Günah Hakkında Bilinmesi Gereken Her Şey (2)

Günah Hakkında Bilinmesi Gereken Her Şey (2)

Büyük Günahlar / Büyük Günahların En Büyüğü / Günahlarda Israr Etmek / Günaha Sevinmek / Kalbin Bozulmasında Günahın Rolü / Günahların Nimetin Yok Oluşundaki Rolü / Günahların Belaların İnişindeki Rolü / Karada ve Denizde Günahların Etkisi / Günahın, Güna

Kur'an:

"Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz." [1]

"Küçük günahlar dışında büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlara gelince, şüphesiz Rabbinin bağışı boldur. Sizi yerden var ederken ve siz annelerinizin karınlarında cenin halinde iken sizleri en iyi bilen O'dur. O halde kendinizi temize çıkarmayın. O, sakınanı çok iyi bilir." [2]

İmam Sadık (r.a), Allah-u Teala'nın, "Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız..." ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Büyük günahlar, aziz ve celil olan Allah'ın işleyene ateşi farz kıldığı günahlardır."[3]

İmam Sadık (ra) şöyle buyurmuştur: "Büyük günahlar yedi tanedir: Bilerek mümini katletmek, iffetli kadına iftirada bulunmak, düşmanla cihad meydanından kaçmak, hicretten sonra (beldesine) geri dönmek, zulüm üzere yetim malını yemek, apaçık delilden sonra faiz yemek ve Allah'ın hakkında ateşi farz kıldığı her şey."[4]

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve celil olan Allah'a, Resulüne ve vasilerine (onlara salat ve selam olsun) yalan isnad etmek, büyük günahlardandır."[5]

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "İffetli kadınlara iftirada bulunmak büyük günahlardandır. Zira aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmaktadır: "Onlar dünya ve ahirette lanetlendiler ve onlara büyük azap vardır."[6]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Büyük günahlar şunlardır: Allah'a şirk koşmak, anne babaya saygısızlık etmek, bir cana kıymak ve bilerek yalan yere yemin etmek."[7]

İmam Bakır (r.a), kendisine büyük günahlar sorulunca şöyle buyurmuştur: "Allah'ın hakkında ateş vadettiği her şey."[8]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Büyük günahlar dokuz tanedir. Onlardan en büyüğü ise aziz ve celil olan Allah'a şirk koşmaktır. (Diğerleri ise:) Mümin insanı öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, iffetli kadına iftirada bulunmak, cihad meydanından kaçmak, anne babaya saygısızlık etmek, Beyt'ul-Haram'ın hürmetini çiğnemek ve sihir. Her kim bu günahlardan temiz olarak Allah'la görüşürse duvarları altından olan cennette benimle birlikte olacaktır."[9]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Büyük günahlar şunlardır: Allah'a şirk koşmak, bir cana kıymak, yetim malı yemek, iffetli kadına iftirada bulunmak, cihad meydanlarından kaçmak, hicretten sonra (yurduna) geri dönmek, sihir, anne babaya saygısızlık etmek, faiz yemek, cemaatten ayrılmak ve ahdini bozmak."[10]

İmam Sadık r.a) şöyle buyurmuştur: "Bir cana kıymak büyük günahlardandır. Nitekim aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz her kim bir mümini bilerek katlederse cezası ebedi olarak cehennemde kalmaktır."[11]



Büyük Günahların En Büyüğü

İmam Ali (r.a), büyük günahların en büyüğü sorulduğunda şöyle buyurmuştur: "Allah'ın hilesinden (azap ve mühletinden) güvende olduğuna inanmak, Allah'ın yardımından ümidini kesmek ve Allah'ın rahmetinden ümitsiz kalmak."[12]



Günahlarda Israr Etmek



Kur'an:

"Onlar fena bir şey yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı anarlar, günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka bağışlayan kim vardır? Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler." [13]

İmam Bakır (r.a), Allah-u Teala'nın "ısrar etmezler" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Günahlar hususunda ısrar etmek, kulun günah işlediği zaman bağışlanma dilememesi, tövbe düşüncesine kapılmamasıdır. Günahlarda ısrar etmenin anlamı budur."[14]

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Günahlarda ısrar etmek, Allah'ın hilesinden (azabından) kendini güvende hissetmektir. Allah'ın hilesinden (azabından) sadece hüsrana uğrayan topluluk, kendini güvende hisseder."[15]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Gözün donması (ağlamaması), kalbin katılaşması, rızık talebinde şiddetli ihtirasa kapılmak ve günahlar hususunda ısrar etmek, şekavetin ve mutsuzluğun alametlerindendir."[16]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Dört şey kalbi öldürür: ... Günah üstüne günah işlemek."[17]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İstiğfar ile büyük günah ve ısrarla birlikte küçük günah olmaz."[18]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Allah nezdinde en büyük günah, günahkarın üzerinde ısrar ettiği günahtır."[19]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın kendisinden alacağı şiddetli intikamı bildiği halde günah işlemekte ısrar eden kimseye şaşarım."[20]



Günaha Sevinmek

İmam Zeyn'ul-Abidin (r.a) şöyle buyurmuştur: "Günaha sevinmekten sakın. Şüphesiz günaha sevinmek, günah işlemekten daha büyüktür."[21]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Günaha sevinmek günah işlemekten daha çirkindir."[22]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Kötülüklere sevinmekten daha büyük bir günah yoktur."[23]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Rezaletlere sevinen kimse kurtuluşa ermez."[24]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Allah'a karşı günah işlemekten lezzet alan kimseyi Allah zillete düşürür."[25]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Günahın tatlılığını azabın çetinliği bozar."[26]



Kalbin Bozulmasında Günahın Rolü

Kur'an:

"Hayır, bilakis onların kazandıkları kalplerini paslandırıp körelmiştir." [27]

İmam Sadık (r.a)şöyle buyurmuştur: "Babam (a.s) şöyle buyururlardı: "Günah kadar hiç bir şey kalbi bozmaz. Şüphesiz kalp, günah işleyip, günahta ısrar edince, sonunda günah kendisine galebe çalar ve kalbin altını üstüne getirir."[28]

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "İnsan günah işleyince kalbinde siyah bir nokta belirir. Eğer tövbe ederse o nokta silinir. Eğer yine günah işlerse o siyah nokta büyür. Sonunda tüm kalbini kaplar. Artık kurtuluş yüzünü görmez."[29]

İmam Bakır (r.a) şöyle buyurmuştur: "Her kulun kalbinde beyaz bir nokta vardır. İnsan günah işledikçe o noktada siyah bir nokta belirir. Eğer tövbe ederse o siyahlık gider. Eğer günahlara dalarsa siyah nokta büyük. Sonunda tüm beyazlığı kaplar. Beyazlığı kaplayınca, artık günahkar insan hayır ve salah yüzünü görmez. Aziz ve celil olan Allah nitekim şöyle buyurmuştur: "Hayır! bilakis onların kazandıkları kalplerini paslandırıp köreltmiştir."[30]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Gözler sadece kalp katılaştığı için kurur ve kalp de sadece günahlar sebebiyle katılaşır."[31]



Günahların Nimetin Yok Oluşundaki Rolü

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Allah bir kula nimet verince, sadece o nimetin ortadan kalkmasına kendisini müstahak kılan bir günah işlemedikçe kendisinden o nimeti almaz."[32]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Nimet ve hayatın güzelliği sadece işledikleri günahlarla ortadan kalkmıştır. Şüphesiz Allah kullarına zulmedici değildir."[33]

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz kul günah işleyince gece namazından mahrum kalır. Kötü işin insan üzerindeki etkisinin hızı, bıçağın ete girişindeki hızından daha süratlidir."[34]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Günahlardan sakının. Şüphesiz günahlar hayırları yok eder. Şüphesiz kul, günah işleyince, o günah sebebiyle öğrenmiş olduğu ilmini unutur."[35]



Günahların Belaların İnişindeki Rolü

Kur'an:

"Başınıza gelen herhangi bir musibet ellerinizle işlediklerinizden ötürüdür. O, yine de çoğunu affeder." [36]

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Günah olmadıkça (ateş veya hastalık sebebiyle) hiç bir damar atmaz, hiç bir ayak taşa çarpmaz, hiç bir baş ağrısı veya hastalık ortaya çıkmaz. Nitekim aziz ve celil olan Allah kitabında şöyle buyurmuştur: "Başınıza gelen herhangi bir musibet..." Allah'ın bağışladığı günah, Allah'ın sorguladığı günahtan daha çoktur.[37]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Günahlardan sakının. Zira günah olmadıkça hiç bir bela inmez ve hiç bir rızık azalmaz. Hatta sıyrık almak, ayağı takılıp düşmek ve musibete uğramak bile. Nitekim aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: "Başınıza gelen herhangi bir musibet...."[38]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Bazen Allah müminin cisim, mal, çocuk veya eşine bir bela indirir." İmam sonra şu ayeti okudu: "Başınıza gelen herhangi bir musibet" Üç defa ellerini birleştirerek, her defasında şöyle buyurdu: "Allah bir çok günahları affeder."[39]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Ellerinizle önceden gönderdikleriniz olmadıkça hiç bir damar atmaz ve hiç bir ayak sürçmez. Allah'ın affettiği günahlar ise daha çoktur."[40]

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz mümin günah işler ve böylece rızıktan mahrum olur."[41]

İmam Bakır (r.a) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz kul günah işler ve bu sebeple elinden rızkı alınır."[42]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Günahlardan uzaklaşın. Zira kulun rızkı, günah sebebiyle alıkonur."[43]

İmam Rıza (r.a) şöyle buyurmuştur: "Kullar önceden yapmadıkları yeni bir günaha bulaştığında Allah da onlara önceden indirmediği belayı indirir."[44]

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Günah sebebiyle ölenler, eceliyle ölenlerden daha çoktur."[45]



Karada ve Denizde Günahların Etkisi

Kur'an:

"İnsanların elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde fesâd çıkar; Allah da belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmını böylece kendilerine tattırır." [46]

İmam Bakır (r.a) şöyle buyurmuştur: "Hiç bir yıl bir öncekinden daha az yağışlı değildir. Aziz ve celil olan Allah yağmuru istediği yere yağdırır, insanlar günah işleyince, aziz ve celil olan Allah kendilerine taktir ettiği yağmuru onlardan alıkoyar."[47]



Günahın Günahı Olmayanlar Üzerindeki Etkisi

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Günah, günahı olmayan kimse için de uğursuzdur. Zira eğer günahkara muhalefet ederse belaya uğrar. Eğer onun gıybetini ederse günahkar olur. Eğer günaha razı olursa o zaman da ortak olur."[48]



Özel Etkileri Olan Günahlar

İmam Rıza (r.a) şöyle buyurmuştur: "Yöneticiler yalan söyleyince yağmur kesilir. Sultan zulmedince devlet itibarını kaybeder, zekat verilmezse hayvanlar ölür."[49]

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Nimetleri değiştiren günah zorbalık ve isyandır. Pişmanlık getiren günah cinayettir. İntikama sebep olan günah zulümdür. Perdeyi yırtan günah şarap içmektir. Rızkı alıkoyan günah zinadır. Ölümü hızlandıran günah sıla-i rahimi terk etmektir. Duaya engel olup havayı karartan günah anne babaya eziyettir."[50]

İmam Zeyn'ul-Abidin (r.a) şöyle buyurmuştur: "Duanın icabetine engel olan günahlar kötü niyetlilik, iç pisliği, kardeşlere ikiyüzlü davranmak, dostunun isteğini yerine getirmemek, vakitleri geçene kadar farz namazları ertelemek, iyilik ve sadakayla aziz ve celil olan Allah'a yakınlaşmayı terk etmek, kırıcı olmak ve çirkin sözler kullanmak."[51]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Göğün yağmurunu alıkoyan günahlar hakimlerin hüküm vermedeki zulmü, yalancı tanıklık ve tanıklığı gizlemektir."[52]



Cezayı Hızlandıran Günahlar

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Üç şeyin cezası bu dünyada görülür ve ahirete ertelenmez: Anne babaya eziyet, insanlara karşı zorbalık ve iyiliğe küfranda bulunmak (nankörlük)."[53]

İmam Bakır (r.a) şöyle buyurmuştur: "Dört kimsenin cezası çok hızlı ulaşır: Senin iyilik ettiğin ama onun sana kötülük ettiği kimsenin, senin zulmetmediğin ama onun sana zulmettiği kimsenin, sözleştiğinizde senin sözüne bağlı kaldığın ama onun vefasızlık ettiği kimsenin, senin yakın ilişkiler kurduğun ama onun ilişkileri kestiği kimsenin."[54]

İmam Bakır (r.a) şöyle buyurmuştur: "Müminlerin Emiri'nin (r.a) kitabında şöyle yer almıştır: Üç günahın sahibi cezasını bu dünyada görmedikçe ölmez: Zulüm, akrabalık bağını kesmek ve yalan yemin."[55]

İmam Ali (r.a) bir hutbesinde şöyle buyurmuştur: "Ölümü hızlandıran günahtan Allah'a sığınırım." Abdullah b. Kevva Yeşkuri kalkarak, "Ey Müminlerin Emiri! Günahlar ölümü hızlandırır mı?" diye sordu. İmam şöyle buyurdu: "Eyvahlar olsun sana! Evet, sıla-i rahimi terk etmek (ölümü) hızlandırır."[56]

İmam Ali (r.a), kendisine, "hangi günahın cezası sahibine daha çabuk ulaşır" diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "Allah'tan başka dostu olmayana zulmetmek, nimete şükretmekte kusur etmek ve zulüm niyetiyle fakire uzanmak."[57]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Cezası en çabuk ulaşan günah sana zulmetmeyene zulmetmendir."[58]



Günahların Devası

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her hastalığın bir ilacı vardır. Günahın ilacı ise istiğfardır."[59]

Ammar b. Yasir şöyle diyor: "Kufe şehrinde yürürken Müminlerin Emiri'nin (r.a) oturduğunu gördüm ki, bir grup insan etrafında toplanmış o da herkese ıslah olacağı şeyi bildiriyor. Ben şöyle arzettim: "Ey Müminlerin Emiri! Günahlar için de nezdinde bir ilaç var mıdır?" Bana şöyle buyurdu: "Evet! Otur!" Ben insanlar dağılıncaya kadar diz üstü oturdum. Sonra İmam bana bakarak şöyle buyurdu: "Sana söylediğim ilaçları al." Ben, "Buyrun ey Müminlerin Emiri!" dedim. O şöyle buyurdu: "Fakirlik yaprağı, sabır kökü, gizleme helilesi[60] (bitkisi), hoşnutluk belası, fikri çimen mantarı ve hüzünler sukmunyasını[61] göz yaşıyla karıştır, endişe kazanında kaynat korku ateşinin üzerine koy. Sonra uykusuzluk süzgeçinden geçir ve yandığın bir halde iç. Ey hasta adam! Hastalığının devası işte budur."[62]



Allah'ın Günahkarın Günahını Örtmesi

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Allah Tebarek ve Teala mümin kulu için kırk kalkan takdir etmiştir. Bir günah işledikçe bir kalkanı kenara çekilir. Mümin kardeşinde bir ayıp görüp onu kınayınca diğer kalkanlar kenara çekilir ve korumasız kalır. Böylece göklerde meleklerin dilinde ve yeryüzünde insanların dilinde rüsva olur."[63]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Her kulun kırk büyük günah işleyinceye kadar kırk kalkanı vardır. Kırk büyük günah işleyince o kalkanlar başından kenara çekilir."[64]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Mümin yetmiş iki perdenin arkasındadır. Bir günah işleyince bir perde yırtılır. Eğer tövbe ederse Allah o perdeyi yedi perdeyle birlikte kendisine geri çevirir."[65]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Bu yüce ve güçlü olan Allah ne de kerimdir! Zayıflıktan boyun eğdiğin halde seni Allah'a isyana cüret ettiren nedir! Oysa sen, Al­lah'ın perdesinin altında kalıyor, lütfünün genişli­ğinde yeryüzünde gezip-tozuyorsun ve O, seni lütfünden mah­rum bırakmadı, üzerindeki mağfiret perdesini de yırtıp atmadı. Aksine senin için yarattığı nimeti, sen­den alıkoyduğu kötülüğü veya sendn çevirdiği belayı farkettiğinde, O'nun sana olan lütfünü göreceksin! Bir de Allah'a itaat etmiş olsay­dın ne olacağını düşün!"[66]



Günahların Keffareleri


1-Dünyevi Ceza

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Allah bir kulun hayrını dileyince onu bu dünyada cezalandırır. Bir kulun kötülüğünü dileyince günahlarını kıyamet günü cezalandırmak için (cezasız) tutar."[67]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Mümin bir günah işleyince günahlar sebebiyle fakirliğe düçar olur. Eğer o günahı temizlemezse hastalığa mübtela olur. Eğer o da günahlarını temizlemezse hakim gücün takip korkusuna düçar olur. Eğer o da günahlarını temizlemezse ölüm anında çok zor can verir. Sonunda kendisiyle sorgulanacağı bir günahı olmaksızın Allah ile görüşür ve cennete götürülmesi emredilir."[68]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Şialarımızın (Taraftarlarımızdan)biri bizim nehyettiğimiz bir işi yapınca ölmeden önce malına, çocuğuna veya kendisine bir bela iner ve bu sebeple günahları temizlenir, aziz ve celil olan Allah'ı günahsız bir halde karşılar. Eğer günahlarından bir şey kalmışsa ölüm anında çok zor can verir."[69]

Resulullah (s.a.a) Cebrail'den ve Cebrail de Allah'tan şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Ey Muhammed! Sen, Ali ve büyük günah işleyen kimseler dışındaki siz ikinizin Şiaları cennete girmedikçe diğer peygamberlerin cennete girişini yasakladım. Büyük günah işleyince melekler müjde ve sevinçle kendisini karşılayıncaya dek malıyla veya bir sultan korkusuyla onu belaya düşürürüm. Ben ona gazap etmem. Bu (belalar da) işlediği günahlar sebebiyledir."[70]

İmam Rıza (r.a), Allah-u Teala'nın, "O gün hiç bir cin ve insanın günahı sorulmaz" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Her kim hakka inanır, günah işler ve tövbe etmeden dünyadan göçerse berzahta o gün ah sebebiyle azap görür ve kıyamet gününe ise sorgulanacağı bir günahı olmaksızın gelir."[71]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Mümin erkek ve kadınlar Allah'ı günahsız olarak karşılayıncaya kadar sürekli can, mal ve çocukları hususunda belaya düçardır."[72]

2-Hastalıklar


İmam Rıza (r.a) şöyle buyurmuştur: "Hastalık mümin için temizleyici ve rahmettir. Kafir için ise azap ve lanettir. Mümin günahlarından tümüyle temizleninceye kadar sürekli hastalıklarla birliktedir."[73]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Hastalık günahları temizler."[74]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Allah bir kulunu derde mübtela edince hastalığı ölçüsünce günahlarını temizler."[75]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Dert çekildiği anlar günah anlarını siler."[76]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Bir gece ateşler içinde yanmak, bir yıllık günaha kefaret sayılır."[77]

İmam Rıza (r.a) şöyle buyurmuştur: "Demirci körüğü, demirin pisliklerini giderdiği gibi şüphesiz hastalık da bedeni günahlardan temizler."[78]

İmam Ali b. Hüseyin (r.a) bir hastanın iyileştiğini görünce ona şöyle buyurdu: "Günahlardan temizlenişini tebrik ediyorum. Güzel amele yeniden başla."[79]

İmam Ali (r.a) çocukların hastalığı hakkında şöyle buyurmuştur: "Anne ve babanın günahlarının kefaretidir."[80]

Resulullah (s.a.a), kendisine, "hangi şey benden günahları temizler" diye soran birisine şöyle buyurmuştur: "Gözyaşları, tevazu ve hastalıklar."[81]

"Münezzeh olan Allah şöyle buyurmuştur: "Bana itaat edenler misafirlerimdir. Bana şükredenlerin nimetleri arttırılır. Beni zikredenler, nimetlerimden istifade ederler. Bana karşı günah işleyenleri rahmetimden ümitsiz kılmam. Eğer tövbe ederlerse ben onların sevgilisiyim. Eğer beni çağırırlarsa onlara icabet ederim. Eğer hasta olurlarsa onların doktoru olurum. Günah ve ayıplardan temizlenmeleri için onları sıkıntılar ve musibetlerle tedavi ederim."[82]

3-Hüzünler


Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Müminin günahı çoğalır ve günahlarına kefaret olacak ameli de olmazsa Allah onu hüzne mübtela eder ve bu sebeple günahlarını siler."[83]

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz hüzünler müslümanın günahlarını siler."[84]

İmam Rıza (r.a) şöyle buyurmuştur: "Şialarımızdan biri bir günah veya kötülük işleyince gece bir hüzne kapılır. Bu hüzün kötülük ve günahını döker. O halde kalem günahlarını nasıl yazsın?"[85]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Günahlar arasında hiç bir namaz ve orucun örtemediği günahlar vardır." Kendisine, "Ey Allah'ın Resulü! O halde o günahı hangi şey örter?" diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "Geçimini temin etmekte hüzünlere kapılmak."[86]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Allah mümine çatan sıkıntı, dert, hüzün, hatta endişeyi, onun günahlarına kefaret kılar."[87]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Hüzün anları kefaret anlarıdır. Mümin günahlardan temizleninceye kadar sürekli hüzün içindedir."[88]

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Mümin, korkunç bir rüya gördüğünde bu sebeple günahları bağışlanır. Bedenine bir zarar geldiğinde o sebeple günahları bağışlanır."[89]

Resulullah (s.a.a), "Arzularınıza göre değildir... Her kim kötülük ederse cezasını görür" ayeti indiğinde kendisine "Belleri büken ayet indi!" diyen birisine şöyle buyurdu: "Hayır, öyle değildir. Sen hiç üzülmez misin, hiç hasta olmaz mısın, hiç zorluk ve sıkıntıya düşmez misin?" O şahıs, "Tabi ki" deyince şöyle buyurdu: "İşte bunlar ceza sayılan şeylerdir."[90]

4-İyilikler


Kur'an:


"Gündüzün iki ucunda ve gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Doğrusu iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt kabul edenlere bir öğüttür."[91]

"Bu, Allah'ın size indirmiş olduğu buyruğudur. Kim Allah'ın buyruğuna karşı gelmekten sakınırsa, O, onun kötülüklerini örter, ecrini büyültür."[92]

İmam Bakır (r.a) veya İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Ali (r.a) halka yönelerek şöyle buyurdu: "Size göre Allah'ın kitabında hangi ayet daha ümit vericidir." Bazısı dedi ki: "Allah kendine şirk koşmayı bağışlamaz. Ondan başkasını dilediğine bağışlar." İmam şöyle buyurdu: "Güzeldir ama bu ayet değildir" İnsanlar artık görüş belirtmekten vaz geçti. İmam şöyle buyurdu: "Ey Müslüman topluluğu! Neden konuş muyorsunuz?" Onlar, "Allah'a andolsun ki söyleyecek bir şeyimiz yok" deyince İmam şöyle buyurdu: "Allah Resulü'nün (s.a.a) şöyle buyurduğunu işittim: "Allah'ın kitabında en ümit verici ayet şu ayettir: "Gündüzün iki ucunda ve gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Doğrusu iyilikler kötülükleri giderir."[93]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Bir kötülük yapınca bir iyilik de yap ki o kötülüğü yok etsin."[94]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teala her iyilikle bir kötülüğü giderir. Aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz iyilikler kötülükleri giderir."[95]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Sizlere ilahi takvayı vasiyet ediyorum. İlahi takva vesilesiyle günahlarınızı temizleyin ve hastalıklarınızı tedavi edin."[96]

5-Güzel Ahlak


İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz güzel ahlak, güneşin buzu erittiği gibi günahları eritir. Kötü ahlak ise sirkenin balı bozduğu gibi ameli bozar."[97]

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Şu dört şey kimde olursa baştan ayağa günaha boğulsa da Allah günahlarını iyiliğe çevirir: Doğruluk, haya, güzel ahlak ve şükür."[98]

6-Mazlumların İmdadına Yetişmek


İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Mazlumların imdadına yetişmek ve hüzünlü kimsenin hüznünü gidermek büyük günahların kefaretindendir."[99]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Mazlumların imdadına yetişmek ve hüzünlü kimsenin hüznünü gidermek büyük günahların kefaretindendir."[100]

7-Meleklerin Mağfiret Dilemesi


İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz zikri yüce Allah'ın, rüzgarın dökülmek üzere olan ağaç yapraklarını döktüğü gibi Şialarımızın sırtından günahları döken melekleri vardır. Nitekim Allah-u Teala şöyle buyurmuştur: "Rablerini hamdıyla tesbih eder ve iman eden kimseler için mağfiret dilerler." Allah'a yemin olsun ki onlar sizlerden başkası değildir.[101]

8-Çok Secde Etmek


İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Birisi Allah'ın Resulüne (s.a.a) gelerek şöyle dedi: "Ey Allah'ın Resulü (s.a.a)! Günahım çoğalmış ve amelim azalmıştır." Allah'ın Resulü (s.a.a) ona şöyle buyurdu: "Çok secde et! Zira rüzgarın ağacın yapraklarını dökmesi gibi çok secde etmek de günahları döker."[102]

9-Hac ve Umre


Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Bu umre o umreye kadar ikisi arasındaki günahların kefaretidir. Makbul olan haccın sevabı cennettir. Bazı günahlar sadece Arafat'ta bağışlanır."[103]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Allah'a yakınlaşmanın en iyi vesilesi Allah'ın evini (hac ve umre) ziyaretinde bulunmaktır. Bu ikisi fakirliği giderir ve günahları temizler."[104]

10-Amel Defterini Hayırla Açmak ve Kapamak


İmam Zeyn'ul-Abidin (r.a) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz kula vekil kılınan melek amel deferine yazar. O halde amel defterinin başına ve sonuna hayır yazdırın ki arasındakiler sizlere bağışlansın."[105]

11-Muhammed ve Ehl-i Beyt'ine Selam Göndermek


İmam Rıza (r.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim günahlarını temizleyecek bir iş yapamıyorsa Muhammed ve Ehl-i Beyt'ine salavat göndersin. Zira o günahları kökten söküp atar."[106]

12-Ölüm


Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Ölüm müminin günahlarına kefarettir."[107]



Günahtan Korunma Sebepleri

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Üç şeye kim riayet ederse taşlanmış şeytandan ve her türlü beladan güvende olur: "Kendisi üzerinde hiç bir hakkı olmayan yabancı bir kadınla halvet etmemek, sultanın yanına gitmemek ve bid'at ehline bidatinde yardımcı olmamak"[108]

İmam Sadık (r.a) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz sıla-i rahim ve iyilikte bulunmak hesap işini kolaylaştırır ve insanı günahlardan korur."[109]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Münezzeh olan Allah insanları itaatine teşvik etmeseydi, yine de rahmetini ümit ederek itaat edilmesi farz olurdu. Allah haramlardan sakındırmamış olsaydı, yine de akıllı insana haramlardan kaçınması farz olurdu."[110]

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Lezzetlerin kesilmesini ve kötü sonuçlarının kalıcılığını hatırlayın."[111]



Günahlara Batış Sebebi

İmam Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: "Hırs, kibir ve haset insanı günaha düşmeye çağıran şeylerdir; şer (kötülük) ise tüm çirkinlikleri toplayandır."[112]

İmam Ali (r.a), Nehrevan savaşında öldürülen Hariciler'e rastladığında şöyle buyurdu: "Haliniz kötü olsun! Şüphesiz sizi aldatan, sizi zarara uğrattı." "Ey Müminlerin Emiri! Onları kim aldattı?" diye sorulduğunda da şöyle