Merkel, bugün Federal Meclis'te yaptığı konuşmada, Alman hükümetinin, diğer Avrupa ülkeleri ve ABD, Çin, Rusya ile birlikte İran'a bir teklif sunduğunu, ancak Tahran yönetiminin cevabının tatmin edici olmadığını belirterek, ''İran'la müzakere kapısını kapatmayacağız, ancak İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun kurallarını ihlal etmesine de seyirci kalamayız'' dedi.

İran'ın kuralları sık sık ihlal ettiğini ifade eden Merkel, askeri seçeneğin iyi bir seçenek olmadığını, ancak uluslararası camianın İran'a karşı kararlılık sergilemesi gerektiğini kaydetti.

Merkel, Lübnan'daki duruma da değinerek, tarihi geçmişlerinden dolayı Alman askerlerinin Lübnan-İsrail sınırında görev yapamayacaklarını, ancak İsrail'in mevcudiyet hakkı söz konusu olduğunda da kayıtsız kalamayacaklarını ifade etti.

Bölgedeki insani ve siyasi sürece katılırken, askeri konularda da ''başkaları görev yapsın'' diyemeyeceklerini ifade eden Merkel, bu nedenle kendilerinden talep edildiği takdirde denizden yapılacak olası silah kaçakçılığı olaylarını önleyebileceklerini söyledi.

Merkel, Ortadoğu'daki siyasi süreci yeniden canlandırmak için de her türlü çabayı harcayacaklarını kaydetti.

Kosova ve Bosna-Hersek'te de insaniyet adına müdahale ettiklerini anlatan Merkel, ABD'deki 11 Eylül saldırılarından sonra yoğun tartışmaların ardından Afganistan'da da sorumluluk üstlenme kararı aldıklarını belirtti.

Afganistan'da her şeyin istenildiği gibi gelişmediğini de ifade eden Merkel, ancak Afganistan'dan çekilerek ortamı yeniden teröristlere bırakmanın da doğru olmayacağını sözlerine ekledi.