İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ülkesi ile Çin arasındaki 25 yıllık stratejik anlaşmanın tam olarak uygulanacağına inandığını ifade etti.

Çin Televizyonu'na verdiği röportajda Pezeşkiyan, Çin'in "bölgede etkin bir rol oynayabileceğini ve uluslararası kuruluşlarda kararlaştırılan hedefleri pratikte hayata geçirebileceğini" vurguladı.

Pezeşkiyan, İran'ın Çin izleniminin, "bugün birlik, uyum ve kararlı liderlikle, bilimsel ve hedef odaklı planlarla kalkınmaya ilerleyen bir ülke" olduğunu belirterek, Pekin'in "tek kutupluluğu aşmak ve çok kutupluluğa yönelmek için siyasi bir yol seçtiğini ve bunun takdire şayan olduğunu" sözlerine ekledi.

Ayrıca, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in ortaya attığı "küresel yönetişim" fikrine ulaşmanın "küçük, büyük, zengin ve fakir ülkeler arasında herhangi bir ayrım yapılmadan hükümetler arasında işbirliği gerektirdiğini" vurguladı.

Aynı bağlamda Pezeşkiyan, çok kutupluluğu destekleyen ülkeler birleşmezse küresel sistemde tek kutupluluğu destekleyenlerin üstün geleceği konusunda uyararak, tek kutupluluğun savunucularının "güç ve yaptırımlar yoluyla ülkeleri kendilerinin dayattığı bir çerçevede tutmaya çalıştıklarını" söyledi.

Bunun yanı sıra İran Cumhurbaşkanı, İsrail işgalinin "tüm yasaları ihlal ettiğini ve onu durduran olmadan istediğini yaptığını" belirtti.

İşgal güçlerinin ABD desteğiyle İran'a saldırdığını "biz diyalog masasında olduğumuz sırada" hatırlatarak, "Bu, onların mantıklarını güçle dayatmak istediklerini kanıtlıyor... Biz ise asla güce boyun eğmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Tahran'ın "savaşı başlatan taraf olmadığı ve olmayacağı, ancak kendisine saldırılırsa şiddetle savunacağı" yönündeki tutumunu teyit etti.

"İran diyaloğa hazır"
İran'ın nükleer konularına ilişkin olarak ise Pezeşkiyan, "İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması veya Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetim yapması ile bir sorunu olmadığını" vurguladı.

"Sorunun, Avrupa ülkeleri ve onlara bağlı lobilerin baskısı altında İran hakkında yanlış bilgiler ve hatalı raporlar yayınlanmasıyla başladığını, bunun da uluslararası alanda gerçekçi olmayan bir imaj sunan gerçek dışı kararlar veya raporların çıkmasına neden olduğunu" açıkladı.

İran'ın yaptığı tüm anlaşma ve diyaloglara bağlı kaldığını hatırlatarak, "aynı uluslararası çerçevelerde bugün de diyaloğa hazır olduğunu" belirtti.

Ayrıca İran'ın "Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın çerçevesi dışında herhangi bir faaliyette bulunmak için herhangi bir planı olmadığını" ifade ederek, Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin barışçıl olduğunu ve bu yolda ilerlemeye devam edeceğini teyit etti.

Bu bağlamda, "Uluslararası hukuka göre bilimsel faaliyetlerimize devam etme hakkımız var ve hiç kimsenin bu bilimden yararlanamazsınız demeye hakkı yok... Bu teknolojiye sahip bazı toplumların diğerlerinin elde etmesini engellemesi açık bir adaletsizlik, haksızlık ve zorbalıktır" dedi.