Tek çare ümmet bilinci

Sastra, İslâm coğrafyası ve Ortadoğu halklarının 400 yıl boyunca adalet, barış ve güvenlik içinde yaşam sürdüğünü hatırlatarak, "Osmanlı, gücünü yitirmeye başlayınca, dünyanın aşırı şiddet içeren politikalar yüzünden birlik ve düzeni bozuldu. Müslümanların sorunlarının kalıcı çözümü ancak Osmanlı anlayışıyla sağlanabilir. Osmanlı"nın adalet ve eşitlik kavramını mumla arıyoruz. İslâm coğrafyası üzerinde oynanan şer oyunlarının bozulması için tek çare Osmanlı"daki ümmet bilincini diriltmekten geçer. Şer güçler şu anki cesareti ümmetin sessizliğinden almaktadır. Ümmet tekrar eski gücüne sahip çıkarsa, işgaller yerini barış ve huzura bırakır" dedi.
Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Türkiye"ye gelen Endonezya Adalet ve Refah Partisi Milletvekili Suryama Sastra onuruna Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından yemek verildi.
Yemekte TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanvekili A.Faruk Ünsal"ın yanı sıra DOKAP, İNFAK ve İHH temsilcileri hazır bulundu.
Yemekte kısa bir konuşma yapan Sastra, Endonezya"da yaşanan tsunami felaketinden sonra en büyük maddi ve manevi yardımın Türkiye"deki sivil toplum kuruluşlarından geldiğini belirterek, minnettarlığını dile getirdi. Yemekte söz alan Pakdil ve Ünsal da konuşmalarında Türk sivil toplum kuruluşlarının başta İslâm coğrafyası olmak üzere dünyanın dört bir tarafında meydana gelen felaketler karşısında duyarsız kalmadığını, ellerinden gelen yardımları esirgemediğini belirttiler.
SÖMÜRÜYE KARŞI D-8 ŞART
Yemeğin ardından Vakit"in sorularını cevaplayan Sastra, D-8 projesinin İslâm ülkeleri için önemine değindi. Sastra, "D-8"in amacı barış, diyalog, adalet, eşitlik, işbirliği ve demokrasidir. En büyük özelliği sömürüye karşı çıkmaktır. Ümmetin büyük sorunları karşısında çözüm üretmek ve net bir tavır koymak için D-8"e sahip çıkmak zorundayız.
Gerek ekonomik gerekse siyasal alanda gücümüzü birleştirip nüfuzumuzu kullanmak zorundayız. İslâm Birliği çatısı altında bir araya gelebilirsek ve D-8"i genişletebilirsek emperyalist güçlerin de İslâm coğrafyasına karşı zulümlerini sonlandırabiliriz. Müslümanları bir araya getirmek için Türkiye"nin iradeli ve iddialı yönetimine ihtiyacımız var" diye konuştu.
İslâm coğrafyasının barış ve huzur açısından Osmanlı"yı aradığını belirten Sastra, "İslâm coğrafyası en iyi dönemini Osmanlı zamanında yaşadı.
"OSMANLI"DAN SONRA DÜZEN BOZULDU"
Ortadoğu halkları da, 400 yıl boyunca adalet, barış ve güvenlik içinde yaşam sürdü. Ancak bu topraklar Osmanlı"nın elinden çıkınca dünyada hüküm süren aşırı şiddet politikaları birlik ve düzeni bozdu. Müslümanların sorunlarının kalıcı çözümü ancak Osmanlı anlayışıyla sağlanabilir.
Osmanlı"nın adalet ve eşitlik kavramını mumla arıyoruz. İslâm coğrafyası üzerinde oynanan şer oyunlarının bozulması için tek çare Osmanlı"daki ümmet bilincini diriltmekten geçer. Şer güçler şu anki cesareti ümmetin sessizliğinden almaktadır. Ümmet tekrar eski gücüne sahip çıkarsa, işgaller yerini barış ve huzura bırakır" dedi.
DOKAP, İNFAK, DENİZ FENERİ VE İHH"YA TEŞEKKÜR
Tsunami felaketi sonrasında özellikle Türkiye"deki vakıf ve derneklerden kendilerine büyük yardımlar geldiğini vurgulayan Sastra, "DOKAP, İNFAK, Deniz Feneri, İHH ve adını bilmediğimiz birçok kuruluş bizimle acımızı paylaştı.
Sadece yardım etmekle kalmadılar, bizimle ağladılar. Osmanlı"dan kalan vakıf anlayışı ile sadece geçici yardımlar değil, yetimhaneler, sağlık ocakları ve okullar yaptırarak gönüllerimize taht kurdular. Birçok masum çocuğun bakımını koruyucu aile platformları ile üstlendiler.
Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır" dedi.