Kızıldeniz’de II. Dünya Savaşı’ndan bu yana en ağır hezimet
Associated Press’in kapsamlı araştırması, Yemen’e karşı yürütülen saldırılarda ABD donanmasının tarihinin en büyük operasyonel çöküşlerinden birini yaşadığını ortaya koydu
ABD merkezli Associated Press (AP), Yemen’e yönelik saldırılarda Amerikan deniz kuvvetlerinin yaşadığı çöküşü “büyük bir hezimet” olarak niteledi ve Yemen Silahlı Kuvvetleriyle süren çatışmaların, Washington’un donanmasını derinden sarsan felaketlere yol açtığını vurguladı. Rapora göre, Kızıldeniz son bir yıl içinde, ABD’nin II. Dünya Savaşı’ndan bu yana girdiği en uzun ve en yıpratıcı deniz savaşı alanına dönüşmüş durumda.
AP’nin yeni araştırması, Yemen’in nokta atışı füze operasyonları ve etkili deniz harekâtlarının, ABD’nin “Harry Truman” uçak gemisi grubunu tamamen tükenme noktasına getirdiğini, hatta gemi personeli arasında “duyarsızlaşma ve görev bilincinin kaybolması” gibi ağır psikolojik çöküş belirtilerine yol açtığını ortaya koyuyor.
Rapora göre yaşanan kaosun en çarpıcı örneklerinden biri, ABD savaş gemisi “USS Gettysburg”un Yemen’den fırlatıldığı sanılan füzeleri engelleme paniğiyle, Truman’a ait iki Amerikan savaş uçağına ateş açması oldu. Bu skandal olayda uçaklardan biri düşürüldü. AP, bunun bireysel hata değil, Yemen operasyonlarının yarattığı yoğun baskı ve korkunun doğrudan sonucu olduğunu belirtiyor.
Araştırma, ABD donanmasının yalnızca birkaç saniyelik panik reaksiyonları sırasında bile 100 milyon doları aşkın kayıp yaşadığını; toplamda ise dört büyük, tamamen önlenebilir kaza tespit edildiğini aktarıyor. Bu tablo, Kızıldeniz’de konuşlu ABD savaş gemilerinde hâkim olan “yoğun panik, karar verme kaybı ve operasyonel çöküş”ün açık göstergesi olarak değerlendiriliyor.
ABD’li askeri uzman Bradley Martin de AP’ye yaptığı açıklamada, “Washington donanmasına kapasitesinin çok ötesinde bir yük bindirdi ve bedelini ağır ödedi” diyerek, Yemen ordusunun profesyonel askeri performansının ABD’yi şaşkına çevirdiğini itiraf etti.
AP raporu ayrıca, ABD Donanma Bakanlığı’nın tüm bu fiyaskolara rağmen sorumluların isimlerini sakladığını, yalnızca “Harry Truman”ın komutanının görevden alındığını duyurduğunu, kazaların ayrıntılarını ise gizlemeye devam ettiğini aktardı. Bu durum, Washington’un hem Amerikan kamuoyundan hem de uluslararası camiadan gerçek tabloyu gizlemeye çalıştığını gösteriyor.
