Tunus'ta başörtüsü tartışması

Tunus'taki başörtüsü tartışması, bir grup insan hakları grubunun hükümete yönelttiği son eleştirilerle daha da alevlendi.

Tunus İnsan Haklarını Savunma Derneği ile Uluslararası Siyasi Mahkumlara Destek Komitesi adlı iki örgüt, Tunus hükümetini başörtüsü takan kızlara okullarda baskı uygulandığı ve başörtülerinin zorla çıkarıldığı iddiasıyla eleştiriyor.

Tunuslu yetkililer ise, başörtüsü takmayı engellemediklerini, fakat kız öğrencileri okullarda başı açık geleneksel Tunus kıyafetleri giymeye yüreklendirdiklerini söylüyorlar.

Bu, Tunuslu yetkililerle İslami gruplar arasında süregiden ve uzun bir geçmişe dayanan bir mücadele.

Arap dünyasının görünüşte laik ve zaman zaman baskıcı yönetimler ile sesini giderek daha çok yükselten İslami toplum arasındaki sürtüşmenin Tunus'taki bir yansıması olarak da görebiliriz.

Diğer birçok Müslüman ülkede olduğu gibi Tunus'ta da, canlananan İslami hareketlerle karşı karşıya kalan hükümet, zor bir konuyla başetmek zorunda: İslam'ın en güçlü sembollerinden biri olan başörtüsüne karşı, İslam dinine sırt çevirdikleri suçlamasına maruz kalmadan, nasıl savaşabileceğinin hesabını yapıyor.

1981 yılında Tunus hükümeti ''mezhep ayrımı güden kıyafetler'' tabiri kullanılarak giyim kuşama yasaklar getirmişti.

Fakat Tunus gibi nüfusunun yüzde 98'i Sünni Müslüman olan bir ülkede, böyle bir yasağı ''mezhep'' unsuruyla haklı göstermeye çalışmak çok güçlü bir argüman değil.

Bu mazaret, Tunus hükümetinin İslami toplumu dolambaçsız karşısına alamadığının bir göstergesi olarak yorumlandı.

Tunuslu müslümanlar, yasağın sadece İslam dinine karşı gelmekle kalmadığını, şahsi özgürlükleri de çiğnediğini söylüyorlar.

Londra'da sürgünde yaşayan önde gelen bir Tunuslu Müslüman Lider Raşit el Ganuşi, ''Devletin, bir şahsın yaptığı tercihlere müdahale hakkı yoktur. Başörtüsü takmak devlete nasıl zarar veriyor?'' diye soruyor; ve kadınların giyim kuşamı üzerinde hiçbir baskı ve yasak istemediklerini söylüyor.

Ancak Tunuslu yetkililer öyle anlaşılıyor ki, ''şahsi özgürlük'' için yapılan çağrıyı, Müslümanların kendi doktrinlerini yaymak için kullandığı bir bahane olarak görüyor.

Fakat resmi yasağa rağmen, giderek artan sayıda Tunuslu kadın başörtüsü takmaya başladı.

Bunda, uydu kanallar ile devlet yasağını dinlemeden Tunus evlerinde televizyonlara ulaşan islam alimlerinin programlarının da etkisi var anlaşılan.


BBC

Ortadoğu Haberleri

Suriye’de İlk Yahudi Derneği Kuruldu
Batı Şeria'da İşgalci Yerleşimciler Baskın Düzenledi.
İran ve Rusya’dan Karadeniz ve Süveyş’e alternatif rota
İşgalci Ben Gvir’den İnsanlık Dışı Öneri: Timsahlarla Çevrili Hapishane
Condor Operasyonu: Uluslararası Cinayet Örgütü