Genetik yatkınlığı olan bireylerde buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan glüten isimli proteine karşı duyarlılık sonucu gelişen Çölyak, ömür boyu sıkı bir diyet ile glüten içeren besinlerden uzak durmayı gerektiriyor.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde her 100 kişiden birinde görünen Çölyak her yaşta teşhis edilebilmekle birlikte belirtiler çoğunlukla ilişkili bir başka hastalığı düşündürdüğünden teşhisi zordur.
Çölyaklıların yaklaşık %10’unda ailede çölyak hastalığı olan başka bireyler vardır. Çift yumurta ikizlerinde çölyak görülme sıklığı %30 iken, tek yumurta ikizlerinde %70 olarak ifade edilmektedir.
Emilim ve sindirim bozukluğunun derecesine bağlı olarak Çölyak, çocuklarda ve erişkinlerde farklı belirtilerle kendini gösterir. Çocuklarda gelişme ve büyüme geriliği erken bulgu olabilir. Karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal, huysuzluk, uyuklama, davranış bozuklukları ve okulda başarısızlık görülebilecek diğer belirtilerdir. Bulguların ortaya çıkması ve şiddetlenmesi yıllar sürebilir. Çölyak, erişkinlerde genellikle 30-40 yaş civarında ortaya çıksa da daha ileri yaşlarda da görülebilir.
Çölyak konusunda toplumsal bilinç oluşturulması amacıyla her yıl 9 Mayıs, ‘‘Dünya Çölyak ile Mücadele Günü’’ olarak kutlanıyor.

NOT:

O, iş başına geçti mi (ya da sırtını çevirip gitti mi) yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah ise, bozgunculuğu sevmez.(BAKARA 205)

Ayet-i Kerime'de de geçtiği üzere inkarcı ve dünya perest taife tohumlar, gıdalar ve nesiller üzerinde çeşitli oyunlar kurarak kazanç artırmaya yönelik gayri meşru işlere tevessül ederler. Çölyak da bu tutumun neticesinde çoğalabilen bir olgudur.