Selâhaddin Çakırgil

Selâhaddin Çakırgil

İnternet silahının, sonunda, USA emperyalizminin elinde patlaması.. -1-

Amerikan emperyalizminin dışsiyaset ve istihbaratına dair 250 bin kadar gizli belgenin bir WikiLeaks isimli bir internet sitesinde yayınlanması bütün dünyayı derinden etkileyen bir gelişme oldu.. (Bu 250 bin kadar belgeden 9 bin kadarının Türkiye"yle ilgili olduğu söyleniyor.. Bunların henüz bir kısmı açıklanmış bulunuyor.) USA emperyalizminin bu yayını engelleyememiş olması, müthiş bir fiyaskodur.. Çünkü, Amerikan diplomisisi ve yönetim mekanizmasının bütün gizli yazışmaları, bir nev"i yatak odasının bütün mahremiyetleri ortaya dökülmüş bulunuyor.. Ve bütün bunlar, bir internet sitesinin kontrol edilemiyen müthiş atağı sâyesinde oluyor..

Dünyada bomba etkisi meydana getiren WikiLeaks belgelerinin kaynağı kesin olarak açıklanmadı. Ancak bir numaralı şüpheli, 23 yaşındaki eski askerî istihbarat görevlisi Bradley Manning.

Arkadaşları tarafından içine kapanık ve asabî bir "bilgisayar bağımlısı" olarak tanımlanan Manning'in dünyayı sarsan bilgileri üzerinde "Lady Gaga" yazılı CD'lerle WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ye ulaştırdığı iddia ediliyor. 2007 yılında Amerikan ordusuna katılan Manning, görevi gereği binlerce gizli belgeyi incelediği Irak'ta bir istihbarat uzmanı olmuş ve Irak'taki Hammer Üssü'nde günde 14 saatini gizli istihbarat belgelerini inceleyerek geçirmiş ve USA"nın politikalarından  hayal kırıklığına uğrayıp, ABD'nin askeri politikalarını tutarsız olarak nitelendirmiş..

İng. Daily Telegraph gazetesinin haberine göre, Manning, askerİ istihbarat bilgilerini dışarı sızdırmak için Adrian Lamo isimli bir "hacker"dan yardım istemiş ve sızdırdığı bilgiler için Lamo'ya, "Hillary, bunları internette görünce, kalb krizi geçirir" demiş...

*

40 yıl öncelerde makinayı yapan insan, sonunda, yaptığı o makinanın esiri olacaktır.. diye felsefe yapanlara, gençliğin de verdiği bir sathî ve sığ bakış açısıyla, biraz dudak bükerek bakardık..

Sonra, o dönemin askerî iki supergücü olarak gövde gösterisi yarışında bulunan  B. Amerika ve Sovyetler Birliği"nin birbirlerine, bir yanlış anlamadan dolayı nükleer silahlarla saldırma ihtimali olduğundan; bunu bertaraf edebilmek için, Washington ve Moskova ya da  Beyaz Saray ile Kremlin Sarayı arasında direkt bir "kırmızı telefon" hattı kurulması kararlaştırılmıştı..

Yine de, şimdiki Papa 16. Benedicktus"dan (önceki ismiyle, Kardinal Ratzinger"den) önceki -müteveffâ- Papa 2. Juhannes Paulus bu "kırmızı hat"tın yine de bir garanti olmadığını, bu telefon hatlarının başında bulunacak "çılgın lider"in bir delice bir kararıyla insanlığın korkunç bir yıkımla karşı karşıya kalabileceği endişesini dile getiriyor; ama, yine de, Amerikan emperyalizminin zayıflamasına gönlü izin vermiyor ve  "Amerika"nın zaafa uğraması, hristiyanlığın zaafa uğramasıdır.." diyordu..

