Ekim 2023'ten bu yana Orta Doğu'da derin bir kaosun yaşanmasına neden olan İsrail, 2025'te Filistin'de işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze'nin yanı sıra Lübnan, Suriye, Yemen, İran, Katar'a saldırılar düzenledi.
Tel Aviv yönetimi, 2024'te olduğu gibi 2025'te de çeşitli bahanelerle bölge ülkelerine yönelik saldırılarını sürdürdü, genişletti ve şiddetlendirdi.
Yıl boyunca saldırıları ve ablukasıyla Gazze Şeridi'nde derin bir insanlık krizinin kaynağı İsrail, Lübnan'da Hizbullah'ı, Yemen'de Husileri bahane ederek bu ülkeleri hedef almasının yanı sıra İran'la 12 gün süren şiddetli bir çatışmayı ateşledi.
İsrail, Katar'ın başkenti Doha'da Hamas müzakere heyetine saldırı düzenlerken Suriye'de de Dürzileri korumak bahanesiyle Şam yönetimini hedef aldı.
Gazze Şeridi'ne yönelik Ekim 2023'te başlattığı saldırıları 2024'te boyunca sürdüren İsrail, 2025'te ateşkes anlaşmalarına rağmen bölgede tarihin gördüğü en büyük insan yapımı felaketin müsebbibi oldu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık koltuğuna oturmasından hemen önce 19 Ocak'ta Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes anlaşması devreye girdi.
İsrail, anlaşmadaki yükümlülüklerini reddederek 3 Şubat'ta başlaması gereken ikinci aşama müzakerelerine katılmayı reddetti, 2 Mart'ta bölgeye insani yardım girişini tamamen durdurdu ve 18 Mart'ta ateşkesi bozarak Gazze'ye saldırıları yeniden başlattı.
İsrail'in saldırıları ve ablukası nedeniyle tarihin gördüğü en büyük insan yapımı felaketlerden biri ortaya çıktı.
Ekim 2023'ten bu yana İsrail saldırılarında 71 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği Gazze'de yüzlerce kişi açlık, hastalık ve soğuk nedeniyle yaşamını yitirdi, Gazze'deki binaların yüzde 90'ı kullanılamaz hale gelirken yaklaşık 2 milyon Filistinli defalarca yerinden edildi.
İsrail, ABD Başkanı Trump'ın planıyla 10 Ekim'de Gazze'de yeniden ateşkes ilan edilmesine rağmen bölgeye yönelik aralıklı saldırılarını sürdürüyor ve bu nedenle ateşkes de kırılganlığını koruyor.
Öte yandan İsrail, 2025'te işgal altındaki Batı Şeria'ya da saldırılarını artırdı ve özellikle kuzeydeki mülteci kamplarını hedef aldı.
Bölgeye dron saldırıları dahil, binden fazla saldırı düzenleyen İsrail ordusu, 2025'te bölgede 200'den fazla Filistinlinin ölümüne neden oldu. Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria'da hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı ise bini aştı.
Lübnan'ın güneyine yönelik saldırılarına Ekim 2023'te başlayan ve Eylül 2024'te, bunu başkent Beyrut'u da hedef alacak şekilde genişleten İsrail, 27 Kasım 2024'te varılan ateşkes anlaşmasını Lübnan'da binlerce kez ihlal etti.
İsrail, Lübnan'da da ateşkes anlaşmasındaki yükümlülüklerini reddederek ülkenin güneyindeki 5 noktada işgalini sürdürdü. Çoğunluğu Lübnan'ın güneyinde olmak üzere ülkeye yüzlerce bombardıman düzenleyen İsrail ordusu, bu saldırılarda Hizbullah'a ait olduğunu iddia ettiği tesisleri ve örgüt mensubu olduğunu ileri sürdüğü kişileri hedef aldı.
Yıl sona ererken İsrail, Hizbullah'ın taahhüt edildiği gibi Litani Nehri'nin güneyinden çekilmediğini ve bölgenin silahsızlandırılmadığını iddia ederek yeniden geniş çaplı saldırılara başlama tehdidinde bulunuyor.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sürerken Gazze'deki Filistinlilere destek olacağını açıklayarak İsrail'e zaman zaman balistik füze ve dron saldırıları düzenleyen Yemen'deki Husiler, 2025'te birçok kez İsrail bombardımanının hedefi oldu.
İsrail ordusu, Sana, Cevf ve Hudeyde yoğunluklu olmak üzere Yemen'in farklı kentlerinde Husilere ait olduğunu iddia ettiği noktalara saldırılar gerçekleştirdi.
Yemen'e, İsrail'in 28 Ağustos’ta Sana’ya düzenlediği saldırıda, yönetimleri altındaki hükümetin Başbakanı Ahmet Galib er-Rehavi ile beraberindeki bazı bakanların hayatını kaybettiğini duyurdu.
İsrail, 8 Aralık 2024'te 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından yüzlerce hava saldırısı düzenlediği Suriye'de, Dürzileri korumak bahanesiyle Cumhurbaşkanı Ahmed Şara liderliğindeki Şam yönetimini de hedef aldı.
Suriye'nin güneyindeki Dürzileri Şam yönetimine karşı kışkırtma girişimlerinde bulunan Tel Aviv yönetimi, temmuzda Süveyda'da çıkan olaylar sırasında Dürzileri korumak bahanesiyle Suriye'nin başkenti Şam'da Cumhurbaşkanlığı yerleşkesini ve Genelkurmay Başkanlığı karargahını hava saldırılarıyla vurdu.
Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'nin güneyindeki tampon bölgeyi işgal eden İsrail, bölgedeki köylere baskınlar düzenleyerek Suriyelileri alıkoymayı sürdürüyor.
Tahran'ı sürekli olarak "vekillerini kullanarak kendisine saldırma ve ortadan kaldırmaya çalışmakla" suçlayan İsrail, Gazze'de neden olduğu insanlık felaketinden dolayı yoğun bir uluslararası baskıyla karşı karşıyayken 13 Haziran'da İran'a yönelik geniş çaplı saldırılar başlattı.
Tel Aviv'in yoğun hava saldırılarına Tahran'ın füzeli misillemelerle yanıt verdiği 12 günlük çatışmalarda İsrail, İran'ın üst düzey komuta kademesi, nükleer bilim insanları ve tesisleri, hava savunma sistemleri, balistik füze rampaları ve stoklarını hedef aldı.
İsrail'e açıktan destek veren ABD, 22 Haziran'da İran'ın Natanz, Fordo ve İsfahan'daki 3 nükleer tesisine saldırı düzenlerken ABD Başkanı Trump, 24 Haziran'da İran ve İsrail arasında ateşkes sağlandığını duyurdu.
Tel Aviv yönetimi, son günlerde sık sık İran'ın nükleer ve balistik füze programını yeniden geliştirmeye başladığını ileri sürerek İran'a yeni saldırı düzenleyebileceği mesajı veriyor.
İsrail, 2025'te en fazla ses getiren ve sınır aşımı sayılan saldırılarından birini de Katar'ın başkenti Doha'da Hamas müzakere heyetine yönelik gerçekleştirdi.
on4haber