"İslam ümmeti yılbaşı kutlamakla meşgul milli piyangodan kazanacakları haram para ile hayır hasenat yapma planları içerisindedir."

30 ARALIK 2017 TARİHLİ 615 . HAFTA BASIN AÇIKLAMASI

Es Selamünaleyküm; Değerli katılımcılar!

Türkiye’de ve dünyanın neresinde olursa olsun din, inanç, düşünce, ifade özgürlüğü, baskı, engellemeler, insanlığa yapılan tüm saldırı ve zulümlere karşı MÜSLÜMANCA tavır koyma amacıyla oluşturduğumuz platformumuzun 615.Hafta Basın Açıklamasına hoş geldiniz.

2017 Yılında İslam aleminin durumu
Arakanda milyonlarca Müslüman göçe zorlandı. Yerlerinden yurtlarından edilerek binlerce çocuk kadın Banglaşdeşe ulaşmadan hayatlarını kaybettiler. halen şuanda yurtsuz yuvasız yaşamaya devam etmektedirler. 
Ömrünü hizmete adamış İslam’a hizmetten başka hiçbir suçları olmayan birçok cemaat-i İslami lideri bangladeş hükümeti tarafından idama mahkum edilmiştir.

#Pakistan'ın kuruluşundan bu güne devam etmekte olan azat keşmirdeki hindu zulmü hız kesmeden devam etmektedir.

Bu arada #Amerika pakistandaki fetö’su olan Muhammet tahir’ül kadrinin başarıya ulaşması için, Pakistan devletini terör bahanesiyle zayıflatmak ve istikrarsızlaştırmak için çalışmalar yapmaktadır.
Ümmetin yetimleri olan #DoğuTürkistan Müslümanlarına #Çin zulmü her şekliyle uygulanmaktadır.

Son günlerde #Abd kiralık katilleri olan daiş terör örgütünü istikrarsız olanbölgeyi daha da istikrarsızlaştırmak için Afganistana taşımaktadır.

Körfez ülkelerinden Yıllarca siyonizme düşman olarak yaşadığını iddia edenler , son günlerde kendilerini Abd,#İsrail ve siyonizmin kollarına atmış durumdalar. Orta doğuyu dizayn etmek isteyenler #Siyonist çizgiye gelmediği için, Katara da ambargoya uygulamaktadır.

#Avrupa kendisi tek devlet olma hayalıyle çırpınırken sudanı böldüğü gibi İslam alemini daha da küçük parçalara ayırmak için dizimizin dibinde Siyonistlerin uydusu bir kürt devletini kurmaya çalışmaktadır.

#İslam ümmetinin kalbinde Siyonizim gibi bir çıban başı varken, İslam ümmeti bugün Yemen’de utanmadan mezhep kavgası vermektedir. Ve orada binlerce çocuk Suriye’de olduğu gibi ölüme mahkum edilmektedir.

Bati İslam aleminin kaynaklarını sömürmek için içerideki işbirlikçilerini de kullanarak #Libya ’da olduğu gibi İslam ülkelerini istikrarsızlaştırmaktadır.

#MescidiAksa’nın altı kazılırken kapılarına dedektörler konulurken Amerikan başkanı #Tramp tarafından #Kudüs Siyonist devletin başketi ilan edilirken maalesef ümmet gündelik telaşların arasında kaybolup gitmektedir.

#Mısır’da sisi yönetimi Müslümanları idam infazları maalesef devam ederken batı Mısır’ın sina bölgesine terör örgütlerini yerleştirmekle meşgul.

İslam ümmetinin duyarlılığını haykıran dilsiz şeytan olmamak için gayret gösteren dünya İslam alimler birliği, maalesef adına İslam ülkesi denilen devletler tarafından terör listesine alınmıştır.

#Fetö şuan ki görünen duruma göre dimdik ayaktadır her şeyi sulandırdığı gibi fetö ile mücadeleyi de sulandırmaktadır.

