Mezhebler Arası Diyalog

Mezhebler Arası Diyalog

"saltanat rejimleri yönetimde imamet esasına dayanan şiadan sürekli rahatsız olmuşlardır. Bu nedenle Ehl-i Beyt İmamlarının varlığı dahi kendi dönemlerinde sürekli saltanat muhalifi olarak algılanmalarına sebebiyet vermiştir."

Cahiliye kuşatmışlığının verdiği boşluktan yararlanarak özellikle Türkiye Müslümanlarının üzerinden çevrilmek istenen bulandırılmış yada ılımlandırılmış İslam anlayışı tezleri zahirde devam ediyor gözükse de, hakikatte iflas etmiştir. Zaman zaman tebliğ kavramının taşıdığı masumiyet ve izzet perdeleri altına gizlenerek Yahudi ve Hıristiyanlarla manen yakın akraba olmaya çalışan diyalog mantığı müminlerin sözde barbarlığından mahcubiyet duyarak ehli kitabın din anlayışıyla tevhid dinini iliştirmeye çalıştılar.
Türkiye'de 1940'lı yıllarda Kültürleri Telif Cemiyeti adı altında kurumlaşan bu mantık sabatayist eliyle beslenerek günümüze kadar geldi. Bediuzzaman'ın antikominist yaklaşımından mütevellid ateistlere karşı ehli kitapla ittifak siyasetinden istifade ederek Tevhidi İslama karşı ehli kitapla ittifak siyaseti işletilmeye çalışıldı. Adına da dinler arası diyalog denilerek bu hareket geliştirildi. Ne var ki müminlere bu hareketin meşruiyeti ilmi temellerle sözde ispat edilirken edile-i şeriyyeden hiç biri kullanılmadı. Sadece kitaptan delil getirildi. Ama burada da mübarek ayetler kullanılırken(!) ne akaid, ne tefsir usulü, ne de fıkıh usulü gözetildi. Gözetilseydi zaten bu neticelerin çıkması mümkün değildi. Nasıl olsa cahiliye sistemlerince cahil bırakılmış hazır halk kitlesi din tepsisinde sunulmuş her şeyi yutmaya hazır beklemekteydi....

Devamı İçin TIKLAYIN