Newsweek’te yer alan habere göre, Rusya, Kuzey–Güney Uluslararası Ulaştırma Koridoru’nu (INSTC) genişletme çalışmalarını hızlandırıyor. Rusya, Orta Asya, İran ve Hindistan’ı kapsayan çok modlu ticaret ağı, Kuzey Avrupa’yı Güney Asya’ya bağlamayı hedefliyor.
Haberde, Moskova açısından bu koridorun “stratejik bir can damarı” olduğu belirtildi. Buna göre INSTC, Rus malları ve enerji ürünlerinin “Karadeniz, Süveyş Kanalı ve Kızıldeniz üzerinden geçen uzun ve giderek daha güvensiz deniz rotalarını baypas etmesine” imkân tanıyor.
Moskova için lojistik darboğaz
Habere göre Rusya, ciddi lojistik kısıtlamalarla karşı karşıya bulunuyor. Rus ihracatının halihazırda, Türkiye’nin kontrolündeki Karadeniz güzergâhına, oradan Akdeniz ve Süveyş Kanalı’na bağımlı olduğu ifade edildi. Bu rotanın “uzun, maliyetli ve jeopolitik istikrarsızlıklara açık” olduğu belirtildi.
INSTC ise “doğrudan bir alternatif” sunuyor. Buna göre, Rus yükleri demiryoluyla Azerbaycan’ın Bakü limanına ulaştırılıyor, Hazar Denizi’ni geçtikten sonra İran’ın kuzeyinden Reşt–Astara demiryolu hattı üzerinden Basra Körfezi’ndeki Bender Abbas limanına taşınıyor. Buradan malların Hindistan ve Güney Asya’ya daha verimli biçimde ulaştırılabildiği aktarıldı.
Haberde, Moskova açısından koridorun “yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir güvence” olduğu ifade edildi. Daha hızlı, daha ucuz ve daha güvenli taşımacılığın, “Batı yaptırımları altındaki kırılganlığı azalttığı” ve Hindistan’la, potansiyel olarak da Çin’le ticari bağları güçlendirdiği belirtildi. İran’ın ise bu süreçte, “askeri güç kullanmadan Avrasya ticaretinde merkezi bir merkez haline gelme” potansiyeli taşıdığı kaydedildi.
Moskova ve Tahran’dan hızlanma mesajı
Haberde, hafta başında Rusya ve İran’ın INSTC üzerindeki çalışmaları hızlandırma planlarını açıkladığı, bunun da koridorun tamamlanmasına yönelik “yenilenmiş bir ivmeye işaret ettiği” bildirildi.
İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani’nin, Tahran’da Rusya Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırmadan sorumlu Vitaliy Saveliev ile bir araya gelerek koridorun tam faaliyete geçmesi için atılacak adımları gözden geçirdiği aktarıldı.
Laricani’nin, koridorun “stratejik bir öncelik olarak ele alındığını” vurguladığı; Saveliev’in ise INSTC’nin, “Rus ihracatının Güney Asya’ya daha hızlı ve daha güvenli biçimde ulaşması açısından taşıdığı önemi” dile getirdiği belirtildi.
Ayrı bir görüşmede Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile Reşt–Astara demiryolu hattındaki ilerlemeyi ele aldığı aktarıldı. Haberde, 162,5 kilometrelik bu hattın, Rusya’nın demiryolu ağını İran’ın güneyindeki Bender Abbas limanına doğrudan bağlayan kritik bir bölüm olduğu ifade edildi.
Pizişkiyan’ın Putin’e, “Bu projeyi her hafta takip ediyorum” dediği aktarılarak, hattın her iki ülke açısından stratejik ağırlığına dikkat çekildi.
Avrasya hattı ve küresel etkiler
Habere göre INSTC, Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan üzerinden geçen demiryolu, kara yolu ve deniz hatlarını birleştiriyor ve Hazar Denizi geçişlerini kapsıyor. Nihai olarak Rusya’nın kuzey şehirlerini Mumbai gibi Hindistan limanlarına bağlayan koridorun, Süveyş Kanalı üzerinden yapılan taşımaya kıyasla transit süreyi neredeyse yarı yarıya azalttığı belirtildi.
INSTC’nin onlarca yıldır var olduğu, ancak “petrol gelirlerine aşırı bağımlılık, zayıf stratejik önceliklendirme ve İran’ın transit rolünün güçlenmesinden çekinen ülkelerin muhalefeti” nedeniyle ilerlemenin sınırlı kaldığı aktarıldı. Bugün itibarıyla Reşt–Astara hattının 106 kilometresinden fazlasının tamamlandığı, Moskova ve Tahran’daki liderlerin süreci yakından izlediği kaydedildi.
Washington’un kaygıları
Haberde, Washington’un INSTC’nin artan etkisinden endişe duyduğu, İran’ın koridor üzerindeki kontrolünün artmasının “yaptırımların uygulanmasını zayıflatabileceği ve bölgesel güç dengelerini değiştirebileceği” yönünde uyarılarda bulunduğu belirtildi. Yaptırımlar yürürlükte kalırken, ABD’li yetkililerin gelişmeleri yakından takip etmeyi sürdürdüğü ifade edildi.
Newsweek’e göre INSTC, ilerleyen aşamada Çin ve Avrupa’ya uzanan doğu–batı hatlarıyla birleşerek, tam entegre bir Avrasya demiryolu ve deniz taşımacılığı ağı oluşturabilir. Rusya için bunun, “kısıtlanan deniz rotalarına kalıcı bir alternatif” sunduğu; İran için ise “coğrafyayı gelire ve stratejik etkiye dönüştürdüğü” kaydedildi.
Haberde, ABD ve diğer Batılı güçler açısından bu sürecin, “ticari çıkarlar ile yaptırım politikaları arasında denge kurma” ve Moskova ile Tahran’ın “küresel lojistiği ve bölgesel güç dengelerini yeniden şekillendirebilecek bir koridoru genişletmesini izleme” gibi ciddi bir meydan okuma anlamına geldiği belirtildi.
YDH