Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Kapatma davası ve milletin eğilimi

Her kamuoyu araştırması için "Gerçeği ne kadar yansıtıyor?" sorusu sorulabilir.

A&G şirketinin Milliyet için yaptığı "Kapatma sürecinde siyasi durum" konulu kamuoyu araştırmasına da ihtiyatlı bakmak gerekiyor. Ama her şeye rağmen sonuçların bugüne ve geleceğe dair bazı ip uçları verdiğini düşünmek de yanlış olmaz.

Araştırma, kapatma davasının son dönemece girdiği şu günlerdeki oy dağılımını şöyle gösteriyor:

Ak Parti: Yüzde 30.3
CHP: Yüzde 12.7
MHP: Yüzde 11.7
DTP: Yüzde 4.1
SP: Yüzde 2.0
GP: Yüzde 1.8
DSP: Yüzde 1.5
Diğer: Yüzde 3.4
Kararsız: Yüzde 30.

2 Araştırmanın sürprizi, tabii ki yüzde 30.2'yi vuran "kararsız oylar." Şirket, kararsız oyları dağıtmış ve şöyle bir sıralama ortaya çıkmış.

Ak Parti: Yüzde 43.4
CHP: 18.1
MHP: 16.8
DTP: 5.9
Diğer: 15.8

Araştırmaya göre Ak Parti'nin kapatılmasına halkın yüzde 53.3'ü karşı çıkıyor, yüzde 34.3'ü onaylıyor, yüzde 12.4'ü cevap vermiyor. "AKP kapatılırsa yeni partinin oyu ne olur?" sorusuna alınan sonuç da ilginç. "Oyları düşer" şıkkına yüzde 38.0 oy verilmiş, "Daha fazla oy alır"a yüzde 23.3, "Aynı oranı alır"a yüzde 26.5 oy gelmiş. Yüzde 12.2 ise cevap vermemiş.

Burada "Daha fazla oy alır" ile "Aynı oyu alır"ı topladığınızda da ortaya yüzde 49.8'lik bir oran çıkıyor. Bu sonuçlar önemsendiğinde şu değerlendirmeler yapılabilir: Ak Parti kapatma davasının sürdüğü şu anda, hâlâ halktan en yüksek desteği buluyor. Kararsızlar dikkate alındığında aldığı oy yüzde 30.3 olarak en yüksek ve arkasından gelen parti (CHP : yüzde 12.7) 'ye 17.6 oranında daha fazla oy alıyor.

Arkasından gelen iki parti (CHP artı MHP: yüzde 11.7)'nin toplamı (yüzde 24.4)'ndan yüzde 4.9 daha fazla oy alıyor. Kararsız oylar dağıtıldığında da Ak Parti hiç tartışmasız önde ve arkasından gelen partilere fark atmış durumda. Buradaki "kararsız oy çokluğu" dikkat çekici ama Ak Parti hakkında açılmış bulunan kapatma davasının bunda etkili olduğu kuşkusuz.

Ama bu, "Ak Parti'ye güvensizliği ifade ediyor" tarzında bir yorumu geçerli kılmıyor. Aksine, iktidar partisi üzerinde bunca baskıya rağmen "muhalefet partilerine herhangi bir oy akışı olmuyor" görüşü ortaya çıkıyor. Ve bir şey daha:

Kapatma davasına rağmen halkın iktidarda görmek istediği partinin Ak Parti olduğu kanaatini ortaya çıkarıyor. Ak Parti kapatıldığında yeni kurulacak partiye yönelik oylar da, bugünkünden daha azı değil, daha çoğu gösteriyor. Bu kamuoyu araştırmasının ilginç bir sonucu, kapatılma durumunda, yargının "millet adına" karar verme boyutunu da tartışmalı hale getirme ihtimalidir. Araştırmaya göre halkın yüzde 53.3'ü kapatmaya karşı. Yüzde 34.3'ü kapatma yanlısı. Yüzde 12.1'i de cevap vermemiş, "fikrim yok" demiş.

Yargı kararlarının "millet adına" olup olmadığı nasıl denetlenir, bilinmez. Anayasa, "yargı kararını millet adına verir" dediği ve bu hüküm de halk oylaması ile kabul edildiği için, yargının her kararı millet adına verilmiş sayılıyor.

Böyle bir anayasa hükmü, gerçekten de bütün yargı kararlarını millet adına verilmiş kılar mı, doğrusu kuşkuludur. Şimdi alalım şu Ak Parti davasını. İnsanların elini ve ağzını tutacak halimiz olmadığına göre, birileri kamuoyu araştırması yapacak, birileri de görüşlerini söyleyecek ve işte ortaya A&G'nin çıkardığı gibi bir sonuç çıkacak.

Halkın yüzde 53.3'ü mü millet adına bir görüş niteliği taşıyacak, yüzde 34.3'ü mü? Çok açık ki, bir kapatma olursa bu, yüzde 34.3'ün, eğilimini yargı kararı haline getirecek. Bu da, Türkiye'ye özgü bir hukuk, Türkiye'ye özgü bir demokrasi olacak.

Bu kamuoyu araştırması, Ak Parti kapatılsa bile, benzeri bir partinin yeniden iktidar olacağını gösteriyor. Millet, tıpkı 1950'den bu yana yaptığı gibi, bütün inkıtalara rağmen Türkiye'yi belli bir istikamete götürme kararlığından vazgeçmiyor.

Bu yazı toplam 1343 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar