Milli Eğitim Bakanı’na Açık Mektup: Açık Öğretim Lisesine Engel Çıkaran Yönetmelik, 28 Şubat Zorbalığından Farksızdır!

Milli Eğitim Bakanı’na Açık Mektup: Açık Öğretim Lisesine Engel Çıkaran Yönetmelik, 28 Şubat Zorbalığından Farksızdır!

Yeni Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in son çıkardığı yönetmelik, açıköğretim liselerine geçişi zorlaştırması yönüyle eleştirilerin hedefi oldu. Konuyla ilgili İslami camiadan tepkiler gecikmedi.


Yeni Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in son çıkardığı yönetmelik, açıköğretim liselerine geçişi zorlaştırması yönüyle eleştirilerin hedefi oldu. Ana hedefi, 12. Sınıftaki geçişleri engellemek olan yönetmelik, hedefinden saptırıldı ve tercihte bulunarak herhangi bir lise kazanmış bütün öğrencilerin açıköğretime geçişine yasak getirdi. Böylece örgünde liseye başlayan bir öğrenci 4 seneyi örgünde tamamlamak zorunda kalacak.

Konuyla ilgili özellikle İslami camiadan sert tepkiler gelmeye başladı. Sakarya’da faaliyet gösteren İkra İlim ve Kültür Merkezi, yayınladığı basın açıklaması ile yönetmeliğin vehametine dikkat çekti ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e seslendi:

Milli Eğitim Bakanı’na Açık Mektup!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Açık Liselere girişi zorlaştıran yönetmeliğini reddediyoruz.

“Zorunlu eğitim” adı altında 28 Şubat darbesi ile dayatılan uygulamanın bir benzeri ile karşı karşıyayız.

28 Şubat döneminde İmam-Hatip okullarının önünü kesmek için yapılan zorbalık, bu dönemde de açıktan okumak isteyenlere karşı hayata geçiriliyor.

11. ve 12. Sınıflarda üniversiteye hazırlanmak için açık liseye yoğun geçişlerin yapılmasını engellemek amacıyla bu yönetmeliğin yayınlanmasını anlayabiliyoruz. Ancak aynı yönetmelikte ortaokulu henüz bitirmiş olanların herhangi bir okula kayıtlarının yapılmış olması durumunda fikir değiştirip açık liseye geçiş yapmalarının önünün tamamen kapanmış olmasını anlamak mümkün değildir.

Aynı şekilde 9. ve 10. sınıflarda da öğrencinin şu veya bu nedenle açık öğretime geçiş yapmasının önünün kapanmış olmasını da anlamak mümkün değildir.

Zorunlu eğitimin tüm dünyada tartışıldığı bir dönemde, 28 Şubat zorbalığının acısını çeken kitlenin oyları ile iktidarda bulunanların açık liselerin önünü kapamayı kimseye izah etmeleri mümkün değildir.

Milli Eğitim Bakanlığı bu tür ucube kararlar ile eğitimin derin yapısal sorunlarına çözüm mü getireceğini zannetmektedir? Aksine bir takım yüzeysel rötuşlarla günü mü kurtarmaya çalışmaktadır?

Veliler niçin çocuklarını açık öğretime yönlendiriyorlar sorusunun cevabı doğru bir şekilde verilmelidir.

Eğitimin amacı çocuklarımızın bilgi, beceri ve ahlaki gelişimlerini sağlamaktır.

Türk eğitim sistemi sadece çocuklarımızı bilgi deposu haline getirmeye çalışmakta, bu işlevini bile doğru dürüst yerine getirememektedir.

Çocuklarımızın bilgiyi analiz etme, beceri elde etme, ahlaki değerleri kuşanma gibi hasletleri elde etmesi mevcut sistemde imkansızın da ötesindedir.

Ailelerimiz eğitim sisteminin bu açmazlarını görerek çocuklarına örgün eğitim ile daha fazla zaman kaybettirmek istememekte, açık öğretimi tercih ederek farklı açılımları hayata geçirmeye çalışmaktadır.

Devlete düşen birincil görev zorunlu eğitim sisteminin sorgulanmasıdır. “Mevcut sistem niçin verimlilik ve erdemlilik üretememektedir?” sorusu öncelikle irdelenmelidir.

Devlete düşen ikincil görev ailelerin kararlarına saygı duymaktır. Örnek aldıkları batı ülkelerinde aynı endişelerle kurgulanan “ev okulları” yasal meşruiyete kavuşturulmuştur. Ülkemizde de bu konunun tartışılması zamanı gelip geçmektedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz eğitimde ve kültürde iktidar olamadık” sözü tam da bu yeni, 28 Şubat darbe kokulu yönetmeliğe uymaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu yanlış karardan acilen dönmesini talep ediyoruz. Aksi takdirde bunun hesabını bu dünyada ve ahirette asla veremezler! Tüm halkımızı söz konusu yönetmeliğe karşı direnmeye çağırıyoruz.

İkra İlim ve Kültür Merkezi - Kaynak: İslami Analiz