Hava Korsanından Fıkra Gibi Savunma

Hava Korsanından Fıkra Gibi Savunma

Hava korsanı uçak kaçırma olayını bakın nasıl anlattı...

Lefkoşa-İstanbul seferini yapan Atlasjet uçağını kaçırdıkları iddiasıyla, biri Filistin uyruklu 2 sanığın yargılanmasına İzmir'de devam edildi.

İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ikinci duruşmasında, tutuklu
yargılanan Mehmet Reşat Özlü ve Filistin uyruklu Mümin Abdül Aziz Talikh
ile avukatlar hazır bulundu.

Sanık Özlü, Talikh ile olaydan bir yıl önce KKTC'de kumarhanede güvenlik
görevlisi olarak çalışırken tanıştıklarını, son bir ay da aynı evi paylaştıklarını anlattı.

El Kaide ya da başka bir örgüte üye olmadıklarını belirten Özlü, haklarındaki iddiaları reddederek, şunları söyledi:
"Ben İstanbul üzerinden Urfa'ya gidecektim, Mümin ise ailesinin
bulunduğu Cidde'ye gidecekti. Uçağa bindik. Uçak kalktıktan sonra
tuvalete gittim. Döndüğümde Mümin'in ceketini hostese uzattığını gördüm.

Ne konuştuklarını bilmiyorum. Ben Mümin'e Arapça bir şeyler söyledim.

Bizim Arapça konuşmamızı yanlış anlayan hostes bağırmaya başladı.

Derdimizi anlatamadık. Daha sonra uçak inişe geçti. İnmesini biz
istemedik, uçağı kaçırmadık. Olay yanlış anlamadan ve personelin
paniklemesinden kaynaklandı. Yere indiğimizde hostes merdiven istedi.

Merdiven getirilmeyince uçakta bulunanlar panikle aşağı atladı."
Telefonla arayan babasının kendisinden teslim olmasını istediğini
anlatan Özlü, "(Ben bir şey yapmadım ki teslim olayım) dedim. Bu
nedenle teslim olmadım. 5 saat bekledik. Bir televizyon kanalı da
hostesi aramış. Hostes bize, 'Sesinizi duyurmak istiyorsanız, alın
konuşun' dedi. Öyle bir şey olsaydı televizyon kanalına konuşurduk"
dedi.

Patlayıcı süsü verilmiş oyun hamurları konusunda ise Özlü, "Mümin, oyun
hamurlarıyla yılan gibi bir şeyler yapardı. Bu onun hobisiydi. Uçakta
neden yanındaydı bilmiyorum" diye konuştu.

Özlü, daha önce polis, savcılık ve hakim karşısında verdiği ifadeleri
ise kabul etmedi.

Mümin Abdul Aziz Talikh ise tercüman vasıtasıyla, kendisine avukat tayin
edilmesini ve Suudi Arabistan'da bulunan ailesine tutuklu bulunduğunun
bildirilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, sanığa avukat tayin edilmesi ve bir sonraki duruşmada
ifadesinin alınmasını kararlaştırarak, duruşmayı erteledi.

Atlasjet uçağı 8 Ağustos 2007'de Lefkoşa'dan kalkışından kısa süre sonra
El Kaide örgütü üyesi olduklarını ve ellerinde bomba bulunduğunu
söyleyen iki hava korsanı tarafından Tahran'a kaçırılmak istenmiş, ancak
uçak Antalya'ya indirilmişti. Ellerindeki rehineleri bırakan zanlılar,
daha sonra teslim olmuştu.

Sanıklar hakkında İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "silahla hürriyeti
tahdit ve terör örgütüne üye olmak" suçlarından dava açılmıştı.

Antalya'da bulunan sanıklar, İzmir'e getirilmediği için ilk duruşmada
ifade vermemişlerdi.

-------------------

Talikh, Polise Müthiş İtiraflarda Bulunmuştu

Atlas Jet uçağını kaçıran Talikh, polise müthiş itiraflarda bulunmuştu: "Beni İngiliz istihbaratı yetiştirdi. Müslümanlar'a karşı kullanacaklardı. Kurtulmamın tek yolu uçak kaçırmaktı"

Atlas Jet uçağını Kıbrıs'tan Tahran'a kaçırmaya kalkışan hava korsanı El Mugir-Şovalye lakaplı Mümin Abdul Aziz Talikh, müthiş itiraflarda bulunmuştu. 2 bin 97 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Talikh, İngiliz istihbaratınca eğitildiğini iddia ederek, "Müslümanlar'a karşı kullanacaklarını anladım. Kıbrıs'tan çıkmanın ve kurtulmanın tek yolu uçak kaçırmaktı" dedi.

EL KAİDE İLE TANIŞMA

Uçak kaçırma olayının ardından gözaltına alındığı Antalya Emniyet Müdürlüğü'nde verdiği ifadelerde Talikh, bu yolculuğu tüm ayrıntılarına kadar anlattı. Filistin uyruklu öğretmen bir baba ve Mısır uyruklu bir annenin 8 çocuğundan biri olan 34 yaşındaki Talikh, Türkiye'deki sorgulamasında 5 yıl önce Cidde'de Islah Hareketi isimli bir grubun protesto gösterisine katılıp tutuklandığını, cezaevinde El Kaide ile tanışıp silah ve bomba eğitimi aldığını anlattı. "El Kaide örgütü ile güvenlik görevlileri arasında çatışmalar vardı, endişelendim" diyen Talikh, örgütten kaçtığını, ailesinin isteğiyle Nisan 2006'da kardeşinin okuduğu KKTC'deki Girne Amerikan Üniversitesi'ne girdiğini söyledi.

YALAN MAKİNESİ

Kıbrıs'ta önce Rum, ardından İngiliz ıstihbaratıyla bağlantı kurduğunu anlatan Talikh, şunları söyledi: "İngilizler, El Kaide adına faaliyet yürüttüğünü ve örgütten kaçtığımı söyledim. İfademi alıp yalan makinesinden geçirdiler. Bundan sonra Mısır ve Umman'la ilgili bazı istihbarı görevler verdiler. Takip, takipten kurtulma, tanımadığın kişiyle mülakat yapma, bilgi toplama, haberleşme, şifreli görüşmeler, rapor yazma, buluşacağın kişiyi güvenli olarak araca alma gibi konularda eğittiler. Daha sonra verdikleri görevleri yerine getirseydim, Müslümanlara zarar verecek durum meydana gelebilirdi, tekliflerini kabul etmedim, kızdılar." Talikh, İngiliz istihbaratının baskıları sürünce, Kıbrıs'tan kolay çıkmak için uçak kaçırmaya karar verdiğini iddia etti.

OYUN HAMURLU KORSANLAR

KKTC'deki Ercan Havaalanı'ndan İstanbul'a giden Atlas Jet'e ait yolcu uçağı 6 mürettebat ve 136 yolcusuyla birlikte geçtiğimiz ağustos ayında kaçırılmıştı. İki hava korsanı, uçağın İran'ın başkenti Tahran'a indirilmesini istemişti ancak yeterli yakıt olmadığı gerekçesiyle uçak Antalya'ya indirilmişti. Uçuş ekibi kokpit camından uçağı terk ederken, yolcuların büyük kısmı acil çıkış kapılarını açarak atlamıştı. İki korsanın 'bomba' dediği paketten ise oyun hamuru çıkmıştı.