İstanbul'da Kudüs Günü Etkinliği-FOTO

İstanbul'da Kudüs Günü Etkinliği-FOTO

Kudüs Günü Platformu, Dünya Kudüs Günü münasebetiyle İstanbul’da yürüyüş düzenledi...

Kudüs Günü Platformu, Dünya Kudüs Günü münasebetiyle İstanbul’da yürüyüş düzenledi.

Cuma namazının ardından sloganlar eşliğinde Fatih Camii’nde başlayan yürüyüş Saraçhane Parkı’nda son buldu.

Yürüyüşün ardından Uluslararası Filistin’e Geri Dönüş Platformu Genel Sekreteri Yusuf Abbasyaptığı konuşmada, hiçbir Müslümanın Mescid-i Aksa esaret altındayken izzet ve şeref içerisinde yaşayamayacağını söyledi.

Abbas, Filistin davası etrafında birleşen Müslümanların bu derece bir kalabalığı başka hiçbir mesele için oluşturmayacağını vurgulayarak, “Kudüs bize birliği, saflarımızın birleştirilmesini hatırlatıyor” dedi.

Yusuf Abbas’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

“Yüce ve mübarek olan bu günde bir araya gelen bizler, bugünün yüceliğinin, bugünün Kudüs günü olmasından ve bu ayın Ramazan ayı olmasından kaynaklandığının bilincinde olmalıyız. Bugün İslam Ümmetinin en önemli davası olan Filistin davası münasebetiyle bir araya geldik. Bugün, Allah’ın kitabında etrafını mübarek kıldığını söylediği Mescid-i Aksa için bir araya geldik. Böyle kutsal bir günde bir araya gelerek çok önemli ve çok kutsal bir görevi icra etmiş oluyoruz. Filistin’i, Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı hiçbir Müslüman’ın zihninden ve yüreğinden söküp alamazsınız. Hiçbir Müslüman, ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa Siyonist düşman tarafından işgal altındayken izzet ve şeref içerisinde yaşadığını söyleyemez. Biz Mescid-i Aksa için yola çıktığımızda yüreğimizin derinlerindeki bir dava için yola çıkmış oluyoruz. Bugün Filistin’de nasıl zafer kazanacağımızı konuşalım. Dünyanın her yerinde Müslümanların Filistin davası etrafında bir araya geldiğini gördüğümüzde, biz bu kalabalıkların başka hiçbir dava için bir araya gelmeyeceğini de biliyoruz.

Allah Kur’an’da zafer için iki şart koşmuştur. Biz bu iki şartı gerçekleştiremediğimiz için zafer gerçekleşmemektedir. Birinci şart, düşmanlarımıza karşı silah ve mühimmat hazırlığı içinde olmaktır ki böylelikle düşmanların kalbine korku salalım. Allah bize düşmanın imkânlarından daha az imkânlara sahip olsanız bile hazırlık yapmaya devam edin diyor. Filistin’de Hamas, İslami Cihad ve Lübnan’da Hizbullah Siyonist düşmana karşı hazırlık içerisinde olduğu için zafer elde ediyor. Bu direniş grupları İsrail’in sahip olduğu büyük imkânlara karşı sabırla, izzetle direndiği ve zillet bizden uzaktır diye haykırdığı için zafere ulaşmıştır.

Zaferin ikinci şartı ise Müslümanların arasındaki didişmenin son bulmasıdır. Allah birbirinizle ayrışacak şekilde tartışmayın demektedir. Maalesef şu an dünya Müslümanları birbiriyle didiştiği için bu zafer gerçekleşmiyor. Kudüs bize birliği, saflarımızın birleşmesini hatırlatıyor. Bugün maalesef bir takım yerlerde, Müslüman grupların ‘Falanca Müslüman grup İsrail’den daha tehlikelidir’ dediğine şahit oluyoruz. Bu çok tehlikeli bir ifadedir. Allah bize insanların azılı düşmanının Yahudiler olduğunu söylemektedir.”

Filistin’e Geri Dönüş Platformu Genel Sekreteri Yusuf Abbas’ın konuşmasının ardından, Fırkat’ul İsra grubu ve Grup İslami Direniş ezgi ve marşlarıyla sahnedeki yerini aldı.

Marşların ardından Kudüs Günü Platformu adına basın açıklamasını okuyan Emre Karaca, 48 yıldır Kudüs’ün Siyonistlerin işgali altında olduğunu hatırlatarak, Kudüs’ün esaretinin ümmetin esareti olduğuna işaret etti. Bunun yanı sıra açıklamada Kudüs’ün özgür olduğu gün İslam ümmetinin de özgür olacağı ifade edildi.

Açıklamanın devamında Mısır’dan, Suriye’ye, Bahreyn’den Yemen’e İslam dünyasının yangın yerine döndüğünün altı çizilerek, “Küresel güçler, bölgedeki müttefikleriyle beraber İslam dünyasını hedef tahtasına oturtmuştur. Küresel emperyalizme karşı küresel intifada sloganları her bir yandan yükselmedikçe Kudüs özgürleşemez” ifadelerine yer verildi.

Açıklamanın sonunda İsrail’in güvenliğini sağlayan NATO kürecik radar sisteminin, İzmir NATO karargâhının yerinde kaldığı sürece Kudüs’ün özgürlüğünün bir hayalden öteye gidemeyeceğinin altı çizildi

Program esnasında “Siyonist İsrail Filistin’den defol!”, “Yaşasın Filistin direnişimiz”, “İstanbul’dan Kudüs’e direnişe bin selam”, “Mescid-i Aksa onurumuzdur”, “Aksa’ya uzanan eller kırılsın”, “Kanımız canımız feda olsun Aksa’ya”, “Siyonist elçilik kapatılsın”, “ABD üsleri kapatılsın”, “Müslüman uyuma Kudüs’e sahip çık” sloganları atıldı ve tekbirler getirildi.

Açıklamanın tam metni şu şekilde:

Kudüs’ün Esareti Ümmetin Esareti, Kudüs’ün Özgürlüğü Ümmetin Özgürlüğüdür!

Kötülüğe, işgale, zulme karşı adalet ve özgürlük arayışıyla çarpan kalplerimize inşirah ve umut olarak gelen yeni bir Kudüs Günüyle yine birlikteyiz!

İfsada, şirke, zulme, sömürüye karşı isyanın safında; Kudüs’ün, Mescid- Aksa’nın yanında duran sûretlerimizle yeni bir Kudüs Gününde daha Rabbimize doğru saf dizildik!  

Ey Kudüs yârenleri, Ey Aksa’nın özgürlük için çırpınan güvercinleri,

Göz aydınlığımız, geçmişimiz, geleceğimiz, onur ve haysiyetimiz olan Kudüs, kırk sekiz yıldır esir! Kırk sekiz yıldır Kudüs, emperyalistlerin, Siyonistlerin işgali altında. Tam kırk sekiz yıldır Mescid-i Aksa mahzun, Filistin muhacir…

Bizler biliyoruz ki Kudüs’ün kırk sekiz yıllık esareti ümmetin esaretidir, Kudüs’ün özgürlüğü de elbette ki ümmetin özgürlüğü olacaktır.

Kudüs’ün yarım asra yaklaşan esareti ümmetin içinde bulunduğu acı tabloyu çok açık bir şekilde resmediyor.

Bugün, Kudüs’ün esaretine yeni Kudüsler ekleniyor.

İslam ümmeti bir ateş, işgal, ölüm ve fitne sarmalında; bütün bir Ortadoğu ve İslam dünyası Suriye’den Yemen’e, Libya’dan Afganistan’a, Filistin’den Rojava’ya, Bahreyn’den Mısır’a, Doğu Türkistan’dan Arakan’a kadar bütün ülkeleriyle birlikte savaş ve katliamın, karmaşa ve kaosun cehennemi olmuş durumda!

Küresel kapitalizmin şeytani güçleri doğrudan ya da işbirlikçileri aracılığıyla ülkelerimizi, bütün mazlum ve mustazaf halkları hedefe oturtmuşken Kudüs Günü için meydanlara inen bizleri büyük sorumluluklar bekliyor.

Emperyalist ve Siyonist saldırganlıklara karşı yılmadan karşı koyan İslami direniş hareketlerini desteklemenin yanında kendi yaşadığımız coğrafyalarda yeni direniş cepheleri açmamız gerekiyor.

Biz şu gerçeğin farkındayız ki küresel emperyalizme karşı Küresel İntifada çığlığı her bir yandan yükselmedikçe Kudüs asla özgürleşemeyecektir!

Şunu da biliyoruz ki, Anadolu’nun bağrına saplanmış NATO ve ABD üsleri sökülüp atılmadıkça Küresel İntifada çağrısı maalesef karşılığını bulamayacaktır.

İsrail’in güvenliği için çalışan NATO Kürecik Radarı, İzmir NATO karargâhı yerlerinde kaldığı sürece özgür Kudüs özlemi bir hayal olmaktan öte gidemeyecektir.

Ortadoğu’daki fitneyi planlayıp körüklemeye devam eden İncirlik ABD üssü yerinde kaldığı müddetçe kendi Kudüslerini özgürleştirememiş Anadolu halkı, bütün mahcubiyetiyle yaşamaya devam edecektir.

Müslümanlar, bütün imkân ve araçlarıyla coğrafyalarımıza saldıran, ümmetin her bir zenginliğini talan edip yağmalayan küresel kapitalizmle hesaplaşmadıkça Kudüs’ün yetimliği, esareti sürecektir!

Ey Kudüs sevdalıları, ey kalbi Kudüs’ün özgürlük meşalesinin aleviyle tutuşan dostlar,

Kendi direniş hatlarımızı, kendi direniş cephemizi bir an önce kurmak, sahte söylem ve vaatlere aldanmadan yeni, devrimci bir çıkış yapmak özgür Kudüs’e giden tek yoldur.

Türkiye ile İsrail arasında yıllık 6 milyar dolara ulaşan ticaret hacmi utancımız ve parçalamamız gereken bir zincir olarak orada duruyor.

Bu ticari ilişkiler apaçık bir şekilde ve gözümüze sokula sokula yapılırken, bütün bunlar yetmezmiş gibi ilişkileri düzeltmek için orada burada Siyonistlerle gizli kapaklı görüşmeler yapan şaşkınlar görüyoruz!

Kimse Kudüs’ün özgürlüğünü, Gazze’yi diline dolayarak siyasi rant devşirmeye kalkmasın! Bugün kapalı kapılar ardında İsrail’le ilişkileri normalleştirme görüşmeleri yapanlar gaflet içinde olduklarını bilmelidirler!

Ey Kudüs’ün ve bütün Kudüslerimizin özgürleşmesi için yüreğini ortaya koyan kardeşlerimiz,

Anadolu’dan, İstanbul’dan Kudüs’e doğru çokça Kudüsümüz olduğunun bilincindeyiz.

NATO gibi terör şebekelerine üye edilen, İsrail’e hizmete koşullanan ülkemizin esaret zincirlerini kırmak boynumuzun borcudur!

Bu esaret zincirlerinin bütün halkalarını teker teker parçalamak için bir araya geldik, bu kutlu yürüyüşün bir neferi olmak en büyük kıvanç sebebimizdir!

Kan ve gözyaşı deryasına çevrilen ülkelerimizi özgürleştirmek, sokak ve mahallelerimizi dolduran mülteci kardeşlerimizin yüreklerini ferahlatmak ve Büyük Şeytan Amerika’yla işbirlikçilerinin kalplerine korku salmak için yola çıktık!

Muhammed Ordusunun neferleri olarak geri döndük ve Kudüs yolunda ilerlemeye ahd ettik!

Büyük yürüyüşümüz İslam Ümmetine ve bütün mazlum ve mustazaf halklara kutlu olsun!

Kudüs’ün özgür ve aydınlık şafağı yeni bir barış iklimini insanlığın üzerine serpen bir bahar meltemi olsun!

Ey Aksâ’nın, Kudüs’ün ve mustazafların Rabbi,

Bizleri burada bir araya getirdiğin gibi bütün ümmetle birlikte Mescid-i Aksâ’nın kubbesi altında Özgür Kudüs’te de bir araya getir!

Emperyalistleri, Siyonistleri kahhar sıfatınla kahreyle, İslami direnişimize, Filistin’in özgürlüğü için taş atan bütün yüreklere güç ver!

Ülkemizdeki NATO ve ABD üslerini söküp atmamız, küresel kapitalist zalimleri defetmemiz, işbirlikçilik ve ihanete karşı kendi mücadele hattımızı inşa etmemiz için bize kararlılık ve kuvvet ver!

Ümmeti ve bütün insanlığı zalimlerin, emperyalistlerin, Siyonistlerin şerrinden muhafaza eyle!

Yaşasın özgür Kudüs!

Kahrolsun İsrail!

Kahrolsun ABD!

Yaşasın Ümmet Dayanışması!

KUDÜS GÜNÜ PLATFORMU

 

 

islamianaliz