AKP’li vekilden Sansür Yasası İtirafı: ‘ABD ile Uzlaşarak Hazırladık’

AKP’li vekilden Sansür Yasası İtirafı: ‘ABD ile Uzlaşarak Hazırladık’

Muhalefetin Sansür Yasası olarak adlandırdığı dezenformasyonla mücadele düzenlemesi TBMM'den geçti. Genel kurula AKP'li Ahmet Özdemir'in ‘Yasayı ABD ile uzlaşarak hazırladık’ sözleri damga vurdu.

Muhalefetin ‘Sansür Yasası’ olarak adlandırdığı, “Dezenformasyonla mücadele düzenlemesi” olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda AK Parti ve MHP milletvekillerin oylarıyla kabul edilerek yasalaştı.

Günlerdir tartışmalar ve tepkiler eşliğinde görüşmelerin sürdüğü ‘Sansür Yasası’ bugün TBMM Genel Kurulu’ndan tepkilerin gölgesinde kabul edilerek yasalaştı. Söz konusu yasa, endişe korku ve panik yaratmak amacıyla yanıltıcı bilgi yayanlara bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası getiriyor. Kimliğini gizleyerek ya da örgüt kapsamında suç işlenirse ceza yarı oranında artırılacak.

Amerikalı ilgililerle bu yasayı özellikle konuştuk

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir’in TBMM Genel Kurulu konuşmasında tepkilere verdiği cevabında, yasayı ABD ile görüşerek yaptıklarını itiraf etti. Ahmet Özdemir’in Genel Kurul konuşmasında, “Normalde önergemiz üzerine söz almayacaktık ama bazı şeylerin kayıtlara geçmesini istiyoruz, belki tarihe not düşmek, belki kayıtlara geçmesi gerekli olabilir çünkü hem Avrupa Birliğinin bakış açısı hem Venedik Komisyonunun çalışmalarıyla ilgili burada konuşuldu ama şunun bilinmesini istiyorum: Biz, Meclis kapanmadan önceki dönemde bu konuya ilgi duyan Amerikalı ilgililerle bu yasayı ve özellikle 29'uncu maddeyi konuştuk. Amerikan Büyükelçiliği Başmüşaviri, Uluslararası Politikalar Şefi…” ifadelerini kullandı.

Mahir Ünal: Yasayı Amerika’dan getirmiş olması büyük vizyon

AK Parti Kahramanmaraş Mahir Ünal ise TBMM Genel Kurulu'nda 'kayıtlara geçmesi açısından' bir açıklamada bulundu. Ünal, “Ben sadece kayıtlara geçmesi açısından... Amerikan Büyükelçiliği bu konuda randevu istedi yasayla ilgili görüşmek için -sanırım iki hafta önce- ben de teklif sahibi olarak Sayın Ahmet Özdemir'e yönlendirdim, Ahmet Özdemir Bey'le bir görüşme yaptılar ve yasayla ilgili bilgi istediler. Şimdi, buradan yola çıkarak Sayın Özkan'ın yasayı Amerika'dan getirmiş olması büyük vizyon. O yüzden, tebrik ediyorum!” dedi.

'Yasayı ABD ile görüşerek yaptık'

Öte yandan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Halk TV canlı yayınında görüşmeleri devam eden sansür yasasına ilişkin bazı açıklamalarda bulundu. Başarır da konuşmasında, AK Parti Milletvekili Ahmet Özdemir'in yasayı ABD ile görüşerek yaptıklarını söylediğini aktardı. Başarır, “Yaklaşık 1 saat önce AKP Milletvekili Ahmet Özdemir, neden bu yasayı getirdiklerini anlatma gereği hissetti. Dedi ki, merak etmeyin, telaşlanmayın. Biz ABD ile ABD Büyükelçisi ile uzlaşarak bu yasayı yaptık. Bunu Meclis'te Genel Kurulu'nda söyledi. Kürsü de söyledi.” ifadelerini kullandı.

