Kur"an bireyi özgürleştirir

Kur"an bireyi özgürleştirir

DİYANET İŞLERİ BAŞKAN YARDIMCISI AYDIN: EZBERCİ DEĞİL, İMANIN ESASINI ANLAYAN BİREYLER YETİŞECEK

Çocukları motive eden yöntemler Kur'an kurslarına olan ilgiyi de artırıyor. Diyanetİşleri Başkan Yardımcısı Şevki Aydın, kurslarda Kur'an'ın istediği özgür bireylerin yetişmesi için çaba gösterdiklerini söyledi.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Şevki Aydın, "Öyle bir din eğitimi vermeliyiz ki, çocukta iç kontrol mekanizması gelişsin, vicdanı gelişsin, kendi değerlerini oluştursun ve o değerlerine göre kendi tutum ve davranışlarını belirlesin, özgür ve bağımsız bir birey olsun. Kur'an'ın istediği de bu işte" dedi. Aydın, yaptığı açıklamada, 2005 yılında başlattıkları kur sistemine dayanan yaz Kur'an kursu uygulamasını her geçen yıl geliştirmeye çalıştıklarını, CD, kılavuz ve etkinlik kitapları gibi görsel ve işitsel materyallerle programı desteklemeye çalıştıklarını söyledi. Kurs öğreticilerini kendi programlarını geliştirmeleri, bilmece, bulmaca gibi çocukların ilgisini çekecek etkinlikleri kullanmaları konusunda teşvik ettiklerini belirten Aydın, öğreticilerinden "çocukların dini bilgiler üzerinde düşünüp, konuşmalarını, dini bilgiyi kendilerinin keşfetmelerini, bu bilgileri kullanarak yeni bilgiler üretmelerini ve kendi dindarlık davranışlarını belirlemelerini sağlamalarını" istediklerini anlattı.

"EZBERCİ DEĞİL, İMANIN ÖZÜNÜ KAVRAYAN BİREY YETİŞMELİ"
Ezberci bir yaklaşımla belli dini bilgi kalıplarını ezberleterek özellikle açık toplumun dindarını yetiştirmenin mümkün olmadığına dikkati çeken Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mesela imanın esasları nedir? Çocuk bunu sayıyor, ama sayması, ezberlemesi dini öğrenmesi anlamına gelmez. Bu belki ilk bir giriş olabilir. Çocuk bunu kafasında formatlayabilir. Ama, asıl önemli olan bu imanın esaslarının mahiyetinin ne olduğunu anlamlandırması ve o konularda kendi kararını bizzat vermesi. Başkası onun adına karar verirse o karara kolay kolay sahip çıkmaz. Çocuklar, anlamlandırdığı, kendisine mal ettiği, kendi kararlarını oluşturduğu durumlarda daha sahiplenici bir tavır takınır."
Açık toplum insanının "müthiş bir bombardıman" altında olduğunu ifade eden Aydın, bunun karşısında ayakta durabilecek, kendi varlığına sahip çıkacak bireyler yetiştirmenin önemine değindi. Kur'an'a göre, herkesin kendi dindarlık kararını kendisinin vermesi gerektiğine dikkati çeken Aydın, yeni din eğitimi anlayışını da buna göre şekillendirdiklerini belirtti.

"ÇOCUKLARI TEŞVİK EDİN"
Yaz Kur'an kurslarının çoğunun camilerde verildiğini hatırlatan Aydın, kurs öğreticilerinden çocukların cami cemaatine katılmalarını teşvik etmelerini istediklerini anlattı. Kursların dini atmosferin yaşayarak öğrenilmesinde de etkili olduğunu dile getiren Aydın, cemaatten de çocuk olduklarını kabul ederek onları aralarına almalarını istedi. Yaz Kur'an kurslarını hem fiziki şartlar hem öğrenme süreci hem de oradaki ilişkiler açısından cazip hale getirmeye çalıştıklarını belirten Aydın, "Çocuklar 'iyi ki burası var' deyip zevkle gelmeli. Büyükler de çocukların camideki davranışları karşısında alınganlık göstermemeli, bunları gayet doğal karşılamalı. Çocuklar koşabilir, ayaklarını uzatacak, rahat oturacak, nasıl rahat ediyorsa öyle oturmasına fırsat vermek lazım" dedi.

KUR'AN KURSLARI PAZARTESİ GÜNÜ BAŞLIYOR
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Şevki Aydın, 2005'ten beri uygulanan eğitim sisteminin çocukların kurslara duyduğu ilgiyi arttırdığını belirterek, kursların 3 dönem halinde yapılmasının da velilerin tatil planlarını kolaylaştırdığını söyledi. 2005'te 1 milyon 303 bin olan öğrenci sayısının, geçen yıl 1 milyon 800 bin olarak gerçekleştiğini bildiren Aydın, yükselişin sürdüğünü kaydetti. Kurslara devam eden çocuklara verilen ödüllere de değinen Aydın, çocukları iyiye ve doğruya sevk etmek için sürekli ödüllendirmeyi doğru bulmadığını dile getirdi. Bunun kişilik ve ahlak gelişimi açısından zararlı olduğunu ve çocukları dışa bağımlı hale getirdiğini ifade eden Aydın, "Oysa bizim öngördüğümüz dindarlık dışsal güdülenmeyi değil, içsel güdülenmeyi geliştirmeye dönük. Asıl önemli olan din eğitiminin bizzat kendisinin çekici hale gelmesi, çocukları tatmin edebilmesi, doyurabilmesi" diye konuştu. Bu yıl yaz Kur'an kurslarının ilk dönemi 22 Haziran Pazartesi günü başlayacak ve 3 hafta sürecek. İkinci dönem 13-31 Temmuz, 3. dönem ise 3-21 Ağustos tarihleri arasında yapılacak. Çocuklarını yaz Kur'an kurslarına göndermek isteyenler, 5. sınıf üstü karne fotokopisi ve dilekçeyle müftülükler, Kur'an kursları ve camilere başvurabilecek.

Yaz tatilinde çocuğunuza beğeneceği kitabı okutun
Konya Halk Kütüphanesi Müdürü Hasan Coşar, uzmanların ebeveynlere, yaz tatilinde çocuklarına, kendilerinin değil onların beğendiği, ağır gelmeyecek konularda kitaplar önermelerini tavsiye ettiğini söyledi. Coşar, yaptığı açıklamada, bir ders yılının daha geride kaldığını, sınav stresinden bunalan öğrencilerin tatili hak ettiğini belirtti. Yıl boyunca kendilerine bile ayıracak zamanları kalmayan öğrencilerin yaz tatillerini dinlenerek ve eğlenerek geçirmeleri gerektiğini ifade eden Coşar, kişiliğin gelişmesine çok büyük yardımı olan kitapların çocuklarla yaz tatilinde tanıştırılmasının iyi bir fırsat olduğunu vurguladı. Ebeveynlerin, kitapçıya giderken, çocuğunu ya da çocuklarını da beraberinde götürmesi gerektiğini anlatan Coşar, şunları kaydetti: "Uzmanlar ebeveynlere, yaz tatilinde çocuklara kendilerinin değil çocuklarının beğendiği, ağır gelmeyecek konularda kitaplar önermelerini tavsiye diyor. Çünkü çocuk, kitap okumanın, yararının yanı sıra çok da zevkli bir şey olduğunu, tatil ortamında özümsemeli. Bu nedenle çocuğun kendi seçtiği kitaplar bile olsa, 'kitabını oku' şeklinde baskı yapılmamalı. Sadece ebeveyn kitap okurken, 'ben kitabımı yarıladım, sen daha başlayamadın, bak seni bu konuda geçtim' gibi dolaylı anlatımlarla, eline kitabını alması sağlamaya çalışmalıdır."

ÖĞRENCİLERE DİNLENME YOK
Okulların tatile girmesinin ardından şimdiden gelecek yılın sınavlarına hazırlık için dershanelere başlanması ve ÖSS'ye girenlerin tahmini netlere göre tercihlerini belirleme telaşında olmaları nedeniyle öğrenciler henüz tatil havasına giremedi. İlk ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 15 milyon öğrenci, uzun ve yorucu bir eğitim-öğretim yılını geride bıraktı. Okullar kapanmasına rağmen ilköğretim 6, 7 ve 8. sınıflar ile lise son sınıfa geçenler ağırlıklı olmak üzere öğrencilerin önemli bölümü gelecek yıla hazırlık amacıyla şimdiden dershanelerin tanıtım derslerine katılmaya başladı. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kutlu, yaptığı açıklamada, eğitimde başarıda zeka, hız ve hırs gibi etmenler yerine etkili öğrenme, etkili ders çalışma ve zaman yönetimi gibi becerilere sahip olunmasının etken olduğunu söyledi. Zamanını en iyi şekilde kullanıp motivasyonu artırarak stresi azaltanların başarılı olduğuna dikkati çeken Kutlu, şöyle konuştu: "Başarıya ulaşmanın ne yazık ki kolay ve kestirme yolu yok. Başarı fedakarlık, özveri ve çaba ister. Ancak öğrencilerin birçoğu yoğun eğitim döneminden sonra dinlenmeyi hak ettiklerini düşünürler. Bu aslında doğru bir düşünce ancak bu tatilin süresi asla 15 günü geçmemeli. Uzun tatil arası öğrencilerin bildiklerini unutmaya başlamalarına neden olur."

Vakit


Etiketler: ezberci iman birey diyanet işleri kur'an kursu