Kara'nın Pembe'den öğrenecekleri var…

Kara'nın Pembe'den öğrenecekleri var"

 

Sahici anlar yaşadık" Kaleye giren bir top, kaçan bir gol insanları servet bulmuş ya da yitirmiş gibi etkiliyorsa, yarattığı duygu ve o an itibariyle sahicidir"

Nitekim önceki gece tüm ülkeye burukluk hâkim oldu.

Almanya'ya yenildik"

Ama kabul edelim ki, iyi futbol oynayan, akıl, estetik, teknik gösterisi yapan bir takımı, okul müsameresine çıkmış çocuğunu izleyen anne babalar gibi keyifle, zevkle, iftiharla kucakladık. Milyonlarca insan, inişli çıkışlı, çoşkulu, hüzünlü ama mutlu bir gece geçirdik.

Finale kalamadık"

Ama kabul edelim ki hoş, keyifli, spor ve duygu dolu bir 10 günü geride bıraktık. Büyük bir karnavalın parçası, üstelik en renkli, en dikkat çeken parçası olduk.

Eğer futbol karşıtı bir yere saplanıp kalmamışsanız, kendinizi ve fikrinizi futbol-uyuşturucu, futbol-şiddet gibi klişelerin yönetimine bırakmamışsanız, futbol karnavalı çoşkusunun ne olduğunu hissetmişsinizdir.

Kimileri diyececektir ki, Avrupa Şampiyonası, futbol derken, yaşanan kimi sorunları maskeledi, ortalık toz pembe bir renge bürüdü.

Evet, Türkiye kritik dönemlerinden birisini yaşıyor.

Devasa bir iktidar savaşı her yerimizi kuşatmış durumda.

Siyasi kavga sertleşiyor, basın başta olmak üzere kutuplaşma artıyor, ara rejim, ara dönem, ara hükümet formülleri dillerde dolaşıyor.

Evet, en geç Temmuz sonu Anayasa Mahkemesi AK Parti'ye ilişkin kapatma davasıyla ilgili kararını verecek; tahminler, bu kararın ipleri biraz daha gereceği, Türkiye'yi siyasi kaosun sınırına yaklaştıracağı ihtimalinin yüksek olduğu yönünde.

Ama bu sorunları ne futbol ortadan kaldırıyor, ne de bu tür sorunlar "küçük keyifler"i, şahane karşılaşmaları anlamsız kılıyor.

Hayat ikisini de kuşatıyor.

İniyor ve çıkıyorsunuz, gülüyor ve ağlıyor, kızıyor ve gevşiyorsunuz"

O zaman Erdoğan-Başbuğ buluşması ile Türkiye-Almanya karşılaşması belki önem bakımından değil ama hayattaki işlevleri açısından eşdeğer görülebilir.

Neden görülmesin?

Futbol sadece bir oyundan ve oyunculardan ibaret değil.

Futbol ortamını oluşturan sadece sahadaki teknik ekip ve oyuncular da değil, aynı zamanda diğer takım, seyirciler ve diğer seyirciler, hisler ve hislerin karşılaşması"

Futbol sadece galip gelme iştihası, başarı beklentisi, taraftarca bir gurur patlaması"

Belki tersine futbol, özellikle bu çağda, bu tür turnuvalarda futbol, başarıyı da başarısızlığı da sıradan ve geçici kılan, ikisine de kalıba girmemeyi öğreten, terbiye eden bir şölen, bir karşılaşma, bir etkileşim alanı"

Siyaset arenasının böyle bir futbol anlayışından alması gereken çok şey var"

Viyana'da bir Türk garson, kendisini milli takımın başarına kilitlemiş, gurur duyan ve daha çok duymak isteyen, Avrupa'da doğmuş bir Türk genci, "Terim'i başarılı buluyor musun" sorusuna, "Evet ama çok kibirli ve saldırgan, bizi başkalarına karşı zor durumda bırakıyor demişti""

Başarı ve başarısızlık"

Yengi ve yenilgi"

Uçucu ve doğal"

Evet, öğrenecek çok şey var.

Fubol maçı, oyuncusu ve seyircisiyle, bir insanın, bir toplumun her etkiye açık, dalgalı, kah kendisini aşarak çoşan kah kendi çapının altına inerek sinen hayatını andırır"

Baktıkça öğrenecek çok şey var"

 

yenişafak

Bu yazı toplam 463 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar