Dernek adına açıklamada bulunan EHAD Genel Başkanı Abdulkadir Sağlam, "Mübarek üç ayların başladığı Recebi Şerif ayının ilk gününü dünya hafızlar günü olarak ilan eden derneğimiz, bundan böyle bu günü geleneksel olarak kutlayacaktır. Bu günün milletimize ve tüm İslam alemine bir kez daha hayırlı olmasını cenabı Allah'tan temenni ediyorum. Türkiye'de ve dünyada bu mukaddes görevi icra eden bütün hafız ve hafız adayı kardeşlerimizi sevgiyle selamlıyorum. Rabbim bu kardeşlerimizin hafızalarını güçlendirsin. Bu hayırlı uğraşlarının karşılığını versin."diye konuştu.

Kur'anın tahrif edilmeden yayılıp yaygınlaşmasında ve bugünlere gelmesinde hafızların büyük rolü olduğunu belirten Sağlam "Hafızlar, bir anlamda Kur'anın hamisidirler. Bu yüzden hafızlar; yaşayan ve yürüyen Kur'an olarak nitelendirilmişlerdir. Bu kadar öneme haiz bir meslek ne yazık ki hak ettiği konumda değildir. Hafızlarımız gerekli desteği yetkililerden görememekte, kendi imkanlarıyla bu hayırlı uğraşı sürdürmeye devam etmektedirler."dedi.

Kurtuluş Kur'andadır.
Özellikle son günlerde artış gösteren ahlaki ve manevi tahribata değinen Sağlam, "Bildiğiniz gibi; Türkiye ve dünyada korkunç denilen boyuta ulaşan bir ahlaki tahribat yaşanmaktadır. Hemen her gün cinnet noktasına ulaşmış vahşet ve cinayetlerle sarsılıyoruz. Ahlaki ve manevi değerler yok ediliyor, ruhsuz bir toplum oluşturulmak isteniyor. Stres, cinnet, şiddet, vahşet gibi toplumu huzursuz eden olaylar sıradanlaşıyor. Aile faciaları gün geçtikçe artıyor, toplum tam anlamıyla bir kaos ortamına itiliyor."şeklinde konuştu. Keşmekeşin, kaosun ve kargaşanın işgal ettiği dünyamızın tek kurtuluşunun Kur'an'a sarılmaktan geçtiğini dile getiren Sağlam "Ülkemizin büyük bir manevi tahribatın eşiğinde olduğu bu zaman diliminde hafızlık müessesesini ihya etmenin önemi giderek artmaktadır. Zira mevcut tahribatın en önemli sebepleri arasında yetersiz din eğitim ile birlikte insanların maneviyattan uzaklaşmaları bulunmaktadır. İnsanları maneviyatla yeniden irtibatlandırmak bizim en büyük vazifemizdir."diye konuştu.

EHAD olarak kuruluşundan bu yana birçok hayırlı hizmete vesile olduklarını ifade eden Sağlam "Gerçekleştirdiği programlarla mukaddes kitabımız Kur'an- ı Kerim'i merkezine alan derneğimiz, hafızlık eğitimi gören öğrencilere maddi ve manevi desteğin yanında, insanların Kur'anla irtibatlarını sağlamlaştıran faaliyetler yürütmeye devam etmektedir. Kuran-ı Kerimi düzgün okuma dersleri, Saday-ı Kur'an yarışmaları, Kur'an Kurslarına yapılan ziyaretler ve talebelere çeşitli hediyeler takdim edilmesi, tespit ettiğimiz hafız ve hafız adaylarına imkanlarımız ölçüsünde burs verilmesi ve açık lise sınavlarına hazırlanan kardeşlerimize takviye derslerinin verilmesi gibi hayırlı hizmetlere imza atıyoruz."şeklinde konuştu.

Hafızlık geleneğinin sürdürülmesi için yetkililere çağrıda bulunan Sağlam, bu geleneğin devamı için yetkililerden şu tedbirlerin alınmasını istedi:

1-Kur'an Kursu öğreticiliği için getirilen yüksek tahsil şartı devam etmeli, pedagojik formasyon şartı aranmalıdır. Öğreticilerin hafız olanlarına öncelik verilmelidir. Hizmet içi eğitim kurslarında öncelik Kur'an Kursu öğreticilerine verilmelidir. Kur'an Kurslarının bina, araç gereç ve diğer giderlerine ödenek ayrılmalıdır.
2-Din hizmetinin başarılı olmasının önemli şartlarından biri olan hafızlık müessesesini yaşatmak için, bir taraftan okula, boş zamanlarında ise Kur'an Kurslarına göndermek sureti ile çocuklarının hafız olmasını arzu eden velilere zemin ve imkan hazırlamak amacı ile ilköğretimin altı, yedi ve sekizinci sınıflarına devam edenlerin spor, müzik, yabancı dil vb. kurslara gidebildikleri gibi Kur'an Kurslarına da devam etmelerine imkan sağlayan bir düzenleme yapılmalıdır.
3-Yaz kurslarına devam etmek isteyenler ile camilerde Kur'an'ı Kerim öğrenmek isteyenlere de yaş ve tahsil şartı aranmamalı ve bu kursların açılması için gerekli olan bürokratik işlemler azaltılmalıdır. Yaz kurslarında camilere gelen öğrencilerden hafızlığa yatkın öğrenciler görevliler tarafından hafızlık yaptırılmak üzere Kur'an Kurslarına yönlendirilmelidir.
4-İmam Hatip Liselerinde "Hafızlık Sınıfı" oluşturulmalı, istekli öğrencilere bu sınıflarda Hafızlık yaptırılması sağlanmalıdır.
5-Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkması ile Kur'an Kurslarının zarar görmemesi için Kur'an Kurslarının adı "Diyanet İşleri Başkanlığı Kur'an Eğitim Merkezi" olarak değiştirilmeli ve Milli Eğitim Bakanlığının uygun göreceği kültür dersleri bu eğitim merkezlerine konmak sureti ile ilköğretimin ikinci kademesini Kur'an Eğitim Merkezinde tamamlamalarına imkan sağlanmalıdır.
6-Hafızlık belgesi alan öğrenciler iş merkezleri ve fabrika mescitlerinde veya müezzinlik kadrosu ile köy camilerinde görevlendirilmelidir. Hafızlara, yüksek öğretimde İlahiyat Fakültesini tercih ettikleri taktirde belirli bir ek puan verilmelidir.
7-Kırat-ı Aşere mezunlarının Kur'an Kurslarında görev almaları sağlanmalıdır. Yurt dışı Hac görevlendirilmelerinde öncelik tanınmalı, kafile başkanlığı verilmeli, il ve ilçelerde uzman hafız olarak atamaları yapılmalıdır. 1975 de hafızlara verildiği gibi, onlara da bir derece verilerek taltif edilmelidir. Onlar Kur'an-ı Kerim'i 4 yıldan fazla bir zaman içerisinde iki defa yazıp okumaktalar.
8-"Kur'an Kursu Öğreticisi" ifadesi Kuran kursu öğretmeni olarak değiştirilmeli ve hayat standartları öğretmenlerle paralel olmalıdır. Kur'an Kursları müfredatına; hadis, hat, dini musiki vb dersler konulmalıdır. Kur'an Kursu öğrencileri de diğer öğrenciler gibi devletin öğrencilere tanıdığı tüm haklardan faydalandırılmalıdır. Kur'an Kurslarına rehberlik servisleri açılmalıdır. Öğrenciler Kur'an Kurslarını sevmeleri için teşvik edilmeli, özellikle hafız öğrenciler " hac veya umre ziyareti " ile ödüllendirilmelidir.