Sömüren karşısında sömürülen, varlar karşısında yoklar, varlıklılar karşısında yoksullar, zenginler karşısında fakirler, ikili zıtlıklar, üçlü muhaliflikler, dörtlü gruplaşmalar, beşli hainlikler, çoklu zalimlikler ve dahası! Bunları mümkün kılan çerçevelendirmeler. Bir başka deyişle kontekste oturtmak. Çerçeveyi doğru çizmeler. «Doğru”yu tanımlamalar. Doğru doğru değil ille de. Doğruyu yeniden tanımlamalar diyelim o zaman. Aynı minval üzere teröristi tanımlama, terörizmi tanımlama, aynı minval üzere doğuyu tanımlama, batıyı tanımlama, kuzeyi güneyi çerçevelendirmeler. Bir adım daha ileri gidelim, neyin ne olduğunu tamamen yeniden tanımlama. Bunu da medeniyet gibi anahtar bir kelime üzerinden yapmalar. Medeni eşittir şu demeler. Medeniyet eşittir sadece ve sadece bu demeler.

İçinde yaşadığımız reel, somut dünya da bu soyut dünya da mevzubahis bu sistem içinde kurulu duruyor. Yani doğu diyorlar doğu diyoruz, batı diyorlar batı diyoruz, işaret ediyorlar merkez diyorlar, bizi de ikna ediyorlar, zaten biz dünden teşni herkese, baş sallayıp peşinden gitmeye. Soyutta ise doğru dediğine doğru, yanlışa yanlış dedirtiyorlar. Düzeltelim onların yanlış dediğine biz dünden gönüllü yanlış diyoruz. Güzelleri güzelimiz, çirkinleri çirkinimiz oluveriyor. Onlar biz, biz biz olmayan oluyoruz. Biz onlar da olmuyoruz. Bizler onlar’laşıyoruz da onlar olamıyoruz, bunun kahrını da bize enjekte ediyorlar.

Ondandır ki onların he dediğine he diyen bir İslam dünyası, iyilerini iyi güzellerini güzel bilen bir ümmet haline evrildik. O da olmadıysa apolojetik konumda yok biz öyle değiliz, böyle değilizciliğe soyunduk. Hep kendini izah eden, açıklayan, affettirmeye mecbur addeden durumdayız.

Şimdi bir paradigma değişimidir Türkiye’nin öncülüğünü ettiği. Emperyal, kolonyal ne var ise hepsine karşı bir direniş, evet gerçekten “dinlenmeden dik duruş” biz de varız bu dünyada deyiştir. Dolar’ı boz oyunu boz’dur. Oyunu boz ki. Türkiye büyümeye, mazlumlar sahipsiz kalmamaya devam etsin. Bozduğunuz dolar değil, çok büyük bir oyun zira bilesiniz!

yeniakit