Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

CHP ve solculuk

Amerika’da üniversitedeki Türkiye ve siyaseti üzerine ders alan öğrencilerime baştan uyarımı yapardım. Bakın çocuklar bu, bir siyaset bilimi dersi olabilir, ancak burada bundan daha fazlasını yapacağız. Zira zaman gelecek tarih çalışacağız, zaman gelecek dil bilimi, zaman gelecek din bilgisi okuyacağız derdim. Türkiye’nin nevi şahsına münhasır siyasi dili ve kavramlarını çocukların anlayabilmesi için bu uyarı gerekli oluyordu. 

Aynı şekilde yine ülkemiz insanının özellikle din alimi olması (!) ve dini konularda ulu orta herkesin ahkam kesmesini de bildiğimden siyasetin tam ortasındaki din ve devlet ilişkileri tartışmalarını da irdeleyeceğimizin haberini verirdim. Dönem sonunda öğrencilerim de bana hak verir, kimi evet hocam gerçekten Türkiye’deki bazı olayları ve meseleleri anlamak için içeriden bir bakış geliştirmek ve kimin ne dediğini, bizim ne anladığımızla değil de asıl karşı tarafın ne demek istediği ile anlamamız gerekir derlerdi. Mesela, Türkiye’de liberal, demokrat, solcu ve sağcı kim kimdir ve bu sınıflandırmalar dünya ölçeğinde nereye düşer bilinmez. Zira kendi kendimize ürettiğimiz bir skala ve bu skalanın sağına soluna, ortasına düşen kesimler vardır. Bunun da ötesinde gelişmiş batı ülkelerinde olmayan bir şekilde, zıtlıklar da bir arada vücut bulabilir bizim ülke insanımızda. Şöyle ki mesela, kişi kendini demokrat ilan eder, hal ve tavırlarına baktığınızda da gerçekten dünya ölçeğinde demokrat kime denirse o sınırlar içerisinde kalır ve hareket eder, ancak bir bakarsınız konu, mesela din olur, mesela ortaokulda başörtüsü olur veya kurban bayramı gelir çatar konu kurban kesimi olur, o demokrat dediğiniz, hayatını demokrat hal ve tutumlara adamış kişi, bir anda en otoriter, totaliter, diktatoryal bir faza bürünüverir. Siz de şaşar kalırsınız. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demek işten bile değildir. Solcu sağcı kavramları da benzer bir mutasyondan geçer sevgili ülkemizde. Ben ondandır ki yıl başında öğrencilerimi uyarır ve eklerdim, göreceksiniz çocuklar, Türkiye siyasetinde sizin sol dediğiniz bazen tam da sağ olacak, sağ dediğiniz ise sizin sol olarak nitelendirdiğiniz davranış biçimine bürünüverecek... 

Nitekim uyarım çocukların zihninde yer bulur, ülke tarihini okumada Kemalizm eksenli solculuğu görünce tamam anladık derlerdi. Kemalizm bu ülkenin insanlarını nasıl boğup, öz kimliklerinden arındırmayı hedeflediyse bunu bir ideolojinin kendi kendine vücut bulmasıyla yapmadı herhalde. Bunu birileri üzerinden veya birileri olarak yaptı. Şimdi bunu yapanlar kendilerini Kemalist mi addetti? Hayır, kendilerine solcu dediler. Solculuk Kemalizmin koruyucu mantosu altında CHP’de vücut buldu ve bu milletin insanlarını on yıllarca inim inim inletti. Solculuk CHP’lilikti, CHP’lilik Kemalizmin tâ kendisi. Şimdi bakmayın ulusalcılıkla solculuğu ayrıştırmaya çalışan Rıza Türmen gibi bazı CHP’lilere. AİHM eski üyesi, bir röportajında  özgürlüklerden dem vurmuş, solculuk propagandası yapmış. Bence önce kendi mahkeme “record”una bakmalı eski Kemalist, yeni solcu hakim bey. Ne zaman özgürlüklerden, batıdaki solculuktan yana olmuş ki, şimdi Türk solculuğunu düzeltmeye çalışıyor.

yeniakit

Bu yazı toplam 764 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar