Filistin Yüksek Başkanlık Kilise İşleri Komisyonu, İsrail'in Hristiyan varlığını yok ettiğini ve Gazze'deki kiliselere saldırmaya devam ettiğini açıkladı.Komisyon, Başbakan Benjamin Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda İsrail'i "Ortadoğu'daki Hristiyanları koruyan tek ülke" olarak tanımladığı konuşmasına yanıt olarak, 2002'de Batı Şeria'nın işgali sırasında bir İsrail tankısının Beytüllahim'deki Doğuş Kilisesi önündeki fotoğrafının eşlik ettiği bir bildiri yayınladı.
Komisyon, İsrail'in sömürgeci politikalarının -etnik temizlik, apartheid ve soykırım- Filistin'deki Hristiyan varlığını yok ettiğini teyit etti.

Hristiyan Varlığında Ciddi Gerileme

Filistinli Hristiyanların 1948 Nakba'sı öncesinde tarihi Filistin nüfusunun yaklaşık %12.5'ini oluşturduğunu, bugün ise bu oranın %1.2'yi, 1967'de işgal edilen Filistin topraklarında ise sadece %1'i geçmediğini belirtti.

Açıklamada, Nakba sırasında 90.000 Filistinli Hristiyanın yerinden edildiği ve yaklaşık 30 kilisenin kapanmaya zorlandığı ifade edildi. Ayrıca, Siyonist çetelerin Kudüs'teki Semiramis Oteli'nde 25 kişinin öldürülmesi ve 1948'de Nasıra yakınlarındaki Elabun köyünde 12 kişinin infaz edilmesi de dahil olmak üzere Hristiyan sivillere yönelik katliamlar işlediği kaydedildi.

Komisyon, Yukarı Celile'deki Hristiyan köyleri İkrit ve Birim'i de hatırlatarak, halkın lehlerine alınan mahkeme kararlarına rağmen köylerine dönmelerinin engellendiğini ve işgal güçlerinin 1953'te herhangi bir dönüş girişimini engellemek için evleri patlattığını, kilise ve mezarlıkların ise zorunlu göçün tanığı olarak kaldığını vurguladı.

Gazze'deki Kiliselerin Hedef Alınması
Komisyonun bildirisine göre, İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden saldırısı aralarında Aziz Porphyrius Kilisesi ve Kutsal Aile Kilisesi'nin yanı sıra Vaftizci Hastanesi ve Ortodoks Kültür ve Sosyal Merkezi'nin de bulunduğu kilise ve Hristiyan kurumlarını hedef aldı.

Savaşın başlangıcından bu yana 44 Hristiyanın doğrudan bombardıman veya ağır insani koşullar nedeniyle hayatını kaybettiği doğrulandı.

Komisyon, Batı Şeria'daki Hristiyan Taybe köyünün de yerleşimci çeteleri tarafından defalarca saldırıya uğradığına dikkat çekti. Ayrıca, statüko politikasını ihlal ederek, Kudüs Ortodoks Patrikhanesi'nin hesaplarına dondurulduğu, kiliselere ağır vergiler getirildiği ve Ermeni Kilisesi'nin mülklerine el konulduğu belirtildi.

Günlük Saldırılar ve İsa'nın Şehri Beytüllahim'in Kuşatması
Komisyon, Hristiyanların tükürme, fiziksel saldırılar, kilise ve mezarlıkların tahribi, check-point'ler ve ayrım duvarı nedeniyle seyahat kısıtlamaları ve Paskalya kutlamaları da dahil olmak üzere dini ayinlerini yerine getirmelerinin engellenmesi gibi günlük tacizlerle karşı karşıya kaldığını açıkladı.

İsa'nın doğum yeri Beytüllahim'in bugün 150'den fazla check-point, yerleşim ve duvarla kuşatıldığını ve yüzölçümünün 37 kilometrekareden 7.3 kilometrekareye düştüğünü teyit etti.

Yerleşim Planı "E1" Uyarısı
Komisyon, İsrail'in "E1" olarak bilinen sömürgeci planının, Kudüs'ü Filistin çevresinden daha da izole ettiğini ve Beytüllahim'in baskı altına alınmasını artırdığı konusunda uyardı.

İsrail'in Kutsal Topraklardaki Hristiyan varlığını yok eden taraf olduğunu vurgulayarak, "Netanyahu'nun yalanları ne tarihi ne de işgal altındaki Filistinlilerin gerçekliğini silebilecek" ifadesini kullandı.

Komisyon ayrıca uluslararası toplumu işgalci rejimi uluslararası hukuka göre sorumlu tutmaya, dünya kiliselerini İsa'nın topraklarındaki kardeşlerini savunmak için seslerini yükseltmeye ve Birleşmiş Milletleri Filistin'de ibadet özgürlüğünü ve Hristiyan varlığını korumaya çağırdı.