Toplumun devlete karşı güvenini sarsmak için, herkesi bir fetö şüphelisi gibi göstermeye çalışmakta, toplumda güveni ve birliği zedelemek için her şeyi yapmaktadır. fetö elebaşının #Türkiye’ye teslim edilmemesi batının bu fesat yuvasından ümidini kesmediğinin bir işaretidir.

Kendini demokrasinin merkezi ilan eden batı, kendi ülkelerinde Müslümanların yaşamasına ve mescitlerinin açık kalmasına tahammül edememekte ve mescitleri terör yuvası gibi göstererek kapılarına kilit vurmaktadır.

Kur’an da firavunların erkek çocuklarını öldürdüklerini biliyoruz. Batılı ve batı beslemesi firavunlar ise bugün ümmetin bütün çocuklarını öldürmektedir.

Bu gürültünün içerisinde bu olaylar sanki kendi bölgesinde olmuyormuş gibi İslam ümmeti yılbaşı kutlamakla meşgul milli piyangodan kazanacakları haram para ile hayır hasenat yapma planları içerisindedir.

BÜTÜN İNSANLARIN AKIL, NESİL, CAN, MAL VE DİN EMNİYETLERİNİN SAĞLANDIĞI BİR DÜNYADA BULUŞMAK TEMENİSİYLE KATILIMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ

ANKARA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU

Sakarya'da 642. hafta: Adalet herkese lazım!

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 642. hafta basın açıklamasında, “İsrail gasp ettiği tüm Filistin topraklarını terk etmediği sürece Ortadoğu'da huzur sağlanamayacaktır.” denilirken yapılması gerekenin Filistin direniş örgütlerinin başta askeri olmak üzere her açıdan desteklenmesi olduğu ifade edildi.

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 642. hafta basın açıklamasında, “İsrail gasp ettiği tüm Filistin topraklarını terk etmediği sürece Ortadoğu'da huzur sağlanamayacaktır.” denilirken yapılması gerekenin Filistin direniş örgütlerinin başta askeri olmak üzere her açıdan desteklenmesi olduğu ifade edildi.

Açıklamada ayrıca “Sadece FETÖ sohbetlerine katıldığı, Zaman Gazetesi okuduğu, çocuğunu FETÖ okullarına gönderdiği, Bank Asya'da parası bulunduğu gibi gerekçelerle tutuklanan binlerce insanın durumu tekrardan gözden geçirilmelidir.” ifadeleri yer aldı.

Basın açıklamasının tam metni:

ADALET HERKESE LAZIM!

Türkiye'nin FETÖ sendromu devam ediyor. Kendi iradeleri dışında telefonlarına ByLock programı yüklendiği tespit edilen sanıklar serbest bırakılmaya başlandı. Daha önce de bu meydandan defalarca ilan ettiğimiz bir hususun altını tekrar çizmeyi uygun görüyoruz.

Sadece FETÖ sohbetlerine katıldığı, Zaman Gazetesi okuduğu, çocuğunu FETÖ okullarına gönderdiği, Bank Asya'da parası bulunduğu gibi gerekçelerle tutuklanan binlerce insanın durumu tekrardan gözden geçirilmelidir. Saydığımız nedenlerle tutuklamaların haklı bir gerekçesi yoktur. Bu nedenler ilgili kişilerin FETÖ sempatizanı olduğuna delalet edebilir. Ancak FETÖ üyesi olduğuna ya da FETÖ'ye yardım ve yataklık yaptığına delalet etmez.

Ayrıca tutuklananların bir kısmı da FETÖ ile doğrudan hiçbir irtibatları olmadığı halde kendi iradeleri dışında kurulan bazı irtibatlandırmaların kurbanı olmuşlardır.

FETÖ okullarından mezun olmak veya yıllar önce okurken FETÖ evlerinde kalmak gibi hususların suç kapsamında sayıldığı ucube bir dönemden geçiyoruz.

