DÂVETÇİ MÜSLÜMANLAR MÜJDE! WHATSAPP VE BENZERLERİ YAZDIKLARIMIZI BİZİM ULAŞAMAYACAĞIMIZ KİMSELERE DE ULAŞTIRACAK
WhatsApp’ta mahremiyet kalkacakmış. Halkta bir telaş, bir telaş. İnternete koyduklarımız, başkalarıyla paylaştıklarımız işgal gücü liderleri tarafından istedikleri şekilde kullanılacakmış. Ne var bunda? Öleceğine ve hesaba çekileceğine iman eden bir kimse için internette ve başka yerde tüm söylediklerinin ve yaptıklarının ifşa edilecek olması zaten kaçınılmaz bir vakıadır. Bir Müslüman, kendi yaptıklarını ve söylediklerini her şeyden önce Allah’ın görüp bilmesini ve Onun hesaba çekmesini önemser. 
Bir Müslüman, arkadaşlarıyla paylaştıklarını yabancılarla da paylaşır. Arkadaşlarıyla çok özel, mahrem şeyleri paylaşmayacağı için, her yaptığını bilinçli yaptığı ve yapacağından sevineceği ortamdır; kendi sayfasında paylaştıklarının daha başkaları tarafından da bilinmesi. Ayıp ise, günah ise, çok özel ve mahrem alan ise, sosyal medya arkadaşlarına karşı da ayıptır, günahtır. Müslümanların bayram yapması gereken bir olay olarak görüyorum bu bilgilerin kullanılmasını. “Oh, ne güzel! Dünyaya açılan internet adlı koridorda bu gücü elinde bulunduranlara, İslam’dan uzak kimselere, benim tanımadığım, onların da beni tanımadığı kimselere benim mesajımı yayıp ulaştırma ihtiyacı hissettiren Rabbime hamdolsun. Sınırlı sayıda, ancak yüzlerce kişiye ulaştırdığımız mesajları şimdi tanımadığımız milyonlara da ulaştıracaklar. Allah nasıl da bu kefereleri bize hizmet ettiriyor” diye sevinmesi gerekir. Dünyada başkaları tarafından bilinmesini istemediğimiz özel ve mahrem hususlar zaten internete düşmez. O yüzden niye endişe ediyor müslümanlar, anlamıyorum. 
Biz Mü’minler, öncelikle omuzlarımızdaki kameraları önemsemek zorundayız. Her sözümüz, her davranışımız kaydediliyor. Ve yarın (belki başkalarının huzurunda) dosyalarımız açılacak ve hesabı sorulacak. Heyecanla bekliyorum, bir an önce, bizim kendi mahallemizde birkaç arkadaşla sınırlı kalan paylaşımlarımızı dünyaya yaysalar ve bizim hakka davet eden, İslam’ın güzelliklerini anlatmaya çalıştığımız yazılarımız, başkalarına da ulaşsa… 
Sosyal medya arkadaşlarımızla paylaştıklarımızı dünya ile de paylaşabiliriz. Bundan sonra daha fazla mesaj içerikli güzel şeyler paylaşalım. Mümkün ki, yazdıklarımız tanımadığımız milyonlara ulaşabilir demeli, yazılarımıza daha özen göstermeliyiz. Büyük hesap gününden önce internetin küçük hesapları da hesaba katılmalı ve internet bizi daha şuurlu Müslüman yapmaya böylece sebep olmalı.  
Olaya böyle bakmak yerine, sanki suçüstü edilmiş, yaptığı bir Müslüman olarak kendisine yakışmayacak şekildeki suçları ortaya serilecek gibi bir telaş içinde insanlarımız. Mahremiyet ihlâli ise, sayfanda arkadaş kabul ettiğin içinde her türlü insanın bulunduğu kimseler için de ihlâldir, onların da çoğu senin yakın akraban filan değil. 
Sosyal medyayı kullanan Müslümanlar, “hamdolsun Rabbime, yazdıklarımızı bereketlendiriyor, kâfirlerin eliyle bizim mesajımızı herkese duyuracak imkânlar çıkıyor deyip bundan sonra sosyal medyayı daha çok kullanmalıyız.” diye sevincinden bayram yapmalı değil mi mü’minler? Biz arkadaşlarımıza söylediklerimizi mahkemede aynen tekrarlayabileceğimiz şekilde söylemeliyiz. Dünyaya ilan edilince aynen savunabileceğimiz sözleri sayfalarımızda yayınlarız/yayınlamalıyız.  
Unutmayalım; internette de Biri bizi gözlüyor. Hayatımızın her saniyesi, omzumuzdaki kameramanlar (Kirâmen Kâtibîn) tarafından videoya alınıyor. Müslüman olduğumuzu internet karşısında da unutmamalı ve ispatlamalıyız. Kalbimizden geçenleri bilen Rabbimiz internetin sanal âleminde ne yaptığımızı, kiminle nasıl konuşup yazıştığımızı, hangi sitelere ne amaçla girdiğimizi de görüyor, biliyor. İnternet başında herhangi bir haram işlerken ölüm gelebilir. Ölüm gelmese de zerre kadar yaptığımız şerrin hesabı bizden sorulur.               
Âhirette sorguya çekilmeden dünyada yazdıklarımızı ve sergilediklerimizi kontrol etmeye ve başkalarının görmesinden çekinerek de olsa yanlış şeyleri deşifre etmemeye sebep olacak bu gizliliğin kalkması, biz biz isek eğer, çok faydalıdır. Rabbim büyüktür, dünyanın en alçak insanlarını, dünyada en çok haram işlenilen sanal dünyada Müslümanlara farkında olmadan hizmet ettiren Rabbimize hamd u senâlar olsun!
Her an Allah’tan korkan ve her yerde Rabbinin kendini gördüğünü bilip ona göre davranan ihsan bilincine sahip mü’minlere ne mutlu! 
Müslümanca yaşamak, her an Müslümanlığımızı unutmamak duasıyla…