*

Bazıları hattâ dedikodu mahiyetinde olduğu söylenebilecek yığınla iddiaların, bütünüyle boş olduğu da söylenemiyecek olan bu Amerikan belgelerinin B. Amerika"yı oldukça sıkıntılı bir duruma düşüreceği şimdiden söylenebilir.. Çünkü, Amerikan diplomatlarının görüştükleri insanlardan, sadece diplomatik sınırlar içinde sayılabilecek düz bilgi almaktan öteye geçerek, uçuş numaralarını, kredi kart numaralarını, hattâ DNA materyalini bile istedikleri; B. Amerika"nın, elçiliklerini ve diplomatlarını "küresel bir casusluk ağı"nın odağı ve ajanı olarak kullandıkları da bir daha ortaya çıkmış bulunuyor.. Ve bütün bunlar, internet denilen teknolojik silahın ne kadar sınır tanımaz ve kontrol edilmesi neredeyse imkansız bir duruma geldiğini gösteriyor..

O Amerikan emperyalizmi ki, bütün dünyadaki internet yayınlarını süzgeçten ve kontrolden geçiriyor ve amma,  denilebilir ki, bu bilgi istiflemesinden kendi beyni tamamen içinden çıkılmaz bir hale gelmiş bulunuyor..

*

Hattâ, o kadar ki, bizzat Hillary Clinton"ın BM. Genel Sekreteri Ban ki Mun"un bilgisayar şifresinin öğrenilmesi için yazılı emir verdiğine dair belgeler bile yayınlandı.. Aynı şekilde, 2008 ve 2009 yıllarından beş-altı belge, o zamanki Amerikan DışBakanı Condoleezza Rice ile şimdiki USA Dışbakanı Hillary Clinton'ın imzasını taşıyor. Clinton imzalı bir belgede de New York'taki BM merkezindeki "Kuzey Koreli üst düzey diplomatların biografik ve biometrik özellikleri" hakkında bilgi toplanması isteniyor.

Buna rağmen, şimdi, Amerikan Dış Bakanlığı sözcüsü P.J Crowley, "Sizleri temin ederim ki, diplomatlarımız sadece diplomattır, istihbarat işlemlerinde yer almazlar. Ülkemizi temsil eder ve diğer devlet, kamu ve özel kişilerle şeffaf bağlantı kurar, bize bilgi iletirler. Diplomatlarımızın yüzyıllardan beri yaptığı şey budur!"  demekte..

Obama"nın "Beyaz Saray"ından da yapılan açıklamada da bu gizli belgeler yalanlanmayıp,"bu tür ifşaat, istihbarat uzmanlarımız ve diplomatlarımızı ve dünyanın dört bir yanından demokrasi ve açık hükümetlerin desteklenmesi için ABD"den yardım isteyen herkesi riske atıyor. Çalınmış, gizli belgeleri açıklayarak, WikiLeaks sadece insan haklarını değil, aynı zamanda bu ferdlerin can güvenliğini ve iş hayatlarını da tehlikeye attı.."  denildi.

Beyaz Saray'ın açıklamasında, yayımlanan yüzbinlerce sayfalık belgenin, yabancı hükümetlerle olan özel diplomatik görüşmeleri içerdiği  belirtiliyor ve "bu görüşmelerin, işin tabiatı gereği, samimî bir şekilde yapıldığı ve genellikle tam bilgilerden oluşmayacağı, dış politika ifadesini yansıtmayacağı ve nihaî karar da olmadığı" da belirtiliyordu..

Ama, ilginçtir; Obama"nın, "devlet yazışma ve gizli belgelerinin sızdırılmaması için gerekli bütün tedbirlerin alınması"  yolundaki emri de, aynı internetlere düştü!!

*

Bu gibi Amerikan belgelerinin açıklanması, normalde, üzerinden 30, 50  ve 75 yıl geçtikten sonra gerçekleşmekteyken; şimdi bir yol kâzasına uğranılmış bulunuluyor..

Unutmayalım ki, 1979 yılı başında İran"da Şahlık rejimini yenilgiye uğratıp sosyo-politik hayata el koyan -İmam Rûhullah Khomeynî liderliğindeki- İslam İnkılabı Hareketi"nin 9. ayında, 4 Kasım 1979 günü, onbinlerce üniversite öğrencisi, Tahran"daki Amerikan B. Elçiliği"ni işgal ediyor ve orada bulunan 52 diplomatı - 444 gün sürecek bir şekilde- rehin alıyordu.. Ama, daha da önemlisi, bu elçilik, muhtemel tehlikeli gelişmelere karşı bir tedbir mahiyetinde derhal, o belgelerin ateşe verilmesinin beklenen sonucu vermiyebileceği, kağıt tomarlarının yanmaması ihtimali  düşünülerek, her birime önceden yerleştirilmiş bulunan kıyma makinelerinde ince şeritler halinde doğranmıştı..

