Siyonist Yitzhak Rabin Hakkında Nadir Belgeler ve Ses Kayıtları Yayımlandı!

Yitzhak Rabin'in ses kayıtlarından yeni ifşaatlar: "Barış süreci" daha fazla işgal için bir araç

İsrail rejimi ordusu, eski Başbakan ve Genelkurmay Başkanı Yitzhak Rabin'in suikastının 30. yıl dönümü münasebetiyle, ona ait nadir belgeler ve ses kayıtları yayımlayarak, Rabin'in 1967 savaşı ile Birinci Filistin İntifadası'nın başlangıcı arasındaki dönemdeki tutumlarını açıkladı ve Arap-İsrail çatışmasının çözümüne dair görüşlerini ifşa etti.

İSNA haber ajansına göre, bu belgeler, Altı Gün Savaşı sırasında Genelkurmay Başkanı olan ve daha sonra Başbakanlık görevini üstlenen Rabin'in, Arap dünyasıyla olan çatışmanın tek bir yol ile çözülemeyeceğine, bunun askeri güç ile siyasi eylemin birleştirilmesiyle mümkün olacağına inandığını gösteriyor.

Rabin, 1977'deki bir toplantıda şunları söylemişti: "Hiç kimse, askeri güç olmadan siyasi bir sürecin gerçekleşme olasılığının olduğunu düşünmez. İsrail, gerçeği dayatma gücüne sahip olmadan bu topraklardan asla vazgeçmeyecektir."

İsrail rejiminin eski Başbakanı ve Genelkurmay Başkanı, sınırlar meselesi hakkında da bu ses kayıtlarında şunları belirtiyor: "İsrail'in kontrolü altındaki bölgeler, ideolojik mülahazalara göre değil, sahadaki somut koşullar sonucunda belirlenir. İsrail'in bölgesel tavizler verme isteği, doğrudan askeri üstünlüğü ve kendi çıkarları doğrultusunda gerçeği ve koşulları dayatma gücüyle ilişkilidir."

Rabin, "Siyasi süreç zorunlu olarak barış anlamına gelmez," diye vurgulayarak, "Arzu edilen hedef barıştır, ancak ben diğer konuları da dışlamıyorum ve askeri kapasiteleri güçlendirmeden müzakereyi önceliklendiren herhangi bir politika reddedilir," dedi.

İbranice yayımlanan Yedioth Ahronoth gazetesine göre, bu ses kayıtları İsrail rejiminin ABD desteğine olan stratejik güvenini gösteriyor. Rabin bu kayıtlarda, "İsrail'in" Washington'ın yardımı olmadan askeri güç ile ekonomik ve sosyal talepleri arasındaki dengeyi koruyamayacağını itiraf ediyor.

Rabin, bazı Amerikalı yetkililerin kendisine her eylemde ABD ile istişarede bulunulması gerektiğini tavsiye ettiğini ve bunun iki taraf arasındaki stratejik ilişkinin doğasını gösterdiğini söylüyor.

Bu Siyonist yetkili, 1967 yılına ait kayıtlardan birinde, o dönemde Arap ülkeleriyle kapsamlı bir barışa ulaşmanın söz konusu olmadığını, elde edilebilecek maksimum şeyin, bölgedeki "dalgalanmalar ve gerginliklerle" mücadele etmek için yüksek düzeyde askeri hazırlığı sürdürerek o zamanki mevcut savaşa son verecek bazı siyasi anlaşmalar olduğunu açıklıyor.

Ayrıca, 1967 savaşından sonra ve saha başarılarına rağmen İsrail rejiminin karşı karşıya kaldığı uluslararası izolasyona değinerek, Arap topraklarının işgali nedeniyle bu rejim üzerindeki baskıların devam edeceğini öngörüyor.

İşgal altındaki topraklarda yaşayanların kamuoyu için hassas bir zamanda ifşa edilen bu ses kayıtları, Rabin'in bakış açısındaki askeri düşüncenin ne kadar etkili olduğunu gösteriyor ve "barış süreci" olarak adlandırılan şeyin, onun için "İsrail'in üstünlüğüne" hizmet etmekten ve işgal altındaki topraklar üzerindeki kontrolünü güçlendirmekten başka bir araç olmadığını kanıtlıyor; bu durum bugüne kadar hem siyasi hem de saha alanında kendini göstermiştir.

Ortadoğu Haberleri

Trump ve Netanyahu, Gazze’de işgal planının ikinci aşamasını devreye sokuyor
Siyonist İşbirlikçisi Terörist Öldürüldü!
İsrail'in Han Yunus'a saldırısı: Narhin'deki çadırlar bombalandı
BAE, Yemen petrollerinin yüzde 70'ine el koyuyor
Gazze'de şehit sayısı 70 bin 117'ye yükseldi