir. Mü’min Allah Teâlâ’ya şartlı, sınırlı, kısmen yetkili, kısmen yetkisiz bir mabud olarak inanma gafletinden Allah’a sığınmalıdır.
3) “Allah Vardır Ama Sen Bilme” Üfürüğü
Mü’min öyle bir sistemin, eğitimin, din işleri kurumsallığının içerisinde bırakılır ki mü’minin zihnine, fikrine kilit mi vurulur, düğüm mü atılır, düğümüne mi üflenir, bilinmez. Nasıl bir ilâha iman ettiğini bilmeksizin, Kur’an’a göre Rabb, Din, ibadet, ilâh nedir bilmeksizin Allah’a, Rasul’üne bağlı olmakla resmi ideolojiye bağlı olmak arasında zikzaklar çizen üfürükçülerin anlattığı kadar Allah’ı bilme hakkı olan ama Kitab ve Sünnet’teki Allah’ı bilme, tanıma ve bağlanma hakkı olmayan mü’minin hakikati bilme hakkına üflenerek bilmeme hâlinde olmasını sağlamak için yapılan sözde kutsal gibi görünen üfürüklerden de Allah’a sığınması gerekmektedir.
4) “Allah Var Ama Bilemezsin” Üfürüğü
Bu asrın ve coğrafyanın müslümanı resmî ideoloji eliyle yok edilmiş ya da sayıları en aza indirilip tedric edilmiş vâris ulemânın yerini gasb etmiş cemaat taklidi yapan bidat ve hurafeci yapıların tuzağına düşürülerek bir başka üfürükçüye maruz kalmıştır. Resmî ideolojinin seküler din anlayışından kaçarken sofistik bir din anlayışının tuzağına düşürülmek istenmiştir. “Allah’a bağlanmak istiyorsan, İslâm akâidini istiyorsan önce bana bağlanmalısın, İslâm akâidinden önce cemaat akâidini yapılandırmalısın.” üfürüğüne maruz kalan mü’min, hak düğümüne üflenen, yeni bir bâtıl düğümle bağlanan kişi olmamak için gereği gibi Allah’a sığınmalıdır.

Nuhbe yayınlarından çıkan “Namaz Okumaları” isimli eserden iktibas edilmiştir.