Abdurrahman Dilipak:Büyük gözaltı gerçekleşiyor mu?/Habervakti.com
Libya askeri heyetini taşıyan uçak, Ankara’da Esenboğa’dan dönüş yolunda havalandıktan kısa süre sonra düştü. Bu uçak “alçak irtifa uyduları üzerinden RF silahı ile vurulmuş olmasın (!?). Ortada basit bir İsrail-Yunanistan yakınlaşması yok. İsrail, Güney deniz sınırımızda Meis’te de var, Kıbrıs’tad a. Kıbrıs’ta artık İngiltere’nin dışında Fransa da var, İsrail de Hatta Hindistan da var. Karada SDG/KCK-PYD üzerinden bütün kara sınırımız boyunca var. Doğuda Azerbaycan’da gizli bir İsrail, bir ABD, bir İngiltere var. Chabat ve Rothchilid ailesi var. İran üzerinden PJAK var SDG bağlantılı. Karadeniz’de Ukrayna var, NATO Karadeniz’in güvenliği için orada var olmaya hazırlanıyor. Türk dünyası, Gürcistan ve Ermenistan’ın güvenliği NATO’nun ilgi alanında artık.
İsrail açık açık komşu ülkelerin sınır, rejim ve iktidar yapılarının değiştirilmesinden söz ediyor. Hatta Türkiye’de, İran’da, bölgedeki diğer bazı ülkelerin sınır, rejim ve iktidar yapılarını dönüştürmekten söz ediyor. Büyük İsrail projesi içinde Hazara’dan, Karay’lardan söz ediyor. Önümüz arkamız, sağımız solumuz sobelenmiş, anlayacağınız.
Ege ve Akdeniz’deki hareketlilik sadece İsrail ve Yunanistan diyaloğunun sonucu oluşturulan bir ittifak değil. 15 kadar ülkeyi doğrudan ve dolaylı olarak ilişkilendiren bir hareket. Ege adalarına yasak olmasına rağmen, ABD’nin Ukrayna için getirdiği silahlarla silahlandırıldı. Yed-i emin olarak Yunanistan’a, tasarruf yetkisi aynı zamanda İsrail’e bırakılan bu silahların bir kısmı Kıbrıs Rum kesiminde, bir kısmı Katar’da, bir kısmı Tenef’de. Katar’da olan İran’a karşı, Ürdün-Suriye/ırak sınırındaki, “Davud koridoru”nun son noktasındaki ABD’ye aid Tenef üssü Suriye’ye ve SDG/KCK-PYD üzerinden Türkiye’ye karşı konuşlandırılmış durumda. Bu silahların bir kısmı Azerbaycan’da, Rusya’ya karşı.
Libya tezkeresinin uzatıldığı gün Ankara’da Libya Genelkurmayının uçağının vurulması, Faili Meçhul İHA’ların Çankırı’ya, İzmit’e, Balıkesir’e ulaşmış olmasından daha öte bir anlamı var. Karadeniz’de 4 gemimiz vurulmuş, biz “Terörsüz Türkiye” muhabbeti, Gazze’de ateş kes ve Filistin halkının geleceği ile ilgili ABD’nin başkanlığında, Kushner/Dahlan senaryosunu konuşuyoruz aylardır. Kahire’de, Katar’da, ABD’de, Paris’te.
31.3.-11.4 2025’te Andravida Hava Üssü'nde gerçekleştirilen, İsrail ve Yunanistan'ın merkezinde yer aldığı "Iniochos 2025” çok uluslu Yunan Hava Kuvvetleri tarafından düzenlenen ortak askeri tatbikata aralarında Katar ve BAE’nin yer aldığı toplam 12 ülke aktif olarak katıldı. Bu ülkeler şunlar: Yunanistan hava, kara, deniz gücü ile harekatın merkezinde yer alırken, ABD (F-16, KC-46 ve KC-135 tanker uçakları), Fransa (Mirage 2000), Hindistan (Su-30), İsrail (G-550), İtalya (Tornado), Karadağ (Bell 412 helikopteri), Polonya (F-16), KATAR (F-15) Bu katılım, İsrail ile Katar'ın bilinen ilk ortak hava tatbikatı olarak dikkat çekmiştir, Slovenya (PC-9), İspanya (F/A-18 Hornet), BAE (Mirage 2000-9). Gözlemci olarak katılan “dost ülkeler” (!?) ise BAHREYN, Kıbrıs ve Slovakya oldu. (Azerbaycan niye katılmadı ise) ... Bu tatbikat, modern hava operasyonlarının tüm spektrumunu kapsayan çeşitliliğe sahipti. Ayrıca 2025 başında İsrail ve Yunanistan arasında ikili hava yakıt ikmali tatbikatları da yapılmıştır. Aynı yıl içinde Kıbrıs, ABD, Fransa, İtalya’nın da katılımı ile. “Noble Dina deniz tatbikatı” yapıldı.
