İbrahim Küçük

İbrahim Küçük

Mısır ve Mısırcılar(!)

 

 

MISIR VE MISIRCILAR!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Günlerdir Mısır Halkı"nın direnişi sürüyor. Ne esef vericidir ki Mısır Halkı"nın sırtından ahkâm kesiliyor. Oysa Mısır Halkı yıllardır fravni zulüm altında hayat-ı idamesi ve din-i ikamesi için çaba sarf ediyor. Dünyadaki İslami hareketleri ve Mısır direnişini sinemada patlamış mısır yiyerek film hakkında yorum yapan mısırcı obezler gibi izleyen bir güruh en az Hüsnü Mübarek kadar can sıkıcı bir sahilde dolaşıyor.

 

Kendi ofisinde ya da balkonunda İslam"ın bir kısmını bile ikame ettirmekten aciz tiplerin Mısır Halkı"nı sanki şirk ideolojisine koşuyormuşçasına algılaması, sunması Tahrir Meydanı"nında kanları dökülen, canları ve malları ile "LA" diyen mü"minler ve diğer insanlar hakkında pervasız yorumlar yapması ciddi bir hak ihlali olması hasebiyle istiğfara muhtaç bir durumdur.

 

Her nesneyi özellikle fikirsel ve açısal farklılıkları sadece siyah ve beyaz olgusuyla değerlendiren, asla gri, füme, kırmızı, mavi ve daha binlerce renk olabileceğini aklına getirmeyen, fehmedemeyen Tevhid"i ve Tevhid"e giden yolları gereği gibi kavrayamamış çokluk engellisi kişilerin Siyer-i Nebevi"yi yeniden okumaya ne kadar da muhtaç olduğunu tekraren görmek üzücüde olsa acı bir hakikat.

 

Kafalarında sadece Medine barındıranlar Taif"i, Mekke"yi, Habeşistan"ı tarihsel bir coğrafya sanıp bu mubarek beldelerin aynı zamanda siyasi bir öğreti durakları olduğunu kavramayanlar sığ düşüncelerinden kendilerini kurtaramayacaklardır. Medine"ye ulaşamayanların zor bir Taif"e gidişi göze alması veya Necaşi"nin Habeşistan"ına hicreti sadece mekân değişikliği midir? Hayır, öyle olsaydı "tövbe etmek de bir hicret" olmazdı. Mekân değişikliği kadar hal değişikliği de bir yer değiştiriş, bir arayıştır, bir direniştir. Mısır Halkı"na "ya Medine ya da firavun" diye dayatan sığ mantık bilmelidir ki Mısır Halkı Medine için yola çıksa da eğer muvaffak olamasa bile mutlaka Habeşistan"ına kavuşacaktır. Medine"ye ulaşamayışı, Medine istikametinin şimdilik zor görünüyor olması atılan her adımı batıl ya da şirk olarak görmeye kalkışmak Siyonist devletin ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramayacaktır.

 

O halde Mısır Halkı"nın zulümden kaçıp Medine"ye varmasa bile en azından Habeşistan"ına varışına duacı olmak, çarpık ve acımasız yorumlardan kaçınmak, davalarını dava bilmek kardeşlik vecibesidir.

 

 Siyonist devlet de biliyor ki Mısır Habeşistan"a döndüğü an Filistin"de Medine"ye doğru yola çıkacaktır İnşallah. Evet, Mısır Filistin"in Habeşistan"ına gebe Filistin"de Mısır"ın ve Ortadoğu"nun Medine"sine gebedir. Mısır Habeşistan"ı doğurduğu an Filistin"de Medine"sini rahminde büyütmeye başlayacaktır. Ve bu doğumun sancısını asıl Siyonist devlet taşıyacaktır. Dokuz doğuracak olan "İsrail" olacaktır. Doğacak olan çocukları Batı dünyası sütsüz bıraksa da, iş birlikçi kukla sultanlar doğmuş olan güzidelere gayri meşru bebek muamelesi yapsa da İran"ın siyah petrolü bem beyaz bir süte dönüşecektir.

 

Mevlana"nın dediği gibi "La süpürgesi ile sokaklar süpürülmeden İllallah sarayına varılmaz". Eline "La" süpürgesini alabilmiş her insan onurlu insandır. Selam olsun o kutlu temizlere ve temizleyicilere"

Bu yazı toplam 6550 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar