İşgalci İsrail'in Güney Yemen'deki Stratejik Hedefi: Yeni Jeopolitik Denge

İşgalci İsrail'in hesaplamalarında Güney Yemen: İşgalin güvenliğinin sağlanması ve bölgesel nüfuzun yeniden şekillendirilmesi

İşgalci İsrail, 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren, bölgesel harita üzerinde daha belirgin bir şekilde yer almaya başladı ve bölgedeki stratejik çıkarlarını güvence altına almak ve yıkıcı rolünü artırmak için fırsatları kaçırmamaktadır. İsrail, çevresiyle olan güven bunalımına, özellikle de yumuşak yaklaşan ülkelerle olan ilişkilerine rağmen, her türlü boşluğu doldurmaya ve zayıflıkları fırsata çevirmeye çalışmaktadır. Hedefi, mevcut veya gelecekteki bölgesel rakiplerini boğmak ve yer yüzeyinde yeni denklem ve düzenler kurmaktır. Eski Suriye rejiminin çöküşünden faydalanarak, Şeyh Dağı’ndaki stratejik noktalarda yerleşmeye başlamış ve Suriye'nin güneyinde geniş bir kasaba ve köyler hattını kontrol etmeye başlamıştır. Ayrıca, Ürdün sınırındaki Ürdün Vadisi'nde de varlık göstermekte ve Lübnan’ın güneyinde noktalar oluşturarak Mısır sınırını yakından izlemektedir.

Güney Yemen: Stratejik Bir Hedef
2025 yılının son haftalarında, Güney Yemen, sadece yerel bir mesele olmaktan çıkarak, bölgesel bir nüfuz mücadelesi alanına dönüşmüştür. İsrail’in, özellikle deniz yolu güvenliği açısından kritik olan Kızıldeniz’deki stratejik alanları kuşatma çabaları, Arap güçlerini çevrelemeye yönelik bir planın parçasıdır. İsrail’in, Somali bölgesinde kendi etkisini artırma çabası ile aynı paralelde olarak, Güney Yemen'de de askeri üsler kurmak için Birleşik Arap Emirlikleri ile işbirliği yaptığı bildirilmektedir.

İşgalci İsrail'in, Somali’deki Arap Yarımadası'na yakın bölgelerdeki stratejik adalar ve askeri üslerdeki etkisini arttırması, Arap Emirlikleri ile yapmış olduğu güvenlik anlaşmalarının bir parçası olarak, 2020 yılından sonra bu yönde çalışmalar hız kazanmıştır. İsrail ve BAE'nin, 2024’teki "Ma’ariv" gazetesinde yer alan habere göre, ABD'nin desteğiyle, İran ve Husilere karşı büyük bir askeri üs kurma hedefi doğrultusunda çalışmalarını hızlandırdığı bildirilmektedir.

Buna ek olarak, Yemen’in güneyinde daha önce BAE'nin denetimindeki alanların, artık İşgalci İsrail tarafından stratejik bir hedef olarak görüldüğü açıkça ortadadır. Bu gelişmeler ışığında, İsrail’in yerel araçlar ve BAE ile işbirliği yaparak, Güney Yemen'de kalıcı bir varlık kurup kuramayacağı konusu, bölgedeki dengeleri değiştirebilir.

Güney Yemen’in Önemi:
İşgalci İsrail için, Güney Yemen stratejik olarak oldukça önemli bir noktadır. Bab el-Mendep Boğazı ve Kızıldeniz’in kontrolü, İsrail’in deniz yolu güvenliğini sağlamak adına kritik bir öneme sahiptir. Bu bölgede yer almak, İsrail’e önemli bir deniz yolunun güvenliğini sağlamanın yanı sıra, ticaret yollarını da koruma imkânı tanıyacaktır. Ayrıca, İsrail’in bölgede yer alan güvenilir bir ortak olarak BAE’yi kullanması, doğrudan askeri müdahaleye gerek kalmadan, bölgedeki güvenlik ve istihbarat faaliyetlerini güçlendirme fırsatı sunmaktadır.

Bütün bu gelişmeler, Güney Yemen’in yalnızca bir iç bölgesel ayrılık sorunu olmaktan çıkıp, büyük bir jeopolitik alanın parçası haline geldiğini gösteriyor. İsrail ve BAE’nin Güney Yemen’deki işbirliği, bölgedeki uluslararası güçlerin deniz yolu güvenliği, sınır denetimleri ve İran’a karşı yürütülen mücadeleyle şekillenen yeni bir denge kurmaktadır. Bu durum, Ortadoğu’daki nüfuz haritasını yeniden şekillendirecek ve bölgesel dengeleri on yıllarca etkileyecek bir sürecin başlangıcını işaret etmektedir.

Kaynak: Almayadeen

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak:Büyük gözaltı gerçekleşiyor mu?
Abdurrahman Dilipak:Pezeşkiyan'dan Mehmet Akif'e
Abdurrahman Dilipak:Allah'ın gazabı neden bu kadar büyük?