Ama, bu milyonlarca şeritin herbirisi, iyi ingilizce bilen yüzlerce üniversite öğrencisi tarafından yıllarca büyük bir titizlikle korunup, aid olduğu yerlere yerleştirilmiş ve 300"den fazla kitaba dönüştürülmüştü..

O belgelerde de neler -neler vardı..

Ve, İslam İnkılabı"nın gerçekleşmesinden sonra Mehdî Bazergan başbakanlığı"nda kurulan Geçici Hükûmet"te -İslam İnqılabı"na tarafdar oldukları sanılan- ve Başbakan Yardımcısı olan Emîr İntizam ve Petrol Bakanı H. Neyzî gibi önde gelen isimlerin bile, gerçekte Amerika"ya ne gibi bilgiler sunduklarının bilgisine, o belgelerle ortaya ulaşılmış ve derhal tasfiye edilmişlerdi..

Ve ayrıca o belgelerde, sadece İran"la değil, bütün Ortadoğu ile ilgili belgeler de yer alıyordu..

Hattâ, o dönemde, TC."de Başbakanlık makamında bulunan Ecevit"in hükûmetinin Dışişleri Bakanı olarak Prof. Gündüz Ökçün"ün, İslam İnqılabı"nın 2 ay kadar sonrasında Tahran"a yaptığı gezi sonrasında, Ankara"daki Amerikan B. Elçiliği"ne verdiği rapor ve İslam İnkılabı"nı yenilgiye uğratabilmek için hangi odakların harekete geçirilmesine dair bilgileri de yayınlanmıştı..

Ki, o belgelerde, Türkiye"de Amerikan Elçiliği"ne bilgi veren o dönemin bazı gazetecilerinin isimlerinin Tahran"daki Amerikan Elçiliği"ne de geçtiği görülüyor ve bu bilgiler arasında -şimdi hayatta olmayan- bazı ünlü gazetecilerin ve siyasetçilerin isimleri ve kendilerine verdikleri bilgiler de açıkça veriliyordu..  

*

İmdi..

Amerikan B. Elçiliği elemanlarının Türkiye"de, Tayyîb Erdoğan için, "işkolik, mükemmeliyetçi ve inadçı ve de Allah"a inanan, ancak başka kimseye inanmayan ve kendisini kuşatan danışmanlarınyla da fazla kontrol edilemiyen, İslamî bir gizli ajandasının olabileceği ihtimali bulunan" ve Ahmed Davudoğlu için de, "yeni Osmanlıcı, delice, tehlikeli görüşleri olan birisi.."  ve hattâ TSK ve generallerin darbe teşebbüsleri  hakkında ilginç nitelemelerin yapılmış olmasının kenarından gelişi-güzel geçilip gidilemiyecektir..

Aynı şekilde, İran C. Başkanı Mahmûd Ahmedînejad hakkında Hitler benzetmesi, Afganistan"daki kendi kondurmaları olan Hâmid Karzaî hakkında bile "paranoiac" nitelemesi yapılması ve müslüman coğrafyalardaki diğer gelişmelerle etkin şahsiyetler hakkındaki yığınla değerlendirmeler ve aynı şekilde, hemen bütün dünya ülkeleri ve liderleri hakkında, laubali bir dille yazılmış olsalar bile, bu ifadelerin Amerikan devlet arşivlerine geçmiş olması hasebiyle, tarihteki yerini alması açısından, ilginçtir ve bunların, herkesten çok, Amerikan emperyalizmine indirilen ağır bir darbe, bir diplomatik 11 Eylûl Saldırısı olarak değerlendirilmesi, fazla abartılı sayılmamalıdır.

*(Bu konulara, ikinci bir yazıda daha değinelim, inşaallah..)

Bu yazı toplam 1774 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar