Avrupa için kaçırılmaz fırsat

Avrupa için kaçırılmaz fırsat

Saidi: İran’ın öneri paketine yanıtı Avrupa için kaçırılmaz bir fırsat olacak

İran İslam Cumhuriyeti Atom Enerjisi Kurumu Uluslar arası işler ve Programlama Müdürü Mohammed Saidi İran"ın 5+1 grubu öneri paketine yanıtının Avrupalı taraflar için müzakere ve diyalog ortamına geri dönülmesi yolunda bulunmaz bir fırsat olacağını söyledi.

Saidi yaptığı açıklamasında, 5+1 grubu öneri paketi, uranyumu zenginleştirme faaliyetlerinin askıya alınabilme ihtimali, Rusya"nın önerisi, İran"da kurulması planlanan iki nükleer santral için uluslar arası ihale düzenlenmesi gibi konulara açıklık getirdi.

İran nükleer meselesi müzakerecilerinden Saidi İran"ın öneri paketine yanıtının tam ve kapsamlı olduğuna değinerek, İran uranyumu zenginleştirme faaliyetinin yarı sanayi zengin uranyumunu elde etmek doğrultusunda devam ettiğini belirtti.

İran"ın öneri paketine yanıtıyla yeni müzakere sürecini başlatmaya çalıştığına dikkat çeken Saidi, İran"ın öneri paketine yanıtının tamamlayıcı bir öneri olmadığını ama yanıtın Avrupalılar için müzakere sürecine geri dönmek ve diyaloglar yolunda bulunmaz bir fırsat yaratacağını belirtti.

İran"ın hazırladığı öneri paketi yanıtında tarafların kaygılarını göz önünde bulundurduğuna dikkat çeken Saidi, İran"ın bütün tarafların kabul edebileceği müzakere ve diyalogların devamı için bir yanıt hazırladığını vurguladı.

Muhabirlerin sorusu üzerine İran"ın öneri paketine yanıtında müzakere ve diyalog için bütün kapıların açık bırakıldığını hatırlatan Saidi, uranyumu zenginleştirme faaliyetlerinin askıya alınmasının müzakere sürecinin ön şartı olmaması, bu konunun belki daha önceleri ele alınması gerektiğini ama bugün İran"ın bu teknolojiye sahip olduğunu ve uranyumu zenginleştirme faaliyetlerinin askıya alınmasının artık mevzu bahis olmadığını vurguladı.

İran"ın öneri paketinde bulunan müphem konulara yanıtında değindiğini belirten Saidi, öneri paketinde ciddi müphem konuların yer aldığını ama Brüksel müzakerelerinde bu konuların aydınlığa kavuşamadığını ve İran"ın öneri paketine yanıtında bu konulara dikkat çekildiğini söyledi.

İran"ın öneri paketine yanıtının medyaya yansımasının gerekli olmadığına dikkat çeken Saidi, öneri paketinde en önemli müphem konulardan birinin NPT anlaşmasının 4. maddesinin ortaya atılmaması olduğunu vurguladı.

Saidi konuyla ilgili olarak muhabirlere, öneri paketinde defalarca NPT anlaşmasının engelleyici konuma sahip ilk iki maddesine atıfta bulunulduğuna ama NPT anlaşmasının gelişmekte olan ülkelerde nükleer faaliyetlerin geliştirilmesini teşvik eden 4. maddesine değinilmediğine dikkat çekti.

Saidi asıl müphem olan konunun niye öneri paketinde NPT anlaşmasının 4. maddesine değinilmediği olduğunu hatırlatarak, öneri paketinde yer alan diğer müphem konulara da İran"ın yanıtında işaret edildiğini belirtti.

Saidi muhabirlerin sorusu üzerine yine İran"ın uranyumu zenginleştirme faaliyetlerinin askıya alınmasının müzakere şartı olmaması gerektiğini vurguladığını ve (UAEK) Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun belli bölümlerde özellikle P2 santrifüyuz konusunda bu faaliyetlerin sınırlandırılmasına dair önerisinin incelemesinin henüz bitmediğini belirterek, UAEK"nun İran"da bulunan kirliliğin dış kaynaklı olduğu ilan ettiğini, İran"da uranyumu zenginleştirme faaliyetlerinin kapsamıyla ilgili tam olarak soruların yanıtlandığını ve UAEK"nun bu konuda çalışmalarını tamamlamak üzere olduğunu söyledi.

Konuyla ilgili açıklamalarına devam eden Saidi, bazı ayrıntılarla ilgili sorular bulunduğunu ama bunların bir üçüncü ülkeyle ilgili olduğunu ve İran"ın bu konuda da anlaşmalar çerçevesinde her türlü işbirliğine hazır olduğunu ilan ettiğini hatırlattı.

Rusya ve Almanya önerileri çerçevesinde İran"da uranyumu zenginleştirme faaliyetlerinin devamını esas alan görüşlere değinen Saidi, 5+1 grubu öneri paketinin ardından bu önerilerin bir kenara bırakılmadığını, İran aleyhinde BMGK kararı ardından bu tür önerilerin terk edilmek durumunda kaldığını ama nükleer meselenin mantık çerçevesinde nihai çözüme kavuşabilmesi için birçok yol bulunduğunu vurguladı.

İran nükleer meselesinde uranyumu zenginleştirme faaliyetlerinin askıya alınmasıyla ilgili en açık tavrı olan ülkenin ABD olduğunu söyleyen Saidi, diğer ülkelerin konuyu değerlendirme fırsatı verdiklerini bunun İran aleyhinde yayınlanan BMGK kararında da görüldüğünü, İngiltere ve Fransa"nın hazırladığı ilk karar taslağında ağır bir dil kullanıldığını İran"ın uranyumu zenginleştirme faaliyetlerinin askıya alınması gerektiğinin belirtildiğini ama bu ağır dilin diğer ülkelerin muhalefetiyle yaptırım havasından çıkarılarak bir tavsiye ve istek şeklini aldığını belirtti.

Geçmişin göz önünde tutulduğunda bazı şahıs ve ülkelerin İran"ın uranyumu zenginleştirme faaliyetlerini resmen tanıdığının görüleceğini hatırlatan Saidi, UAEK genel müdürü Elberadey"in öne sürdüğü şekliyle İran"a sınırlı uranyumu zenginleştirme faaliyetleri hakkının NPT anlaşması çerçevesinde verilmesi gerektiğini söylediğini vurguladı.

İshafan"da UCF tesisatlarının ve Natanz"da faaliyetlerin devam ettiğine değinen Saidi, UAEK programında da ilan edilen faaliyetlerin halen incelenerek devam ettirildiğini söyledi.

Muhabirlerin sorusu üzerine Saidi Natanz"daki çalışmaların da UAEK"na bildirilen program çerçevesinde devam ettiğini ve İran"ın uranyumu zenginleştirme faaliyetleriyle ilgili konuların halledilmesinin ardından diğer montaj ve parça üretimiyle ilgili bir meselesinin bulunmadığını belirtti.

Saidi P2 santrifüyujları konusunda faaliyetlerinin NPT anlaşmasının 4. maddesinde kesinlikle sınırlanmadığını, İran"ın konuyla ilgili teknik inceleme ve çalışmaları yapma hakkının bulunduğunu ve İran"ın daha sonraki uranyumu zenginleştirme faaliyetleri için en iyi teknolojiye sahip olma hakkının olduğunu söyledi.

İran"ın uranyum gereksinimleri ve konuyla ilgili iddiaları da değerlendiren Saidi, bugün İran"ın uranyum gereksinimleri ve İran"da bulunan yeni uranyum yataklarıyla ilgili olarak, Bender Abbas"da bulunan uranyum yataklarının hali hazırda kullanıldığını, Sağend madeninde de zengin uranyum yatakları bulunduğunu ve yakın zamanda kullanılmaya başlayacağını, Sağend madeninin devamında yeni kaynaklara da ulaşıldığını, Hoşumi ve Çaçule bölgelerinde de uranyum arama faaliyetlerinin devam ettiğini belirtti.

İran"ın kurmayı planladığı 1000 MW gücündeki iki nükleer santralin uluslar arası ihalelerine değinen Saidi, konuyla ilgili ihale yasaları ve ihale içeriğinin hazırlandığını, geçen haftalarda bu ihalelerin yapılması gerektiğini ama yabancı şirketlerin bu ihalelere katılması için daha uygun bir zamana ihtiyaç duyduklarını hissettiklerini ve yabancı ve yerli şirketlerin imkanların sınırlanmadığı bir ortamda ihalelere katılması için başka bir zamana ertelendiğini söyledi.

Saidi yerli teknoloji ve uzmanların desteğiyle 360 MW gücünde bir nükleer santralin projesinin yakın bir zamanda uygulanacağına dikkat çekerek, İran ve Rusya arasında Buşehr nükleer santralinin tamamlanmasıyla ilgili son anlaşmaların yapıldığını, İranlı heyetlerin Rusya"da çalışmalarda ve temaslarda bulunduğunu, Rusya ve İran arasında heyetlerin görüşmeleriyle yakın bir zamanda anlaşmaların ve kararların son şeklini alacağını vurguladı.

İranlı makamların Rusya ziyaretine değinen Saidi, bu temaslarda İran"a gönderilmesi gereken nükleer yakıt meselesinin de Rusyalı makamların anlaşmaların çerçevesinde gerçekleştireceğini, Buşehr nükleer santralinin ilk nükleer yakıtının Rusya"da hazır beklediğini ve İran"ın üç yıldır bu yakıtı almak için hazır olduğunu belirtti.

İran ve Rusya heyetleri arasında görüşmelerin devam ettiğini hatırlatan Saidi, Rusya Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Sergei Grinkov"un her türlü eksiliğin giderileceğini ve Buşehr santralinin en kısa zamanda tamamlanacağını söylediğini vurguladı.

Saidi Buşehr santralinin 2007 yılının ikinci yarısında tamamlanması konusunu teyit etmeyerek, konuyla ilgili kesin bir tarih ve zaman belirlemenin doğru olmadığını, iki tarafın anlaşmaya varmasıyla bunun ilan edilebileceğini belirtti.

İran"ın UAEK denetmenlerinden Chris Sharlie hakkında şikayeti konusuna da değinen Saidi, İran"ın UAEK ve denetmenler ve uzmanlarıyla iyi bir işbirliği bulunduğuna ve bu konuda bir sorun yaşanmadığına anlaşmalar çerçevesinde her ülkenin haklı olarak gelecek uzmanları ve denetmenleri seçme hakkı olduğuna ve bunu UAEK"na bildirdiğine dikkat çekti.

UEAK"nun bazı uzmanlarını ülkelere tanıttığını ve her ülkenin bu uzmanlardan bazılarını reddetme hakkı bulunduğunu belirten Saidi, İran"ın şimdiye kadar bu konuyla ilgili özel bir sorun yaşamadığını, eğer bir sorun olması halinde de konuyu uzmanlık çerçevesinde çözüme kavuşturacaklarını ve hali hazırda İran"ın anlaşmalar çerçevesinde UAEK ile ilişkilerinin en iyi olduğu dönemi yaşadığını vurguladı.

Batı medyasında çıkan İran"ın uzmanlara Natanz"daki yer altı merkezlerinin gösterilmediği yolundaki haberlerin hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını belirten Saidi, UAEK uzmanlarının anlaşmalar çerçevesinde İran"da her türlü denetleme ve inceleme faaliytlerini en iyi şekilde yerine getirdiğini, uzmanların geçen hafta Natanz santralini ziyaret ettiğini gelecek hafta da bir grup uzmanın burayı ziyaret etmesinin beklendiğini söyledi.

UAEK"nun İran"da tam olarak inceleme ve denetleme yaptığına dikkat çeken Saidi, 24 saatlik UAEK denetimlerinin biraz normalin dışında olduğunu ama İran"ın hiçbir zaman her hangi bir denetlemeye muhalefet etmediğini ekledi.

Saidi İran"ın nükleer siyasetleri, NPT anlaşmasından çıkıp çıkmaması vs. konulara da değinerek, İran"ın hali hazırda NPT anlaşmasından çıkmak gibi bir düşüncesinin bulunmadığını ama İran"ın kendi halkının çıkarlarını koruyan bağımsız siyasetleri bulunduğunu, tarafların mantık dışı kabul edilemez yollara başvurması halinde İran"ın da siyasetlerini tabii olarak gözden geçireceğini vurguladı.

İran"ın bölgesinde nükleer güç olarak konumuna dikkat çeken Saidi, İran"ın son yıllarda gelişmiş teknolojiler alanında çok ciddi gelişmelere imza attığını ve İran halkının gurur duyacağı çalışmaları gerçekleştirdiğini söyledi.