Kissinger, daha önceki bir mülakatında, yapay zekânın “nükleer silahların ortaya çıkışı kadar önemli ama ondan daha az öngörülebilir” olabileceğini söylüyordu. Eric Schmidt’de yazdığı “Genesis” (Yaratılış, Doğuş, Başlangıç, Oluşum / Köken / Menşe anlamlarına gelir. Genesis,” Eski Ahit/Tevrat” taki "Yaratılış Kitabı" veya "Tekvin" bölünün adıdır) isimli makalesinde aslında “Palantir” isimli yapay zekânın bütün savaş ve istihbarat kavram ve kurumlarının yeniden yazılması son ucunu doğuracağını ileri sürüyordu. Yeni savaş, toprak işgalini değil, beyin, kalp, mide ve damarların işgalini öngörüyor. “Beyin kontrolü gerçekleştikten sonra zaten bir düşman da kalmıyor. Belki de biz şu an ilan edilmemiş bir savaşın içindeyiz. Gelecekte güvenlik sistemleri, siber ordular, Avatarlar, Humanoidler ve Klonidler üzerinden tanımlanacak. Bugün Chemtrail ile tepemizden püskürtülen kimyasallar, “bir kimyasal silah saldırısı” anlamına gelmez mi? Damarlarımıza zerkedilen mRNA’lar bir biyolojik savaş ajanı değil mi idi. Geni ile oynanmış tarımsal ve hayvansal gıdalar, gıda kimyasalları ve endüstriyel gıdalar. Bize ilaç diye verilen haplar, kozmetikler birer kimyasal savaş ajanı olamaz mı? Evet cep telefonları, 5G, akıllı evler, şehirler, işletmeler, otomobiller hepsi birer siber savaş ajanı olamaz mı?
Büyük kuşatma bütün hızı ile devam ediyor. Hem de ülkeler bunu kendi bütçelerinden ödedikleri paralarla ve davul çala çala yapıyor. Fransa'nın dış istihbarat servisi “Directorate General for External Security” (DGSE)'nin başkanı Nicolas Lerner diyor ki “Cebinizdeki telefon bir casustur, Konuşmalarınızın gizliliğinin garantisi yok. Hatta uçtan uca şifrelenmiş uygulamalarda da siz göndermeden / şifrelenmeden önce yazdıklarınızı ele geçiren yazılımlar vardır. Ticari veya devletlerin kullandığı yazılımlar bunlar. Söylediğim / yazdığım her şeyin ele geçirilebileceğinin bilincinde olmalısınız” O sohbet odaları Whatsapp grupları hepsi istihbarat sağım merkezleridir.
Bugün gelinen noktada Çin, Rusya ve Endonezya'nın, “Foxconn” tarafından üretilen Apple cihazlarında kaldırılamayan İsrail casus yazılımı bulunduğunu doğrulamasının ardından bir takım. Ülkeler iPhone’ları sınırlandırmaya hatta yasak getirmeye çalışıyor. Ama birçok ülke hala 5G’lerin insan hayatı ve ülke güvenliği için nasıl büyük tehdit olduğunun hala farkında değil sanki.
Buyurun, bu da Çin’den bir haber: Çin, milyonlarca biyometrik yüz tanıma kamerasını denetleyen “City Brain kamu gözetim sistemi”ni kuruyor. Uydular, dronlar ve sabit kameralardan oluşan bir kombinasyon, günde milyonlarca görüntü topluyor. Ayrıca, vatandaşların otobüs, metro ve kredi kartları da gerçek zamanlı olarak izleniyor. Bu sistem daha sonra diğer ülkelere pazarlanacak.
Bu arada Edward Snowden şok edici bir uyarıda bulunuyor: Veri madenciliği algoritmaları, sosyal mühendislik için sessizce dijital bir plan oluşturuyor. Bu, Çin tarzı bir sosyal kredi sistemini Batı'ya getirmenin temellerini oluşturuyor. Çin, insanları kontrol etmek için veri madenciliği yapacak 1.000 Veri Merkezi inşa etmeyi planlıyor
Çünkü Google, Amazon, Apple gibi Amerikan teknoloji şirketleri hala dünyadaki İnternet'in büyük bir kısmını kontrol ediyor... bu nedenle Çin'in kendi iç pazarı için yalnızca 1.000 Veri Merkezine ihtiyacı var.
Bir başka haber de lityum pilli otomobiller, güneş enerji panelleri, hackerler tarafından ele geçirilip patlatılabiliyormuş. Ve bu yangınlar öyle kolay kolay söndürülemiyor ve patlamalar da yıkıcı olabiliyor. Aynı risk cep telefonları için de geçerli. Cep telefonları bir istihbarat aparatı da olabilir, bir suikast silahına da dönüştürülebilir.
Yapay Zekâ Mühendisi Mike Adams, Yapay Zekâ teknolojisinin halkın Bildiğinden çok daha gelişmiş olduğu konusunda uyarıyor. Yapay Zekâ yalnızca milyarlarca insanın işini elinden almakla kalmayacak, aynı zamanda, Global Resetçiler kontrolü ele geçirdiklerinde gezegenin altyapısını/insan taşıma kapasitesini yok ederek milyarlarca insanı da öldürebilecek. Mike Adams, yapay zeka konusunda uzmanlaşan ve varsayılan ayarları kullanmayı reddeden yapay zeka kullanıcılarının bu kirli oyunun tehditlerinden kendilerini koruyabileceklerini, ancak birçok kişi için bu tehlikenin açık ve yakın bir tehdit oluşturduğunu söylüyor.
Korkarım bu anlamda 2026, 2025’i aratacak. TeoPolitik endişelerin daha da artacağı bir yıla giriyoruz. Bio Hackerleri daha duyacağız. Artık iş, hormonlu gıdalar boyutunu aştı. “Biyolojik savaş”tan söz ediyoruz bugün, Biyopolitik bir kaos’ tan söz ediliyor. Genetiği ile oynanmış canlılar yarın bir salgına dönüştürülebilir ya da canavar canlılar üretilebilir. Hatta Ruhsuz insan üretimi için kuluçka makinaları üretimi planlıyorlar. Genetik mühendisliği kadar toplum mühendisliği de başımızın belası bu süreçte. Sağlık, Aile Çevre ve Gıda üzerinde oynanan oyunlara dikkat.
Gelecek günler, bu gidişle geçen günleri aratacak gibi gözüküyor. Teknoloji tabanlı post modern tıp ile aslında biyolojik insanın yerine genetik manipülasyon ve klonlama yöntemi ile Trans Hümanizm projesinin bir parçası olan “Nesneler arası iletişim”in NESNE’ si olan, insan, ahlak, gelenekten ve biyolojik cinsiyetten bağımsız, BİREY olarak tanımlanan, tanrı olmaya aday yeni bir insan “yaratmak” (!?)tan söz ediyor Global Resetçiler. Gıda, sağlık, kozmetik bundan sonra bu temelde şekillendirilemeye çalışılıyor. Bu tartışmalar, yapay zekâ, iklim, karbon ayak izi, aile, gıda, sağlık, kıtlık-kuraklık, su üzerinden kendisini daha çok hissettirecek gibi gözüküyor. Yeni bir karbon tüketimini esas alan bir Kripto Para üzerinden bütün dünya ve insan hayatı kontrol edilmek isteniyor.
Selam ve dua ile.