AK Partili Ahmet Özdemir’in TBMM Genel Kurulu kayıtlarına yansıyan konuşması şöyle:

AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Normalde önergemiz üzerine söz almayacaktık ama bazı şeylerin kayıtlara geçmesini istiyoruz, belki tarihe not düşmek, belki kayıtlara geçmesi gerekli olabilir çünkü hem Avrupa Birliğinin bakış açısı hem Venedik Komisyonunun çalışmalarıyla ilgili burada konuşuldu ama şunun bilinmesini istiyorum: Biz, Meclis kapanmadan önceki dönemde bu konuya ilgi duyan Amerikalı ilgililerle bu yasayı ve özellikle 29'uncu maddeyi konuştuk. Amerikan Büyükelçiliği Başmüşaviri, Uluslararası Politikalar Şefi...

ERKAN AYDIN (Bursa) - İcazet mi aldınız?

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Yani onların talebiyle konuştuk.

ERKAN AYDIN (Bursa) - İcazet mi aldınız, ne yaptınız?

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Onların görüşme talebiyle...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Eyvah, eyvah! Amerikalılarla mı konuştunuz siz!

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Onlar bizden bu yasayı...

ERKAN AYDIN (Bursa) - Ya, icazet aldınız.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ne yaptınız ya böyle.

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Onlar bizimle bu yasayı görüşmek istediler.

ERKAN AYDIN (Bursa) - Her şeyi Amerika'ya sorun siz de ya!

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Eyvah, eyvah!

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Venedik Komisyonu da geldi konuştu.

ERKAN AYDIN (Bursa) - Neyse tamam hadi, alabildiniz mi icazet onu söyle.

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Sebebini de söyleyelim. Belki bu konuyu merak edenler vardır. Biz dünyada şu anda çok kullanılmayan, mevzuatı çok olmayan ama bütün insanların imkânlarından faydalandığı bir alana ilişkin düzenleme yapıyoruz. Bu yaptığımız düzenleme...

ERKAN AYDIN (Bursa) - Ne dedi Amerikalılar onu söyle, Amerikalılar ne dedi?

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Az sabrederseniz söyleyeceğim.

Bu yaptığımız düzenleme birçok ülkeye örnek olacak. Dolayısıyla bunu merak ettikleri için bizimle görüşmek istediler. Biz de bu yasanın içeriğini, özellikle 29'uncu maddeyi Amerikalılara anlattık. Sonunda şunu söylediler, konuşmalar kayıt altında, evraklara bakabilirsiniz: "Bizim dezenformasyon yasamızla sizin yasanız birebir örtüşüyor" dediler, toplantıyı öyle bitirdik.

ERKAN AYDIN (Bursa) - Sayın Başkan, şunu bir muhalefete anlatsaydınız ortak geçerdi, Amerikalılara anlatıyorsunuz ya.

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Daha sonra Venedik Komisyonuyla toplantı yaptık. O bugün burada zikredilen o raporların içeriğinde benim de görüşlerim var. Biz onlarla bu toplantıyı birlikte yürüttük, rapor yazıcıları burada, isimlerini aldım. Bir tek endişe dile getirdiler, raporda da onu yazmışlar: "Şu anda böyle bir yasa yapılmasının acelesi yoktu." diye. Ama bir şey söyleyeyim size Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 10'uncu maddesiyle ilgili bir paragraf var komisyon raporunda.

YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Zaten siz de öyle düşünüp ertelemiştiniz de kim yeniden gündeme getirdi?

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Avrupa insan Hakları Sözleşmesi'nin 10'uncu maddesinin (2)'nci fıkrası ile bizim düzenlememizdeki 29'uncu maddenin metinlerini karşılaştırmanızı istiyorum. Bakın Venedik Komisyonu Raporu'nda orayla ilgili nasıl bir atıf yapmış. "Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu fikir sahibi olma, kamu mercilerinin müdahalesi olmadan ve sınırlandırmadan bağımsız olarak bilgi ve fikir alıp verme özgürlüğünü de kapsar. Bu özgürlüklerin kullanılması bazı görev ve sorumluluklarla birlikte geldiğinde kanunda öngörülen demokratik toplum, ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün, kamu güvenliğinin çıkarları bakımından nizamsızlık ve suçun önlenmesi, sağlık ve ahlakın korunması, başkalarının itibar ve haklarının korunması gibi önlemler yasayla alınabilir." diye Venedik Komisyonu kendi raporunda bunu gündeme almış.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Son raporunda mı?

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Şimdi, yaptığımız 3'üncü görüşme de Avrupa Parlamentosuyla oldu. Avrupa Parlamentosuna 29'uncu maddeyi onların hukukçularıyla beraber anlattım. Anlattıktan sonra "Bize bu böyle anlatılmamıştı. Bunu bir sansür yasası olarak değerlendirmiştik." dediler. Ben size şunu söyleyeyim kıymetli milletvekillerim: Milletvekillerimizin burada yaptığı yorumlardan müstesna, dışarıda yapılan yorumlar üzerine söylüyorum: Bu yasayı "sansür yasası" diye ifade etmek içi boş bir söylem çünkü bu yasanın sansürle alakası yok. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Bu yasada sosyal medya kullanıcılarının, sosyal medyanın sınırlandığı söylemi içi boş bir söylem. Çünkü sosyal medya kullanıcılarının birbirleriyle yaptığı görüşmeler 29'uncu maddenin konusu değil. 29'uncu maddede bir özellik var. Bakın, baştan beri hep anlatıyoruz, Feti Bey de anlattı, bizim hukukçularımız da anlattı; bu bir somut tehlike suçu. Nereden anlıyoruz bunu? 29'uncu maddenin 4'üncü şartından anlıyoruz. Diyor ki: "sahada sonuç verdiğinde..." Yani kişinin düşünce açıklaması cezalandırılmıyor burada. Kişinin açıkladığı düşünce, gerçeğe aykırı bir bilgi toplumda bir infial uyandırmışsa, bir hareket oluşturmuşsa yani somut tehlike suçu kastımız bu. Bu hareket oluşmadığı sürece bu suç oluşmaz.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Kararı kim veriyor, kararı kim veriyor?

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) -İçi boş söylemin üçüncüsü de bu suçun muhatabının basın mensupları olacağı.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Buna kim karar veriyor?

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Bizim iddiamız şudur -onlara da anlattık, bunu makul karşıladılar- bu suçun konusu ve muhatabı basın mensubu olamaz.

YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Kim o zaman söyleyin, kimi düşünüyorsanız söyleyin kayıtlara girsin.

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Çünkü hiçbir basın mensubu gerçeğe aykırı olduğunu bile bile, toplumda infial uyandıracağını bile bile, toplumun sağlığını, kamunun güvenliğini, ülkenin iç ve dış güvenliğini tehdit edeceğini bile bile bir haber yapmaz. O yüzden bu suçun konusu basın mensubu olamaz, bunun böyle bilinmesini istiyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Farz edelim ki bir basın mensubu böyle bir haber yaptı, Türk Ceza Kanunu'nun 218'inci maddesinde özel hüküm var: "Basın mensuplarının fikir açıklaması ceza kapsamında değildir." diyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Dolayısıyla, bilinen yanlışlarla, kalıplaşmış hamasi sözlerle bu yasayı değerlendirmeyin. Bu yasada yaptığımız çalışmayı hukuki olarak değerlendirin, hukukçularınızla bunu konuşun.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Suçun tanımı yok, tanımı.

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Biz bunu hukukçularla konuştuk, Avrupa'daki uygulamalarına baktık, dünyadaki iyi ve kötü uygulamalarına baktık ve bir örnek oluşturduk. Geri başa dönüyorum, niye bunu bizimle konuşuyorlar? Çünkü dünyaya örnek olacak bir sistem hazırlıyoruz.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Hayatımda böyle bir suç tanımı görmedim yani yok ki, muğlak ifadeler.

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - İnternetin bu kadar yoğun kullanıldığı bir dünyada bunun bir sistematiğe bağlanması, özgürlüklerin korunması, insan haklarının da şahsiyatın da korunması gerekir.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Tamamen muğlak ifadelerle bir suç tanımı yapmışsınız, kime göre suç, neye göre suç.

AHMET ÖZDEMİR (Devamla) - Biz bunu yaptığımız için dünyanın ilgi odağında bu kanun ama onların yaklaşım tarzı bizim muhalefetimizin yaklaşım tarzından daha hukuki ve daha bilimseldi, bunun da bilinmesini istiyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)