Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

Karar ver be Kılıçdaroğlu!

CHP Genel Başkanı pot üstüne pot kırmakta bir profesyonel yani ekspert olmuş, mütahassıs olduğu alan bu, gaf kültürü. Kararsızlığı, bugün böyle yarın tam tersi deyişleri, ağzından çıkanı kulağının duymamaklığı, bir de tabii okumamasının getirdiği zora düşüşler. Kemik CHP kitlesini bilmem ama sempatizanlar ve kararsızlar ya da Erdoğan alerjisi olanlar, gelişen Kılıçdaroğlu faktörüyle CHP’den ümidi kesmiş durumdalar. Nabız yoklamalarım, sokaktan yansıyanlar bu yönde bilesiniz CHP!

İnsanoğlu istikrardan yanadır yani bir dediği diğerini tutan, bugün ne ise dün de o olan, dobra dobra konuşan, siyasi duruşunun hatasını kabul edebilen siyasetçisi olan, davası olandan yanadır, bir de özgün olandan, ama görülen o ki Kılıçdaroğlu’nda bunların hepsi sorgulanır olmuş. Dikkat ediniz CHP’den bahsetmiyorum, mesele genel başkanı Kılıçdaroğlu. Yoksa CHP aynı CHP.

Bakıyorum ve Rabbime hamd ediyorum, iyi ki CHP’li değilmişim. Böyle bir genel başkan içimi cız ettirir, ne hallere düştük derdim herhalde… En başta özgün değil. Yani kendi değil. Nasıl mı? Bir örnek: Halk buluşmalarında bakın ekranda yeni selamlama taktiği nasıl Kılıçdaroğlu’nun, önce iki el yandan alına yani başa, sonra sağ el kalbe, bir dakika bir dakika bu tanıdık bir selam ama Kılıçdaroğlu’nda kopyala yapıştır olmuş bir Erdoğan selamı. Özgün bir selamı bile olamayan bir ana muhalefet başkanı…yarın rabia’dan çalıntı bir altı ok selamı yaparsa hiç şaşmam diyeceğim ama o da olmaz, çünkü bir elde beş parmak diğer elde bir parmak oldu mu sana Refah selamı...

Oysa bakın Kılıçdaroğlu’nun partisi CHP’ye o çok istikrarlı ve özgün. Milletten kopukluğunda istikrarlı ve şiddette özgün. İstiklal Mahkemelerinin CHP’si sille tokat, sopa, baston 1930’larda neyse o!. İstikrarlı ve özgün. O zaman Nevzat Tandoğan’ları vardı, elde baston köylüyü, esnafı hor görüp tartaklayan, itiş kakış Ankara’dan kovan, şimdi de onların yeni uzantıları var, CHP milletvekilleri! Bakın CHPli vekile, halkın oyları ile seçilen vekile, referandum için oy toplayayım diye girdiği Giresun’daki kahvehanede vatandaşın üzerine yürüyor, pata küte neyse ki halk sağduyulu, kurtarıyorlar adamcağızı. Hani ne oldu genel başkan Kılıçdaroğlu’nun öğretmen edasındaki ders verişleri, “arkadaşlar kampanya sırasında güler yüzlü olacağız, AKP değil Ak Parti diyeceğiz, sakin sakin anlatacağız” türündeki parti içi uyarmaları? Cevap hiiiiç. Hoş kılavuz Kılıçdaroğlu olunca, CHP’li de ne yapsın denebilir tabii, o da işin bir başka boyutu… Bir partinin siyasi lideri, üyelerine resmen ikiyüzlü olmayı tavsiye ediyor; “AKP değil, AK Parti deyin”… Ayol yıllardır her türlü boyutta seslendirmeler ve tonlamalarla AKP demediniz mi siz bu partiye, hele hele resmi adı, yani kayıtlı adı AK Parti olmasına rağmen de şimdi adamlarını neden ikiyüzlü olmaya teşvik ediyorsun ki, diye sormaz mı vatandaş?

Şimdi de çıkmış Avrupa Evet’e çalışıyor diyor…derin bir nefes aldıktan sonra soralım, bunun neresinden tutalım, neresini düzeltelim, CHP Genel Başkanını realiteyle nasıl kavuşturalım, içine düştüğü vahim tabloyu nasıl izah edelim, edelim mi yoksa hiç mi uğraşmayalım, olacağı bu işin, varsın onu da partilileri düşünsün mü diyelim… Uluslararası siyasette buna flip-flop kültürü derler. Flip-flop siyasetçi bugün öyle der, yarın döner böyle der. Üç gün önce Hollanda’ya ateş püsküren CHP lideri bugün onu Evetçi olarak tanımlıyor. Fesubhanallah! Yoksa bu da mı 15 Temmuz’un tiyatro olduğu gibi bir tiyatro Sayın CHP Genel Başkanı? 

Ha, ne dersiniz?

yeniakit

Bu yazı toplam 767 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar