AKP'de İken Susan  Ethem Sancak: Türkiye Suriye Konusunda Hatadan Dönüyor

AKP'de İken Susan Ethem Sancak: Türkiye Suriye Konusunda Hatadan Dönüyor

Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına konuk olan iş insanı ve Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi Ethem Sancak, dünyada dengenin Asya lehine değiştiğini belirtti.

Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına konuk olan iş insanı ve Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi Ethem Sancak, dünyada dengenin Asya lehine değiştiğini belirtti. Sancak, Türkiye’nin yakın gelecekte ŞİÖ’ye katılabileceğini dile getirdi.

'Dünyanın Asya çağına girdiğini ve bununla birlikte Türk devriminin de önemli bir kavşak olacağının' altını çizen Sancak, şunları söyledi:

“Dünya Asya çağına giriyor. 300 yıldır insanlığı soyup soğana çeviren emperyalizm ve sömürgecilik bitiyor, sonu geliyor. Asya ayağa kalktı, yanına mazlum Afrika’yı alıyor. Latin Amerika ayağa kalkıyor ve Batı merkezli kapitalizmin ve emperyalizmin 300 yıllık sömürüsünün sonunu getiriyor. Çöken uygarlıklara baktığımızda ganimet ve sömürüyü barış yolu ile kolay kolay bırakmazlar. Tarihin hiçbir yönetimi emperyalizm kadar acımasız ve vahşi olmamıştır. Bu nedenle bütün insanlık bunun için birleşmesi lazım. ‘Atlantik çöküyor, ama Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur, biz 5-6 Türk devleti birleşirsek bu işin altından kalkarız’ gibi görüşler var. Bunlar doğru değil. Asya’nın tümünün birleşmesi lazım. Tek başına Türklerin bir araya gelmesi yetmez. ‘Gelecek yüzyıl Türk yüzyılı olacak’ diyorlar. ‘Gelecek yüzyıl Asya’nın yüzyılı olacak’ denirse bir anlam ifade eder. Bu bir başlangıç Asya ile ilgili. Devrimcilerin öncülerinden biri olan Türk milletinin 1878 yılında başlayan devrim çağı yeni bir evreye girdi ve Türk devrimi dünya devriminin önemli bir kavşağı olacak.”

‘Hiçbir güç Türkiye’yi NATO’da tutamaz’

Türkiye’nin kısa bir süre içinde Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) üyelik için başvurabileceği tahminini paylaşan Sancak, Türkiye’nin yakın gelecekte NATO’dan çıkacağını savundu. Sancak, şu görüşleri dile getirdi:

“Şanghay İşbirliği Teşkilatı’nın önümüzdeki dönem toplantısı Hindistan’da olacak. O toplantıda benim hissiyatım; Türkiye ŞİÖ üyeliği için başvuracak. Kısa zamanda da tam üyesi olacak. Buna inanıyorum. Önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde biz NATO’dan ya çıkacağız ya atılacağız. Yarın öbür gün Suriye’de kara harekatı yaptığımızda kiminle göğüs göğüsse dövüşeceğiz orada? Amerikan ve NATO askerleriyle göğüs göğse dövüşeceğiz. Doğu Akdeniz’de kiminle göğüs göğse geliyoruz? NATO’nun gemileri bizim gemileri durdurup alçakça çıkartmaya kalktılar. Dün Ukrayna’yı Rusya’ya saldırtanlar, yarın 1. Dünya Savaşı’nda olduğu gibi Yunanistan’ı bize saldırtacaklar. Onun için Türkiye çok kısa bir süre içerisinde Şanghay İşbirliği Teşkilatı’nın bir parçası olacak. Zaten ortak birtakım şeylerimiz var. Mesela Asya Kalkınma Bankası üyesi olduk biz. Beraber kurduğumuz Türki Devletler Topluluğu’nun hepsi Şanghay İşbirliği Teşkilatı’nın üyeleri. Bütün Türki Cumhuriyetler Şanghay İşbirliği Teşkilatı’nın üyesi. Bizim kaçınılmaz gideceğimiz yer de burası. Bunu hiçbir hükümet de durduramaz. Tarihin akışı böyle. Önümüzdeki 4-5 yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti’ni hiçbir güç NATO’da tutamaz. Hiçbir güç de ŞİÖ’ye katılmamızı engelleyemez.”

‘Türkiye seçimde, esaret ile Atlantik’e darbe arasında karar verecek’

Önümüzdeki seçimlerin Türkiye’nin yaptığı en önemli seçim olacağını ve Türk bayrağını yüksek tutanın seçimi kazanacağını vurgulayan Sancak, “Türkiye’de 70 yıldır birçok seçim yaşadık. Ama hiçbiri bu Haziran’da yapılacak seçim kadar önemli değildi. Bu seçimin özelliği şu: Biz bu seçimde Türkiye’yi kimin yöneteceğini seçmeyeceğiz. Bu seçimde milletimiz şuna karar verecek; ya Atlantik’e darbeyi indirecek ve bizi Atlantik’in prangasından kurtaracak bir milli hükümet seçecek ya da 70 yıllık esareti devam ettirecek bir 6’lı masa iktidarı seçecek. Böyle bir seçim yaşayacak ülke. Vatan Partisi buna göre hazırlanıyor. İnanıyorum ki milli cephe kazanacak ve Türkiye Atlantik prangasına ölümcül darbeyi indirecek bu seçimde. Bu seçim mide esaslı bir seçim olmayacaktır. Bayrağı kim yüksek tutarsa seçimi o alacak. Mideyi kim çok doldurursa değil. Bu millet fakr-u zaruret içerisinde giyecek çorap bulamazken Mustafa Kemal’in arkasına takıldı. Tarlasını sürdüğü öküzünden birini ordusuna hediye etti, açlığa mahkum. 2000 yıldır bu millet kesintisiz mahvolmamışsa, küllerinden doğmuşsa, 16 devlet yıkıp kurmuşsa, 3 büyük imparatorluk inşa etmişse bu vatanseverlikle olmuştur” dedi.

‘Amerikancılık kılık değiştiriyor’

Türkiye’nin topyekun Atlantik’e karşı çıktığını dile getiren Sancak, “Asya’nın birleşeceğini herkes kabul etmeye başlayınca Amerikanseverlik, Atlantikseverlik kılık değiştiriyor. İçimize sızanlar bakıyorlar ki saf Amerikancılık, ‘Küçük Amerika yapacağım’ diyen zihniyet yıkılıyor, ilgi görmüyor. Bu sefer cephenin içine sızarak, cephe içerisinde var olan çelişkileri körükleyerek Atlantik’e karşı cepheyi bozmaya çalışıyorlar. Bunlara dikkat etmek lazım. Türkiye Cumhuriyeti devleti ile, milleti ile, ordusu ile artık sistemin dışına çıktı ve Atlantik’e karşı. Hiçbir hükümet milletin ve ulusun istemine aykırı hareket ettiğinde iktidarda kalamaz. Geleceği olmaz” ifadelerini kullandı.

‘Suriye’de hatadan dönülüyor’

Suriye ile Türkiye’nin çözemeyeceği bir konu olmadığını ifade eden Sancak, şunları kaydetti:

“Suriye ile yüzyıllar boyunca ortak millettik. Arapların Türklere en dost kesimidir Suriyeliler. Başbakanlıktan düştüğü zaman Amerika’nın ‘Ankara’daki adamımız düştü’ dediği Davutoğlu geleneksel Türk dış politikasının içine Amerika’nın kamasını soktu, Soros’un adamıydı ve maalesef Suriye’de Türkiye Cumhuriyeti devleti oyuna geldi. Şimdi hatasından dönüyor. Bizim Suriyeliler ile çözemeyeceğimiz hiçbir konu yoktur. İki devlet sırt sırta verecek. Şimdi çok şükür Irak da uyandı. İran zaten ayakta ve Atlantik’e karşı savaşıyor. Ruslar da destek verecekler ve birleşeceğiz. Hem Amerika’yı oradan kovacağız hem terörün kökünü kazıyacağız hem de yeni Suriye’nin inşasına en büyük katkıyı da biz vereceğiz. Doğu Akdeniz’de çok güvenli, Mavi Vatan’ı da koruyan, çevre ülkelerin ittifak ettiği, antiemperyalist, anti NATO’cu, anti Atlantik’çi bir cephe doğacak Orta Doğu’da. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Cezayir, Tunus, Afrika herkes uyanıyor.”

‘Denge politikası sürdürülemez, tarafımızı netleştirmeliyiz’

Denge politikasının sürdürülemez bir politika olduğunu savunan Sancak, geçmişten örnekler vererek düşüncelerini şöyle açıkladı:

“Denge politikası denilen şey bilim dışı bir şey. Bir kere doğada denge diye bir şey yok. Denge matematikte vardır. Matematik de soyuttur ve hayata uygun kavramlar değildir. Dolayısıyla özellikle dış politikada denge olmaz. Taraf olacaksınız. Tarafsız olan bitaraf olur. İyi ve kötü arasında dengede durabilir misiniz? Durursanız kaybedersiniz. 2. Dünya Savaşında İnönü’nün en büyük hatasıydı. Demokrasi cephesinde doğrudan yer almadı ve onu kapıda bıraktılar. Onun yüzünden biz Adalar Denizini kaybettik. Biz o gün saf tutsaydık şu anda Ege’deki bütün adalar Türkiye’nindi. Yunanistan’a verilmezdi. Mustafa Kemal vefat etmeden önce yakınındakilere şunu demişti: ‘Sovyetler Birliği ile dostluğumuzu sakın ha bozmayın’. İtalya’nın Habeşistan’ı işgaliyle fakirliği görmüştü Mustafa Kemal. Demokrasi cephesinde yer almalıyız demişti. Demokrasinin o günkü kalesi Sovyetler Birliği’ydi. Biz orada yer alsaydık 2. Dünya Savaşı’nın kahramanları olarak Türkiye’nin şu andaki sınırları çok farklı olurdu. Ruslar kahraman bir millet. O zaman faşizmi yıktılar şimdi de Atlantik’i yıkmak için 20 Atlantik ittifakına karşı dövüşüyor kahraman Putin.”

‘2008 Atlantik’in çöküşünün işaretiydi’

2008 ekonomik krizinin Atlantik’in çöküşünün başlangıcı olduğunu dile getiren Sancak, “2008’de Batı sisteminde büyük finansal kriz olmuştu. Orada finans dergisinde bir demecim var. Diyorum ki; ‘Bu sıradan bir finansal kriz değil. Bu Atlantik’in çöküşünün başlangıcıdır, bu kapitalizmin derinleşen köklü bir krizidir’ Burada ayağa kalkan Asya’yı işaret ediyorum. Uygarlığın temsilcisi zümrüd-ü Anka kuşu New York’tan havalandı. Ya İstanbul’a ya Mumbai’ye ya da Şanghay’a konacak. Ben 2008’de böyle demiştim. Şimdi de bakıyorum ön görülerim yavaş yavaş gerçekleşiyor. Ben de mutlu oluyorum ve yanılmadığımı görüyorum” şeklinde konuştu. (Ajanslar)