Mavi Marmara gemisi yolcuları arasında yer alan Avukat Gülden Sönmez, kişisel Twitter hesabından, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Sönmez, "İsrailli katillerin (saldırının başkomutanı olup, şu anki İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Ashkenazi dahil) yargılandığı, MAVİ MARMARA CEZA DAVASI ile ilgili sorulan sorulara karşı toplu bilgilendirme/cevaptır" şeklindeki bir başlıkla, Mavi Marmara davasının düşürülme sürecini ve Türkiye'nin tutumunu ele aldı.

Sönmez'in açıklamaları şu şekilde:

1. Hukuki süreç, ulusal ve uluslararası mahkemelerde güçlü bir şekilde devam ederken, Türkiye’deki Ceza mahkemesinde İnterpol vasıtasıyla yakalama kararı çıkmışken Türkiye ve İsrail 28.06.2016 tarihinde bir anlaşma yapmıştır.

2. Bu anlaşma evrensel hukuk kurallarına aykırıdır ve mağdurlar ve şehit aileleri açıkça anlaşmaya karşı çıkmıştır. İsrail anlaşmayla tüm sorumluluklarından ve hatta olası soruşturma/davalardan (Türkiye ve dışında) muafiyet elde edecek şekilde, hukuka aykırı bir sonuç elde etmiştir

3. Hatırlanacağı üzere, bu anlaşmaya binaen İstanbul 7. Ağrır Ceza Mahkemesinde görülen Mavi Marmara Ceza Davası tüm itirazlara rağmen 09.12.2016 tarihinde düşürülmüştür. Bu karar mağdurlara ve avukatlara tebliğ edilmiş, tebliğ yapılan mağdur vekilleri istinaf yoluna başvurmuşlardır.

4. Fakat dosyadaki diğer mağdur ve vekilleri bakımından tebligat süreci tamamlanmadan dosya, sürpriz bir şekilde, 26 Eylül 2019 tarihinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir. Halen “İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesinde istinaf incelemesi devam etmektedir.

5. İsrail'in bu davanın geri dönülmez bir şekilde tüm itiraz süreçleri ile tamamen kapatılması için yoğun gayreti bizlerce malumdur. Bu lobinin etkisi ve temsili ile bu dosyanın tamamen kapatılması arzusu ile çaba gösteren siyasi ve bürokratlar olduğu da sanırım herkesin malumudur.

6. Gazze ablukası ve katliamların sorumluları, Mavi Marmara'da kan döken suçlular hesap vermeli, mağdurların hukuki mücadeleleri yargının adil kararı ile son bulmalıdır. Mavi Marmara Ceza davası, İstinaf sürecinden bozularak gelmeli ve bu ceza davasında yargılama devam etmelidir.

7. Şaşırtıcı olmadığı gibi, İsrail, Türkiye ile yapmış olduğu anlaşmadaki yükümlülüklerinin hiçbirini yerine getirmemiştir. İsrail, Gazze ablukasını ölümcül şekilde uygulamaya ve Filistin işgaline devam etmekte, sokak ortasında kadın ve çocukları acımasızca infaz etmektedir.

8. Sözleşmeyle belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ve elbette zaten hukuka aykırı olduğu için Türkiye-İsrail anlaşması derhal Türkiye tarafından feshedilmeli, TBMM bu anlaşmanın iptali için gerekeni yapmalıdır. Anlaşmayla affedilen KATİLLER GÜNLERDİR ÇOCUK ÖLDÜRÜYOR.

9. Uluslararası hukuka ve Anayasaya aykırı, kişiye veya olaya özel af çıkarılamayacağı ilkesini göz ardı eden, TCK ve CMK'ya aykırı olarak yargılama yetkisinden başka bir devlet lehine vazgeçildiği, hukuk dışı kararın İSTİNAF MAHKEMESİNCE bozularak iadesine karar verilmelidir.

10. İstinaf Mahkemesinin bu kararı vermesi halinde İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi yargılamaya kaldığı yerden devam edecek, sanıklar hakkında yeniden gıyabi tutuklama kararları verecektir. Buna istinaden tutuklama kararları İnterpol’e gönderilecek ve infazı beklenecektir.

11. Bu durumda İsrailli çok sayıda siyasi ve asker yine Tel Aviv'den çıkamaz hale gelecektir. Bir taraftan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde soruşturma kıskacındayken bu durum İsrail için çok ciddi sonuçlar doğuracaktır.

12. Çok sayıda mesajla bize ulaşanlara son sözümüz “Mavi Marmara Davası Filistin Davasının bir parçasıdır. Yargılama sadece şehitler ve mağdurlar için değil Filistin için devam etmelidir. Karar mercileri, bağımsızca vicdan ve hukuka uygun karar verseler yeterlidir."

İslamianaliz