İbrahim Gül: Hamas, Filistin'in Kuvva-i Milliye'sidir!

İbrahim Gül: Hamas, Filistin'in Kuvva-i Milliye'sidir!

Av. İbrahim Gül, dün Bilkent Üniversitesi'nin “The Bilkent UNION” etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen, “Gazze’den Kudüs’e Filistin Meselesi ile Yüzleşmek” konulu Filistin forumunda konuştu

Dr. İbrahim Gül’ün “Din ve Tarih Işığında GEÇMİŞİN BİLGİ BİRİKİMİ VE GELECEĞİN UMUDU İLE, GAZZE, KUDÜS, FİLİSTİN, ARZ-I MEV’UD, TARİHİN SONU “GERÇEĞİ İLE YÜZLEŞMEK” konulu sunumuna AK Parti ve Saadet Partili konuşmacılar destek verirken, İYİ Partili konuşmacı HAMAS’ı terör örgütü olarak tanımladı. HADEP üyesi ise ise konuyu vicdani açıdan ele aldı.

Konuşmaya gazeteci, yazar Abdurrahman Dilipak’tan “İnsanlık hayatının başladığı ve Melheme-i Kübra / Armagedon denilen “Tarihin sonu”nu getirecek olan bir “medeniyetler arası savaş”ın gerçekleşeceği bir coğrafyadan söz ediyoruz. Yaşadığımız zamana ilişkin Teoloji ve Kehanetler, beklenen kozmik hadiseler ve mitolojileri yeni bir medeniyetin inşası için kullanmak isteyen GREAT RESETçiler ve bunlarla birlikte hareket eden, ULUSLARASI SİSTEM’in bu gün etkilerini görmekte olduğumuz CoVID süreci ve MRNA komplosunun ardından bugün şahid olmaya başladığımız, son G2O zirvesinde de ifade edilen, İKLİM konusunu ile temellendirilen yeni süreç ve TRANS HUMANİZM senaryolarının merkezinde yer alan bir ülke olarak TÜRKİYE bütün bu gelişmelerin adeta platosudur.” şeklinde bir alıntı ile başlayan Dr. Gül konuşmasında daha sonra, “Yaşanan durum, yerel ve küresel boyutu göz önüne alındığında ırkçı, radikal dinci ve faşist Siyonizm’in, ezoterik ve metafizik Saiklerle emellerine ulaşmak için planlı ve sistemli olarak yürüttüğü hegemonya mücadelesidir.'' ifadelerini kullandı.

Siyonizm öncesinde, Yahudilerin kutsal topraklara dönüşü fikrinin Hristiyanlar tarafından desteklenişi uzun bir tarihe sahiptir. Siyonizm’e destek veren ilk ünlü isimler arasında, Britanya Başbakanları David Lloyd George ve Arthur Balfour’tur. Carleton Üniversitesi'nden Charles Merkley'e göre, Hristiyan Siyonizmi 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından kayda değer ölçüde güç kazanmıştır ve başta Amerika Birleşik Devletleri'ndekiler olmak üzere, birçok dönemselci Hristiyan, bugün Siyonizme güçlü destek vermektedir. Çok çarpıcı olan, “Ahir Zaman Azizleri İsa Mesih Kilisesi'nin kurucusu Joseph Smith, yaşamının son yıllarında, "Yahudiler için İsrail diyarına dönme zamanının şimdi" olduğunu ilan etmiştir.”

GÜL: 1975’DE BM SİYONİZM’İN “IRKÇILIK” OLDUĞUNA KARAR VERDİ

Açıklamalarına devam eden Dr. Av. Gül şu ifadeleri kullandı: ''10 Kasım 1975 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Siyonizm’in bir çeşit “ırkçılık ve ırki ayrımcılık” olduğuna dair 3379 sayılı kararı kabul etti. Aslında 1960’lı ve 1970’li yıllarda Sovyetler Birliği tarafından desteklenen anti-Siyonizm ve İsrail karşıtlığı, Üçüncü Dünya ülkelerinin Filistin davasını benimsemeleri ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistinlilerin tek ve meşru temsilcisi olarak kabul edilmesiyle hız kazanmıştı. Siyonizm bu dönemde, çeşitli uluslararası toplantılarda, Güney Afrika’da uygulanan ırk ayrımcılığı politikası olan apartheid, sömürgecilik ve emperyalizm ile özdeşleştirilmişti. Nitekim Soğuk Savaş’ın sona ermesinin hemen ertesinde, 3379 sayılı bu karar, 16 Aralık 1991 tarihinde iptal edilmesi istemiyle BM Genel Kurulunda tekrar oylanmış ve bazı Müslüman ülkelerin itirazlarına rağmen, 111 evet, 25 hayır, 13 çekimser oy ile iptal edilmiştir.

Gelinen aşamada, Filistin’in özgürlük ve meşru öz savunmaya ilişkin mücadelesi 75 yıldır devam etmektedir. İsrail, açık cezaevine dönüştürdükleri Filistin topraklarında Filistinlilere uyguladığı zulüm, katliamlar on binlerce insanın vahşice öldürülmesine, sakat kalmalarına, yaşayanlarında büyük travmalar yaşamalarına sebep olmaktadır. Tüm bu yaşananlar, mazlum İsraillin, artık vahşi ve sapık bir ırkçı devlet olduğunu ortaya koymuştur. Bu durum, “kitlelerin/yığınların iktidarının” yolunu açmıştır. Geleneksel devletlerin yönetim erklerinin kitlelere yayılmasını sağlayacaktır. İsrail psikolojik savaşı kaybetmiştir. İsrail, Küresel ekonomik nizamın hegemonu olduğundan dolayı bu finans gücünü politik alana taşıyarak planlarını hayata geçirmektedir.

Eylemsellik açısından, tekrar Birleşmiş Milletler nezdinde, Siyonizmin, Irkçı, radikal dinci bir görüş olduğu bu inanç sisteminin yürütücüsü ve uygulayıcısın İsrail olduğunun

Kararlılık kararı (resolution- résolution” alınmasını sağlamak gerekir. Türk Milliyetçiliği, zorbalığa, zulme, sömürüye, kolonalizme karşıdır, insan haysiyetini ve onurunu korumayı tarihsel süreç içinde görev edinmiştir. HAMAS bir terör örgütü değil, Filistin’in KUVVA-İ MİLLİYE Teşkilatıdır.

Prof. Dr. CELİL GÖÇER: ŞİZOFREN, SİYONİST İSRAİLİN KATLİAMLARI İNSANLIK TARİHİ İÇİN KARA BİR LEKEDİR.

Toplantıda, Ak Parti, 25-26. Dönem Milletvekili, Prof. Dr. Celil Göçer, “Bir hekim olarak yaşanılan trajediyi değerlendirecek olursam, “şizofren, Siyonist İsrail Yönetiminin yaptığı zulümler ve katliamlar, insanlık tarihi için kara bir lekedir. Cumhurbaşkanımız, ve bizler mümkün olan imkanlarla Filistin halkının yanındayız. Bence de Hamas Kuvvayı milliyedir.”, İyi Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı, Naci Cinisli, Hamas bir terör örgütüdür. Hamas 7 Ekim saldırısı ile Filistin’e büyük zarar verdi” dedi.

Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili, Mesut Doğan, ''Sayın Bahçeli muhteşem tarihi okuması ile “Filistin’in güvenliği Türkiye’nin güvenliğidir”, demiştir. Kendisini takdir ve tebrik ediyoruz. Siyonizm’in yüzyıllık planı neticesinde, faşist İsrail Filistinlileri katletmektedir. Mısıra heyet olarak gittik, gözlerimizle yaşanılan katliamları ve zulümleri gördük, daha çok somut adımlar atmalıyız. Siyonizm, şeytani bir yapıdır. Hamas Hocanın dediği gibi kuvvayı milliye teşkilatıdır. / Ekimde Hamas sivil katliamı yapmamıştır. Esir almak için operasyon yaptığında İsrail derin devleti kendi halkını katletmiştir.” ifadelerini kullandı.

HADEP, Kocaeli Milletvekili, Ömer Faruk Gergeroğlu, “Çözüm vicdani olmalıdır. Silahlar, şiddet bir şeyi çözemez. Ben Filistin’in hep yanında oldum. İsrail teröristçe davranıyor.” ifadelerinde bulunmuşlardır.