Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

GATALAND!


Geçenlerde "Gatalamak" üzerine yazdığım yazıya "Haber7" internet sitesindeki okurlardan ilginç bir tepki geldi.. Bir okur, "Gataland"dan söz ediyordu.. "GATAKULLECİLER GATALAND'A.." başlığını koymuştu notuna..
"Gataland neresi mi? Öyle bir ülke yok ama artık var".
Bu arada "Katakulli"nin yeni şekli "Gatakulli" olmuş durumda..
TDK sözlüğüne göre kelimenin aslı "katakulli" Fransızca "fait accompli"den alınmış. Yani "Fetakompli" gibi de okumak mümkün. İsim. (kataku"lli) argo; Yalan dolan, oyun, tuzak, düzen anlamına geliyor. Cümlede kullanılışı ise, "Dün geceki arkadaşın tahmini gibi meçhul adam geldi, kız onu birkaç katakulli ile kandırdı." (A. Gündüz.) şeklinde. Katakullinin İngilizce karşılığı "codend". O da "Ağ kılıfı" demek, Su ürünleri terimleri sözlüğüne göre..
Eğer GATA birtakım şüphelileri yargının elinden kurtarmak için kendi adını bu tartışmalardan temizlemeyecek olursa bu sözcükteki "K" harfinin yerini "G" alırsa şaşmamak gerek..
Bu da "Pire için yorgan yakmak" anlamına gelecektir..
Zaten Adalet Bakanlığı'nın soruşturması ile gerçek ortaya çıkmış durumda.. Hanımefendinin telefon görüşmesi ile de gerçeklerin ne olduğu ve bu işlerin nasıl becerildiği ortaya çıkmıştı..
Birtakım şüphelileri kurtaralım derken aslında, şüphelilerle birlikte asırlık bir kuruluşun da feda edilmesi, batırılması ile karşı karşıyayız.. GATA bu ağır vebalin altından kalkamaz.. GATA tarihinin bu tür Katakullilere alet edilmemesi, etmek isteyenlerin de cezalandırılması gerekir..
GATA'da yaşananları eleştirenler, bu tavırları ile aslında GATA'daki bazı personelden daha fazla bu kurumu sahipleniyorlar.. Bazı suçlular sığındıkları yerdeki kişileri ele geçirerek aslında o kurumu kalkan olarak kullanarak kendilerini korumaya çalışıyorlar..
GATA'nın bu gibi ucuz oyunlara alet edilmemesi gerekir..
GATA'da bu olaylar yaşanırken, merak ediyorum GKB ne yapıyor? MSB ne yapıyor? Askeri savcılar, Askeri yüksek yargı, Teftiş kurulları ne yapıyor?..
Hepsinden önemlisi bir kurum hoyratça yıpratılırken Başkomutan sıfatına da sahip Cumhurbaşkanı neden Devlet Denetleme mekanizmasını harekete geçirmiyor?
Neden Hükümet bir şey yapmıyor?..
Neden TBMM MS Komisyonundan, İnsan Hakları Komisyonundan ses yok?.
Madem Silivri'yi denetliyorsunuz GATA'yı da, orada yatanları da denetleyin.. Yoksa GATALAND"a giriş vizeniz yok mu?
Eruygur hâlâ ifade vermedi. Savcılar GATA"ya gidip orada alsınlar ifadesini..
Geçen gün Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının yürüttüğü 3 soruşturmayı tamamladığı bildirildi. Açıklamada, Teftiş Kurulunun, ''Ambulansta 6 Saat'' ve ''Genel Komutanın Emirlerini Yerine Getirdi'' başlıklı haberlerde yer alan iddialar üzerine Prof. Dr. Necmi Ayanoğlu Silivri Devlet Hastanesi ve Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde soruşturma başlattığı hatırlatıldı. Sonuç Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu, ''Ergenekon'dan tutuklanan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ü, GATA'ya sevk eden hekimlerin 'usule aykırı' olarak sevk işlemi gerçekleştirdikleri" belirlendi. Ve bu doktorlar ceza aldı. Peki bu işin cihet-i askeriyedeki devamı ne oldu?
Hani herkes yasalar önünde eşitti?.. İki devlet, iki hukuk, iki tip yurttaş mı var yoksa bu memlekette!..
Görüldüğü gibi Sağlık Bakanlığı işin sadece kendi boyutu ile ilgili.. Usulsüz bir işleme dayalı devam eden GATALAMA eylemi, GATALAND'a gelip tıkanmış durumda. Çünki Hükümeti bağlayan yasalar GATALAND'da geçerli değil gibi sanki!
Hani herkes yasalar önünde eşitti? Hani icranın başı hükümetti, hani denetim yetkisi Milli Egemenliğin tecelligahı TBMM'deydi?..
Derin devlet derken, görünen devleti perde gerisinden idare eden bir devlet anlaşılıyordu, şimdi aslında görünen devleti yöneten başka bir devlet ve onun kendine özgü yasaları, mekanizmaları, kurumları olduğu anlaşılıyor.. Hem de kaynaklarını görünen devletten sağlamasına karşılık görünen devlet onu kontrol edemiyor.
GATALAND denilen şey böyle bir şey galiba.
İşin şakaya gelir yanı yok. Ciddi bir hukuk, rejim, devlet sorunu ile karşı karşıyayız.. Bu tartışmaların gölgesinde ortaya çıkan manzara, dışarıdan bakıldığında, militer bir rejimle yönetildiğimiz anlamına geliyor.
GATALAND tartışmasının arkasındaki hukuksuzluk, Türkiye'nin dışarından bakıldığında bir Muz cumhuriyeti olduğu intibaını doğuracak argümanlar içeriyor..
Devleti, rejimi koruma ve kollama görevine soyunan kimileri, bu tür gayretleri ile, devleti ve rejimi yaralayan bir tutum içinde gözüküyorlar..
Bu iş ne kadar uzarsa GATA o kadar yıpranmaya devam eder..
GATA"yı yıpratan bu eleştiriler değil, bu işlere alet olanlar ve bu eleştirilere kulak tıkayanlardır..
GATA şüphelileri koruma ve saklama evi değildir.
Selâm ve dua ile
vakit

Bu yazı toplam 1330 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar