Emin Güneş : Aykırı Fikirler

Emin Güneş : Aykırı Fikirler

İslami analiz.com yazarı Emin Güneş'in yazısını iktibas ediyoruz

Bazı toplumlarda aykırı fikirler suç teşkil eder, şiddetle cezalandırılır. Bazı toplumlarda da gelişme nedeni sayılarak ödüllendirilir. İşte bazı aykırı fikirlerim ve kısa gerekçeleri;

Kimse aykırı fikirlerimi kabul etmek zorunda değildir. Ancak kişilerin farklı fikirlere tahammül göstermesi kendi olgunluklarının göstergesidir.

1) Genel görüş: Demokrasi en iyi yönetim biçimi olup toplumlara özgürlük ve mutluluk getirir.

Görüşüm: Bu büyük bir yalandır. Dünyanın en büyük sömürge devleti İngiltere demokrasinin beşiğidir. Hindistan’ı sömürgeleştirirken karşı gelenler ve bağımsızlık mücadelesi verenler halkın kendisi idi.. Cezayir’i işgal eden İtalyanlar Demokrattı. Ancak direnen Ömer Muhtar demokrat değildir. Osmanlıya dört bir yandan saldıran İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunanlar Demokrattırlar. Ancak direnen Anadolu halkı demokrat değildi. Şimdi ABD, İsrail, İngiltere Demokrat; Filistinli çocuklar anti demokrat, Irak direnişçileri anti demokrat öyle mi!?

2) Genel Görüş: Batı medenidir. AB’ye girersek biz de çağdaş uygarlık seviyesine ulaşır daha mutlu ve müreffeh bir hayata kavuşuruz.

Görüşüm: Afrika’daki Yamyamlar ABD ve AB devletlerinden çok daha uygardırlar.Yamyamların reisi beyaz adama sormuş: _siz öldürdüğünüz adamları ne yaparsınız. 1. ve 2. dünya savaşlarında milyonlarca insanı niçin öldürdünüz. Beyaz a dam(Bush’un atası) da : _ hiç! Öylece bırakırız ya da toprağa gömeriz. Yamyamların reisi şaşırmış:_ Nasıl yani Etlerini yemez misiniz? Yazıklar olsun! Etlerini yemiyorsanız ne diye bu kadar adamı öldürerek israf ediyorsunuz.

Şimdi bu yamyamlar Irak’ı işgal etselerdi; Saddam ve yakın adamları ile muhafız birliğinin bir kısmını etini yer karınlarını doyurur diğer halka zarar vermezlerdi. Mesela Çocukları zayıf ve cılız oldukları için etleri lezzetli olmadığından öldürmezlerdi. Sizce de Yamyamlar ABD den daha uygar değil mi?

3) Genel kanaat: Bize ulaşan haber ve bilgiler ya gerçek, ya yalan ya da kısmen gerçek kısmen de yalandırlar. Buna propaganda dersek propaganda ya beyaz, ya siyah ya da gridir. Buraya kadar ben de katılıyorum. Ancak bir bilginin doğruluğu için genel kabul gören ölçütler şunlardır. Bilgi resmi bir kaynaktan geliyorsa, ya da bilimsel ise veya kesinleşmiş bir yargı kararına dayalı ise mutlaka doğrudur.

Kanaatim: Resmi bilgiler genellikle siyasilerin açıklamalarıdır. Siyasetçilerin ne kadar doğru konuştukları da genel durumumuzdan anlaşılıyor. Mesela Resmi açıklamalara göre ekonomimiz sürekli büyüyor. Ancak çevremizde hep küçülenleri görüyoruz.

Bilim de zaman zaman siyasete alet edilebiliyor. Mesela Bir prof.’un kitabında okuduğum bilimsel bir gerçek: “Ülkemizde Yüksek Öğrenim Öğrencileri tuttuğu evlerde erkek erkeğe ve kız kıza kalıyorlar. Bu bir tür hastalıktır. Sağlıklı bir toplum için doğrusu karışık kalmalarıdır.” Haydi gel bu bilgiyi gerçek kabul et. O zaman hepimizi hasta kabul etmek gerekecek.

Yargı kararlarında genellikle hortumcular ya malum bilirkişi raporları ya da delil yetersizliğinden beraat ederler. Bir de hava atarlar aklandım diye, avanelerini toplayıp Türkiye’nin kendileri ile gurur duyduklarını sloganlaştırırlar. Haydi, gel de yargı kararlarının gerçeği ifade ettiğine inan!