Deccal “bir şeyi örtmek, bir şeyi olduğundan daha güzel göstermek ya da gerçeği gizlemek için o şeyi yaldızlamak veya boyamak, makyajlamak” anlamındaki “decl” kökünden türeyen bir sıfattır. Zararlı, kötü olanı iyi ve güzel göstermek için “ağuyu altına tas içinde, bala karıştırıp sunmak” şeklinde tarif edilen hile ile o şeyi göze ve kulağa hoş gelen şekilde sunan kişidir Deccal. Aşı sürecinde, ya da İklim, sağlık, bilim ve teknoloji, gıda politikalarına bu gözle bakıldığında neredeyse tüm dünyada bir Deccaliyet projesi olduğu hemen görülecektir.

Bunlar; “Biz ıslah edici, düzenleyiciyiz, insanlığın geleceğini kurtarmak için bunları yapmak zorundayız” diyorlar. İyi bilin ki, bunlar bozguncuların ta kendileridirler. Ahir zamanda, yani tarihin sonunda, kıyamet öncesi ortaya çıkıp göstereceği hârikulâde olaylar sayesinde, kendini ıslah edici, şifa verici olarak gösterirken, güzel sözle insanları kandırarak büyük ölçüde peşine takarak dalâlete sürükleyeceğine inanılan kişi İslam toplumunda Deccal olarak tanımlanır ve kıyametin büyük alametlerinden sayılır...

Hristiyanlık öncesi Yahudilikte de Allah’ın emirlerine savaş açan bir kötü kişilikten söz edilir. Hristiyanlıkta Deccal’in karşılığı AntiChrist olarak ortaya çıkar ve Mesih’in yeniden dönüşü ile onun hükmü sona erer. Sonuçta Deccal, Şeytan'ın müteahhidi olan bir karakterdir. Suret-i haktan gözükerek insanları peşine takacaktır. Sihir, büyü, kehanet, olağanüstü özellikleri, gelmiş ve geçmiş, gelecek bilgisi ile insanları etkisi altına alacaktır.

Bugüne dönecek olursak, bu gün Deccaliyet’in BETA örnekleri her yerde kendini gösteriyor. Global Reset bir Deccaliyet projesi olarak da değerlendirilebilir. 5G, mRNA, TransHumanizm, CEDAW ile başlayıp İstanbul Sözleşmesi ile devam eden ve Lanzarotte ile taçlandırılan, dine, ahlaka, geleneğe, biyolojik insana, biyolojik cinsiyete, fıtrata karşı başlatılan saldırıların tezahürlerini LGBT, Fuhşiyat ve uyuşturucu lobisinin, satanist Pedofobiklerin çabalarında görmek mümkün. GENOM projesi ile canlıların genlerine müdahele edilmek isteniyor. İnsan, hayvan ve bitkiler üzerinden tehlikeli deneyler yapılıyor.

Buradan bakınca Deccal her yerde. Deccal sofrada, deccal ekranda, Deccal siyaset, bürokrasi, akademi kürsüsünde. Deccal evde, sokakta, hatta camide imam, kilisede papaz, havrada haham, meydanlarda kanaat önderi, İdeolojik bir önder de olabilir. Şeytan’ın olduğu her yerde o vardır. Bugünkü Deccal’ler klonlanmış ya da Avatar’lar şeklinde aramızdalar. Şeytan’ın aramızdaki görünen temsilcisi ise bu gidişle yakında aramızda zuhur edebilir.

Global resetçiler bir ölçüde deşifre oldular. Toplumda tepki oluşmaya başladı. Dünyayı, kendi politikalarını sürdürme adına, geri dönüşü mümkün olmayan bir sürece sokmak için sıcak savaşın düğmesine basabilirler. Halkları iktidarlara, iktidarları halklara karşı kışkırtabilirler. Ekonomiler çökebilir, toplumsal istikrar iktidarların zaafa uğratılması ile altüst olabilir. Sokaklar ve piyasa Terör ve Mafya’nın kontrolüne geçebilir. Dünya düne göre bugün daha kırılgan. 'Starlink’lerle Uzay işgal edildi. GSM ve 5G ile artık her kişi ya da kurum, uzaydan, alçak irtifa uyduları ile açık hedef olabilir.

Tarihte yaşanmış en büyük fitnelerden biri ile daha insanlık karşı karşıya. Bu global tehdide karşı, insan olma onur ve haysiyetine sahip olan her kişi ''dur'' demek zorundadır. Yoksa her geçen gün, bu felaketin, zaman, mal, can zayiatını artırmaya devam edecektir. Bunun doğuracağı siyasi, iktisadi ve içtimai maliyetin hesabını hiçbir siyasi veremez.

Mesele sadece aşı, PCR, HES kodu, maske, mesafe değil. Birileri hala bunu anlamadı. Bu Şeytani Deccaliyet projesinin bir şekilde içinde, yanında yer alan ya da bu süreçte sessiz kalan herkes, Media, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, Akademi, onlar her kimseler, bu dünyada da ahirette de bunun hesabını vereceklerdir!

Selam ve dua ile.