Bu ülkeyi yönetenlerin kendi çocuklarının, yeğenlerinin, gelinlerinin damatlarının birçoğunun 2014'e kadar bu okullarda okuduğuna ya da eğitimleri sırasında FETÖ evlerinde kaldığına dair çok sayıda örnek verebiliriz. Bu kişiler de acaba aynı akıbete uğramış mıdır?

Benzeri bir ucube uygulama da kapatılan Fatih Üniversitesi mezunları için yürürlüktedir. Fatih Üniversitesi mezunları kesinlikle hiçbir yerde işe alınmamaktadır. Bu üniversite mezunlarının hepsi potansiyel FETÖ'cü olarak değerlendirilmektedir. Böylesine bir akıl dışı uygulamanın dünyanın hiçbir yerinde benzeri olduğunu sanmıyoruz. Bu söylediklerimiz FETÖ'yü hafife almak ya da FETÖ'nün ihanetlerini görmezden gelmek anlamına asla gelmez. Platformumuz, Fethullah Gülen'in Amerika ile 1980 sonrası kurduğu kirli ilişkiyi ve bu yıllardan itibaren nasıl kullanıldığını kurulduğu andan itibaren sürekli gündemleştirmiştir. Bu bağlamda iktidarı ve halkımızı devamlı uyarmayı bir borç bilmiştir.

Ancak FETÖ yüzünden mağdur olan insanımız için adaletin sesini yükseltmek de görevimizdir. Bu bilinç ile tekrar yargı ve yürütmeyi temsil eden bütün yetkilileri adaletin tesisi hususunda hassasiyete davet ediyoruz.

Filistin yaramız kanamaya devam ediyor.

Filistin'in yiğit evlatları kararlı bir şekilde direniyorlar. Dün, Cuma günü de Kudüs ve Batı Şeria'da eylemler ve çatışmalar vardı.

Filistin davası sadece Filistinlilerin değil, tüm ümmetin davasıdır.

Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine uzanan kirli eller ümmet tarafından kırılacaktır. Batısı ile doğusu ile tüm Kudüs Müslümanlarındır ve ilelebet böyle de kalacaktır.

Daha önce de defalarca şahit olduğumuz gibi, bu sefer de Siyonist İsrail'in Birleşmiş Milletler kararını hiçe saydığını gözlemliyoruz.

Son Birleşmiş Milletler kararı, ümmetin ittifakı ve Amerika-İsrail hattının kınanması açısından psikolojik bir destek sağladı ise de, hiçbir yaptırımı olmadığı için fiili bir değişime katkı sağlamadı.

Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerinin Siyonist İsrail ile barıştan ve iki devletli çözümden bahsetmesinin hiçbir reel karşılığı yoktur.

Bölgemizde barış için İsrail'in Ortadoğu'dan kovulmasından başka çözüm yolu yoktur. İsrail gaspettiği tüm Filistin topraklarını terk etmediği sürece Ortadoğu'da huzur sağlanamayacaktır.

Siyonist İsrail'in anladığı dil direnişin dilidir.

Yapılması gereken Filistin direniş örgütlerinin başta askeri olmak üzere her açıdan desteklenmesidir.

Son olarak değinmek istediğimiz bir konu da terör ve darbe suçundan tutuklu olan mahkumlara mahkeme sürecinde tek tip kıyafet giydirilmesini öngören kararnamedir.

Guantanamo üzerinden örneklenerek gündemleşen bu uygulamayı kesinlikle yanlış buluyoruz. Suçu henüz sabit olmamış, mahkeme aşamasındaki sanıkların böylesine bir uygulama ile aşağılanması kabul edilemez.

İktidarı bu yanlıştan dönmesi konusunda uyarıyoruz.

Adalet ve Özgürlükler Platformu Adına Diriliş Saati Dergisi