Hatemi:insanlığın ihtiyaç duyduğu şey  diyalogdur

Hatemi:insanlığın ihtiyaç duyduğu şey diyalogdur

İran İslam Cumhuriyeti eski cumhurbaşkanı Mohammed Hatemi dünyada kalıcı barış ve adil bir düzen için medeniyetler arası diyalogun derinleştirilmesi ve öne çıkarılması gerektiğini söyledi.

Hatemi Tokyo"da Uluslararası BM Üniversitesinde yaptığı konuşmasında dünyanın 60 yıldan beri çeşitli bahane ve nedenlerle savaşlar içinde yer aldığını belirterek, barış ve barışın güzelliklerinin öğrenilmesi, barış kültürünün dünyaya hakim kılınması ve gelecek nesillerin barış içinde yaşayabilmesi için gerekli çabanın harcanmasının zorunlu olduğunu vurguladı.

Dünyada kalıcı barışın bütün halkların bir rüyası olduğuna değinen Hatemi, insanlığın vahşi savaş dönemlerini geçtiğini ve daha kötü savaşların korkusuyla yaşadığını hatırlattı.

Hatemi konuşmasını dinleyen Japonlara hitapla, Japonya"da Nagasaki ve Hiroşima"da unutulmayacak cinayetler işlendiğini ve bugün İran"ın komşluğunda Lübnan ve Filistin"de aynı cinayet ve katliamların devam ettiğini söyleyerek, insanların savaşlar yüzünden çektiği acıların, korkuların bir çözüm yolu olup olmadığını sorguladı.

Hatemi bugünün dünyasında insanlığın seçeceği en iyi yolun medeniyetler arası diyalog ve kültürler arası anlayış olacağına vurgu yaparak, bugünün dünyasında güvenlik anlayışının değiştiğini, barış düşüncesinin devletler arası ilişkilerin dışında medeni kurumlar arasındaki ilişkilerde de etkin olmaya başladığını belirtti.

Bugünün dünyasında güç sahibi olmanın önleyici bir duruma sahip olmadığını hatırlatan Hatemi konuşmasında, globalleşme sürecinde şiddet ve cinayetlerin de globalleştiğini, dünyayı tehdit eder konuma ulaştığını ve hatta soğuk savaş dönemi yapılanan dünya barışı için çalışan kurumların dahi bundan etkilendiğini vurguladı.

Hatemi konuşmasında savaş merkezli politikaların dünyada insanlığın derin acılarını ele alacak fırsatları yok ettiğini ve insanlığı şiddet ve kargaşaya ittiğini vurgulayarak, bugünün dünyasında medeniyetler arası diyalog idealiyle barış ve güvenliğin ikame edilebileceğine inandığını ve bu idealin uygulanabilir bir düşünce olarak dünyada birçok meselenin çözümünü mümkün kılabileceğini düşündüğünü belirtti.